MERHABA ARKADAŞLAR YENİ BİR HİKAYEYE BAŞLIYORUM. UMARIM OKUNAN , SEVİLEN BİR HİKAYE OLUR. AYRICA BU GUZEL KAPAK TASARIMI İÇİN dean_damla ya çok teşekkür ediyorum. iyi okumalar. ;))
Hastane kokusu, hayatımı ele geçiren bu koku. Gençliğimi elimden alan bir kokuydu bu aslında . Hayatım bu buruk hastane odasında geçti. En güzel yıllarım, gençliğim. Yaklaşık 4 yıldır bu lanet yerdeyim. 13 yaşında Lösemi tanısı konmuştu bana . Şuan 17 yaşındayım . Oldum olası nefret etmişimdir hastanelerden. Kimi insanların hayata başladığı, hayata ilk adımını attığı hastane ; aynı zamanda kimi insanlarında hayatının son bulduğu yerdir. Belkide benimde hayatımın son bulduğu yer olacak.Kim bilir ?
-Zeynep kuzum , bugün nasılsın anneciğim ? Ağrın sızın var mı ? Bak varsa hemen çağıralım hemşireyi?
- Ay anne motorun soğusun . İyiyim ben . Merak etme .
-Nasıl merak etmem kuzum. Nasıl merak etmem? Ayrıca bugün kontrolün var. Sana yeni bir Donör bulduk kızım . Yani inşallah bulmuşuzdur. HLA uyumunun olup olmadığını henüz bilmiyoruz.
- Anne ben çok gördüm bunları. Her gün yeni birini bulduk diye geliyosun ve hiçbiriyle HLA mız uyuşmuyor . Şimdi izninle uyumak istiyorum .
En çok da anneme üzülürüm . Kadın benim için hergün buralarda seferber oluyor. Çok yazık. Benim anneme bunu yaşatmaya hakkım yok ki . Herkes mutlu olmak ister. Ben canlı bir bombayım ve zamanı geldiğinde patlayıp , etrafımdaki insanları üzeceğim . Ben birgün gidersem , anneme nolur çok merak ediyorum. O her şeyin iyisini hak ediyo . Benim gibi hasta bi evladı değil. Sanırım muayene vaktim yaklaşıyor. Kapının ardından gelen ayak tıkırdılarını duyabiliyorum.
-Zeynep Yılmaz ? Bugün kendini nasıl hissediyorsun ?
- Ben iyiyim .
- İyi olmana sevindim. Bugün destek evine gideceğiz. Yani senin durumunda olan gençlerin bulunduğu yere. Bugün aramıza yeni biri de katıldı . Hadi şimdi benimle gel .
Hemşirenin dediği gibi yaptım. Tekerlekli sandalyeme oturdum ve hemşire beni , hemen hemen her Perşembe ve Salı günleri gittiğim destek evine götürdü. Burada benim durumumda olan gençlerle birlikte konuşup dertleşiriz. Burası aslında moral için gidilen bir yer ama benim hiç moralimi yerine getirmez. Çünkü neredeyse her hafta biri ölür . Bende birgün bu ölen insanlardan biri olacağım . Destek evinin kapısına geldiğimi fark ettim ve içeri girdim.
Bismilrahirahmanırahim . Allah ‘ ım ! Bu nasıl bir taş varlık böyle ? Sanırım yeni gelen kişi buydu. Yanına gittim ve utangaç bir tavırla ;
-Selam .
-Selam .
-Adın ne ?
-Kerem .
-Bende Zeynep , memnun oldum kerem. Burada yenisin galiba. Aramıza hoş geldin .
-Hiç hoş bulmadım !
- eee neden ki ?
- Çünkü burada kalıcı değilim . Ve buradaki herkes kalıcı olduğumu söylüyor. Bu lanet hastalığı yenip defolup gideceğim .
-Biliyor musun Kerem . Bende ilk geldiğimde senin gibi düşünüyordum. Ama seninle açık konuşacağım kerem. Hiçte öyle sandığın gibi basit yenebileceğin bi hastalık değil bu . Sana boşu boşuna umut vermek istemem ama artık buradasın . Anladın mı ? Kurtulma şansın çok az. Burada her hafta biri ölür ve bu ölen kişiden biri birgün sen olacaksın . Bu yüzden boşuna ümitlenme .
-S-sen neden benim ümidimi kırıyosun . Buna ne hakkın var ?
-Ben sadece doğruları söylüyorum tamam mı ?
Doğru söylemek de suç oldu bu devirde. Ben sadece boşuna ümitlenmesini istemedim . İşte yakışıklı dedik dedik adam tam bir ukala çıktı. Sandalyemde somurtrken yanıma beklide oradaki en iyi arkadaşım olan Yağmur geldi. (Yağmur akciğer kanseri. Bir tüpe bağlı olarak yaşıyor . Ve çok iyi bir arkadaş . Can ile çıkıyor. Can : protez bacaklı . iyi , neşeli , yakışıklı , komik ve yağmura çok aşık . )
-Selam Zeyno .
-Selam Yağmur .
- Durgun görünüyosun Zeynep . Hasta mısın yoksa. H-hemşire çağırmamı ister misin ?
- Ya hayır canım ben gayet iyiyim . İyiyim de şu yeni gelen çocuk canımı sıktı biraz .
- Ay o çocuk mu . evet çok ukala birşeye benziyor. Boşver uğraşmayız olur biter .
-Evet haklısın . Can nerede ?
- Bilmiyorum getirirler birazdan .
Yağmur ve Can’ ı çok seviyorum . Çok iyi bir çift . birbirlerini çok seviyorlar . Bu hastane onlara birbirlerini kazandırdı. Bana ise hiçbirşey . Yağmurla havadan sudan sohbet ederken Merve içeri neşeli bir şekilde girdi . Gülüyordu , herkese sarılıyordu . Onu daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim .
-Arkadaşlar ! yendim . kurtuluyorum . İlik bulundu . Çok Çok mutluyum . Şaka gibi ama ben ben artık kurtuluyorum . Hayata dönüyorum .
Aman Allah ‘ ım . Merve ne kadar da mutlu olmuştu böyle . Onu böyle görmek beni çok mutlu etti. Merve’ ye benden de önce bu teşhis konulmuştu. Bence her şeyin en iyisini hak eden biriydi. Herkes çok mutlu olmuştu . Merveninilk boynuna sarılan ve ilk konuşan ben oldum .
-Merve . Merve bu çok çok güzel bir haber. Ben çok mutlu oldum .
- Zeynep , birgün sende benim gibi bu haberi alcaksın sakın merak etme . Sende birgün kurtulacaksın arkadaşım . Hepimiz kurtulacağız .
Olumlu anlamda başımı salladım ve köşeme çekildim. Merve’ nin söylediklerine çok inanmak istedim ama olmuyo. İnanamadım . Ben nasıl kurtulacağım ki ? Kurtulacak olsam 4 yıl içinde kurtulurdum zaten . Derin düşüncelerime dalmışken odaya şöyle bir göz gezdirdim . Belkide bu insanları son görüşüm . Can ve Yağmur kenarda oynaşıyo , Melis pisliği kenada oje sürüyö , Barış spor dergilerine bakıyor, Sedat kulaklıkla müzik dinliyor ve çılgın dans figürleri yapıyor , Kerem … Kerem ise şuan bana doğru gelmekte ve bana pis pis sırıtıyor . WTF?