Ağlamayı zayıflık olarak görürdüm hep. Ağladığım zaman güçlü de olsam , ağladığım için güçsüz biri olduğumu düşünürdüm.
Oysa ağlamanın , ağlayabilmenin güçlü insanlara ait olduğunu çok sonraları öğrendim. Bunu öğrenmem hayatımda çok büyük kayıplarıma mal oldu.
Yaşadığım berbat senaryonun en kötü sahnesinde acıyı , hüznü , çaresizliği tattığım gibi ilk hayat tecrübelerimi kazanmaya başladım.
Onu bu kadar özleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Unuturum sanmıştım , bir daha hiç özlemem sanmıştım. Onu sevmediğimi , artık görmeye bile tahammül edemeyeceğimi sanmıştım.
" Unutmak " diye bir şey olmadığını sadece yokluğuna alıştığımı anladığım gün öğrendim.
Belki de ona karşı dinmeyen nefretimin sebebi de bitmek bilmeyen sevgimdi. Bir daha hayatım boyunca görmek istemeyeceğim birine karşı duyduğum bitmek bilmeyen sevgimin yok olması için neler vermezdim neler.Birine karşı duyduğum sevginin yok olmasını istemek ilk defa bu kadar çok canımı yakıyordu.
Ve ben hayatım boyunca yaşayabileceğim tüm ilkleri yaşıyordum.
Aklımın nefret ettiği ama
Kalbimin hala sevdiği insana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Ses
ContoYaşadığım duyguları , hayattan alıntılarımı , üzüntülerimi topladım. Benimle beraber yazmış olduğum , kendinizden de bir parça bulacağınız , hayatın gerçek yüzüne yolculuk yapmaya hazır mısınız ? Kitabı okurken bir nebzede olsa kendinizden bir şey b...