Merhaba. Hikayeye yorum yaparsanız ve oy verirseniz çok mutlu olacağız. Okunma sayısı bizi çok üzüyor çünkü çok uğraşıyoruz. Teşekkürler, iyi okumalar! xx
Felicity’nin Bakış Açısı:
Soğuk kış havasına doğru adım atmadan önce çeketimi giydim ve hemencecik fermuarını çektim. Soğuk hava yanaklarıma çarptı ve vücudumun şimdiden kızardığını hissettim. Çantamı omzumdan geçirmeden önce kitabımı içerisine soktum.
Rahatsız olmuştum. Tedirgindim. Onun gibi biriyle yolculuğa çıkmayı nasıl kabul edebilmiştim ki? O ahmağın tekiydi! Kendini beğenmiş biri gibi görünüyordu ve ben bu tavrından hiç hoşlanmamıştım. İçeceğimi içtikten sonra parasını ödediğinde herşeyi daha iyi bir hale getirdiğini mi sanıyordu? Onu sevmemiştim. Onunla ilgili hiçbir şey, ondan hoşlanmama yardımcı olmamıştı. Ve şimdi bu çocukla saatlerce bir arabada kalmak zorundaydım.
Lütfen biri bana bunun bir şaka ya da başka bir şey olduğunu söyleyebilir mi?
Hızlı adımlarımlarımın ardından çıkan sesleri duymadan önce önümde duran şeyi farkettim. Başımı çevirdiğimde Harry bana yüzünde aptal bir sırıtış ile bakıyordu. Gözlerimi devirdim ve arabama doğru daha hızlı bir şekilde yürümeye başladım.
‘’Yavaşla! Acelen ne?’’ Adımlarını bana yetişmek için hızlandırırken arkamdan seslendi.
Birden durdum ve bu onun neredeyse düşmesine sebep oluyordu. Düşmemek için bir elini vücuduma diğerini de önümüzdeki trafik tabelasına sabitledi.
Onu elini üzerimden attığımda yüz ifadem kızgınlık ve şaşkınlık içindeydi.
‘’Acelen ne mi? Bu kadar erken gitmek isteyen sensin! Şimdi de bana neden acele ettiğimi mi soruyorsun?!’’
Sesimi yükseltmeden edemedim. Ondan ve onun bu aptal kişiliğinden çok sıkılmıştım. Şu aptal boyu, aptal yeşil gözleri ve aptal sırıtışıyla bana bakmasından sıkılmıştım. Yaptığı herşey beni sıkıyordu. Kesinlikle iyi bir başlangıç yapamamıştık.
‘’Sadece hemen bu bölgeden olabildiğince kısa sürede ayrılmak istiyorum. Zamanımızı ülkenin başka bir bölgesindede harcayabiliriz.’’ Ona verdiğim tepki neredeyse onu neşelendirmiş gibiydi, sanki bu olanların hepsi onu eğlendiriyordu.
‘’Ee, araban, falan nerede?’’
‘’ ‘Arabam ve falanlarım’ iki blok ötede.’’
‘’İyi.’’
Kaldırımda yürüken bir süreliğine sessiz kaldı. Ne diyeceğini merak ediyordum. Durup dururken sessiz kalan biri gibi gözükmüyordu.
‘’Şey, yani, California’ya ulaşmak için belirli bir tarihin yok değil mi?’’
Caddeyi geçerken ona dopru baktım. ‘’Aslında yok. Ama bu tüm zamanımı oraya ulaşmak için geçireceğim anlamına gelmiyor. Sonsuza kadar yolculuk yapmayı düşünmüyorum.’’
‘’Peki, iyi.’’
‘’Neden sordun?’’
Omuzlarını silkti ve sırıttı. ‘’Bir nedeni yok. Sadece önümüzdeki birkaç günün nasıl gideceğini merak ediyorum.’’
Otoparka girdik ve arabamı parkettiğim yere doğru yürüdüm.
‘’Şey, ben herşeyi planladım. Hangi yollardan geçileceği, geceleri kalınacak yerler. Gideceğimiz belirli şehirler, yerler ve ne kadar benzin depolamamız gerektiğiyle ilgili bir seyahat kalvuzu hazırladım. Tüm yolculuk kötü olmak zorunda değil. Ve eğer kaybolursak, yanımızda en azından Magellan navigasyon cihazı var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Road Trip | Türkçe Çeviri.
Fanfiction-Felicity Olesen. O oldukça mükemmeliyetçi ve biraz da kontrol manyağıydı. Tüm hayatı ve tüm yaptığı diğer insanları memnun etmeye çalışmaktı. Erkek arkadaşıyla dört yıldır süren mesafeli ilişkisi ve stresli okul hayatını dengede tutmak için mücadel...