-Zeynep kuzum uyan hadi annem . sana bir suprizim var
Annemin sesi ile uyandım. Ve uyanır uyanmaz çığlığı bastım. Kuzenim Aksel gelmiş. Yıllardır görmüyorum onu. küçükken çok oynardık. Anne ve babam ayrıldığında pek görüşme fırsatımız olmadı. Onunla yaptığımız çılgınlıklar geliyor da aklıma iyiki gelmiş.
-Vayy çirkin .
- Akseeel !
Yataktan kalkıp Akselin üstüne atladım hemen. Olmayan kardeşim gibidir Aksel. Ve ben Küçüklüğümden beri bana çirkin (!) der. Şöyle bi bakıyorum da hiç değişmemiş. Özlemişim be . Şu 4 yılda o kadar çok şey yaşadım ki. Hastalığım , anne ve babamın ayrılması , annemin işsiz kalması . Keşke daha önce sorsaydım Akseli.
Dem : ahahahah kaç yaşına geldiniz hala küçük aksel ve zeynep var sanki karşımda.
- Akselde değişmemiş.
Ak : Sende değişmemişsin hala çirkinsin :D
Akselin omzuna yumuşak bi yumruk geçirdim.
ak : Ahhh
-Hakkettin ! :D
1-2 saatimizi de eski fotoğraflarımıza bakarken geçirdik. Ne güzelmiş eskiden. Her an nefesim daralacak , krizim tutacak derdi yok. Ama Aksel bana ilaç gibi geldi. Zaten toparlamamda en büyük etken Kerem olmuştu. Şimdi de Aksel. Galiba ruhsal olarak iyiyim.
Bugün perşembe olduğundan destek evine gitmem gerekiyor. Hemşirenin yardımı ile Aksel ve Anneme veda edip yola koyuldum. Aksel 13 yaşındayken ailesi ile Muğla ' ya taşınmıştı. Şimdi de Üniversite için Boğaziçi' ni yazmış. Çok mutlu oldum. Artık hep yanımda. Demek üniversiteye gidecek kadar büyüdük. Ben daha lise yıllarımı yaşamamışken . Düşünceler eşliğinde destek evinin kapısına geldiğimi fark ediyorum. Etrafda pozitif bi enerji var sanki. Herkese gülümseyip selam verirken kendimi keremin yanında buldum.
-Selam
K: Bak zeynep açık konuşacağım bu sabah odana senin yaşlarında bi erkek girdi . kimdi o ha ?
Kerem beni kıskanmış olmalı. kerem. KEREM. beni . Beni Beni Zeynebi. Kıskanmış . KISKANMAK. hüloooooğ.
-Hesap mı vereceğim ?
Özgüvenimin tavan yaptığı o nadir anlar. neden böyle dedim ki ben şimdi. Deseydim direk kuzenim diye. Ama yok içimdeki çilekeş Zeyno haraketlendi.
K: Hah doğru . Kimim ki ben dimi. Haklısın.
Ve Kerem yanımdan uzaklaşıp Barış ve Sedatın olduğu masaya gider. Kerem trip mi yaptı az önce ?Ben mi yanlış gördüm.
Trip atan erkek mi ? Ahahahahaha NO !. Yani olmamıştır o cık . Bi hata vadır onda . Gerçi asıl hata bende . Ne diye karıştırıyosam ortalığı . İlla bi ekşın arıyorum bu aralar Bi dakika bi dakika . Melis mi o ? Yanındaki de Kerem ! Ne konuşuyor amına koyum bunun ikisi! Bak bak bide gülüyo. Ay ama kerem gerçekten çok tatlı gülüyo yerim . Ama önemli olan nasıl güldüğü değil kime güldüğü ! Valla süper felsefik söz yazdım ha . Acaba bu işlere mi girsem napsam . Neyse hatırlatın bu konuyu sonra düşüneyim .Şimdi daha önemli bi konumuz var .Benim adım da Zeynep Yılmaz ise bu konuşma yarıda kalır. Nasıl mı ? İzleyin ve görün !
- Aaaaaaaaa ! ayyyy ! kereeem! Doktooooorrr doktooootor yokmu ahhh ! ahhh yetişin !! aaağğğğ !
Vee karşınızda ben ve muhteşem oyunculuk yeteneğim . Ahahahah . Valla ben bile inandım. Eee şimdi ne bok yicem ben . Doktor bana sorarsa neyin var Zeynepçim diye . Herkes panik yapmış bi şekilde doktor ararken beni sedyeye yatırdıklarını fark ediyorum . Noluyo lan !? Hasssiktir diyorum ve karnımın kanadığını görüyorum .