Bir gülümserdi o anda hiçbir derdim kalmazdı onu sevmekten başka.
Sesine öyle bi dalardım ki;
tek çaremin o olduğunu farkederdim.
Gözlerinin buğusunu yıllarca izleyebilirim diye geçirdim hep içimden.
Çok şey oldu o bana.
Bazen anne ,bazen baba,bazen çocuğumdu büyütmeye çalıştığım.
Bilmiyorum işte anlatılmıyor bazı şeyler kelimelerle.
Hangi kadın bir adamın sakal diplerine varana kadar aşık olabilirdi ki?
Hatta terine bile.
Dünyanın en güzel kokusuydu anneminkinden sonra.
Yürüdüğü yolları ,ayağının değdiği kaldırım taşlarını ,yattığı yatağı , başını koyduğu yastığı bile sevebilir miydi bu kadar.
Elbette sevebilirdi.
Ki sevdim.
Onu düşünürken burnumun ucunun sızlaması bile özlemimin ne denli uçsuz bucaksız olduğunun kanıtı gibi.
Öylesine güzel,
Öylesine sevilesi.
Bazen onu bırakmak istemiyorum değil.
Ellerini , gözlerini ,kokusunu öylece bırakmak istiyorum.
Sonra göğsümün tam ortasına öyle bir acı saplanıyor ki;
o ağrı saçmalama diyor bana sen kimi bırakmayı düşünüyorsun. !
Olmuyor işte.
Senden vazgeçememek güzel.
Sen benim son limanım,sığındığım evim.
Öptüğüm ilk adam.
Bunları yazarken bir daha sevdim seni...🍷🌿
02.05'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellerin kalbimde
ChickLitBazı kadınlar sol göğsünün altında mayın taşır beyler, Oraya ilk ayak basan adam ayağını çekip gitmeye çalışırsa eğer; Mayın patlar.. Kadın dağılır.. Adam ölür.. Sonra bidaha kim gelip giderse gitsin sol göğsünde ki kente, Asla aynı etkiyi yaşatm...