Road Trip | Türkçe Çeviri.

Bölüm 7

Herkese merhaba! Yeni bölümü sonunda çevirebildim. Hala çeviri konusunda eksik hissediyorum. Umarım düzelir. Hatalarımı affedin. Derslerim çok yoğun, bu yüzden cumadan cumaya çevirebileceğimi düşünüyorum. Bu konudaki düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim, ona göre plan yapacağım. Hikayeyle ilgili görüşlerinizi de yorum olarak yazmayı unutmayın lütfeen. Yazarımız @aquarliam, bu bölüme Colton ve Felicty'nin manipini koymuş bir de. Ben çok sevdim. Her neyse, iyi okumalaar!

****

Harry’nin Gözünden:

 

‘’Harry?’’

Soft bir ses rüyalarıma girdi, çok sakinleştiriciydi.

‘’Harry.’’

Sesi tekrar duydum, biraz daha sertti.

‘’Harry!’’

Bir şey yüzüme çarptı ve hemen yataktan zıpladım. Görüşümü düzeltmek için gözlerimi ovuştururken Felicity önümde elinde bir yastıkla duruyordu.

‘’Neden bunu yaptın?’’ İnledim ve kendimi tekrar yatağa attım. ‘’Ve saat kaç?’’

‘’Sabahın 7’si. Kalk. Yola çıkmamız gerekiyor.’’

‘’Bu kadar erken çıkmalı mıyız? Bir 4 saat daha bekleyemez miyiz?’’

Yatak örtüsünün üzerimden çekildiğini hissettim. Şükürler olsun ki, dün gece baksırımı giymiştim.

‘’Uyan!’’ Felicity bağırdı.

Oflayarak sırt üstü uzandım ve llerimi yüzüme kapadım. Gözlerimi araladım, Felicity eşyalarını düzenli bir şekilde bavuluna diziyordu. Bavulda birkaç şişe ile dolu çantalar vardı. Büyük ihtimalle şampuan falandı. Ve bir tane de makyaj malzemesi ile dolu çanta vardı. Herşey olduk.a düzenli bir şekilde bavula dizilmişti.

Eşyaları dizerken gözlerim ellerine gitti, kollarına ve sırtına. Onu inceliyordum. O pantolonların içinde kalçası ve bacakları mükemmel gözükürken, bakmadan duramıyordum. Üzerinde sadece sıfır kol bir bluz vardı ve omuzlarına ve üst sırtına hayran kaldım. Çok narin gözüküyordu, ve kollarımı ona sarmayı istedim.

Bir süredir ona bakıyordum ve düşüncelerimden ayrılamamıştım, bu yüzden arkasına döndüğünü farketmedim.

‘’Neden böyle bakıyorsun?’’ Ellerini göğsünde birleştirdi, bana bakarken.

Hafifçe sırıttım ve gülmemek için kendimi tuttum. ‘’Çünkü gerçekten güzel kalçaların var.’’

‘’Harry!’’

‘’Kötü bir şey söylemedim!’’

‘’Çok kötüsün.’’

‘’Umarım başka bir şey değilimdir.’’

‘’Kalk ve hazırlan artık.’’

Yatakta oturdum. Ayaklarım yataktan sarkıyordu. Ayağa kalktım ve çantama doğru ilerledim, içerisinden bir tişort çıkarıp üzerime geçirdim. Kot, dar pantolonumu elime aldım ve pantolonu yukarıya çekerken hafifçe zıpladım.

Felicity sabırla hazır olmamı bekliyordu. Çantası kusursuz bir şekilde düzeltilmiş yatağının yanında duruyordu. Bacak bacak üstüne atmıştı ve ellerini dizininüzerindeydi. Ceketini giymişti bu yüzden tatlı cildine biraz daha hayran kalmış bir şekilde bakamayacaktım.