2

929 31 7
                                    

Önceki  bölüm hiç içime sinmedi. Affedin.

Bölüm Şarkısı: Lucia - Silence

"Daha fazla ilaç istemiyorum. Beni sersemletiyorlar."

Yaklaşık 1 yıldır psikolojimle ilgilenmeye çalışan doktorum koltuğundan kalkıp benim karşımdaki koltuğa geçti. Dirseklerini dizlerine yaslayıp parmaklarını birbirine geçirdi.

"Heda, ilaçlardan nefret ettiğini biliyorum ama bu ilaçlar sana nasıl gülümseyeceğini hatırlatacak. İnan bana daha iyi hisswtmeni sağlayacaklar."

"Sizin göreviniz benim gülümsemek istememi sağlamak mı yoksa yüzüme aptal bir sırıtış eklemek mi?"

Derin bir nefes alıp elini gür saçlarının arasından geçirdi.

"Heda, tam bir umutsuz vakasın. Düzelmek için çabalamıyorsun bile."

"Düzelmekten kastın ne? Hatalı mıyım? Düzeltilmeye ihtiyacım yok. Sizin aksinize ben sahte bir gülümseme takınıp rol yapmıyorum diye mi buradayım? Sizde mutlu değilsiniz. Hiçbirimiz değiliz. Hepimiz rol yapıyoruz ve yapmayanlara hatalı mı diyorsunuz? Cidden mi?"

Önüme bıraktığı antideprasanları alıp çöpe attı ve daha sonra geri yerine oturdu.

"Bana bu hapları aldığında gün içinde hissettiklerini tek cümleyle özetle Heda."

"Her gece daha yorgun, her sabah daha kırgın."

Yirmili yaşlarının ortasındaki psikoloğum yüzüne kederli bir gülümseme yerleştirip konuşmadan önce yakasındaki karta baktım. Daha önce buraya geldiğimde hep tırnaklarıma ve işaretlerle dolu olan bileğime baktığımdan daha önce ismini ne görmüş ne de sormuştum. Aslan Türkoğlu.

"Heda, belki şuan ağlamak için zaman kolluyorsun, bir an önce gece olsa da yorganıma sarılıp ağlasam diyorsun. Belki yanında güçlü görünmen gereken kişiler var. Hatta belki daha önce denedin ağlamayı, ama insanlar hep dalga geçti. Acını küçümseyenler olabilir, seninle dalga geçenler olabilir, senden nefret edenler olabilir ve hayatın boyunca hep olacak. Kaçmaya çalışıyorsun şuan, ama kimden kaçtığını biliyor musun? Kendinden mi yoksa insanlardan mı? Bu sorunun cevabını bul, kendini anlamaya çalış. Utanma, kendini kimseye sevdirmek zorunda değilsin. Kimse seni anlamak zorunda değil ve sen kimseden saklanmak zorunda değilsin. Belki aklında bir şeyler var ama yapmaya korkuyorsun. Arkamda dururlar mı acaba diye soruyorsun kendine. Ne yapmak istiyorsan tam şuanda onu yap. Arkanda kimin durduğunu gör, insanlara güven, yıkılmaya alış. Çabuk toparlan. Bu uzun bir maraton ve düşeni eziyorlar. Ezilenlerden olma ve kendine güven. Kendini sevmeyi başkasından öğrenmene gerek yok. Ben sana inanıyorum, bunu yapabilirsin. Kendine izin ver, özgür ol."

***

Anahtarı çevirip kapıyı açtıktan sonra gözlerimi ovuşturarak eve girdim. Tek elimle gözlerimi ovuşturmaya devam ederken çantamı rasgele yere bıraktım.

"Heda, uykun geliyorsa dışarı çıkmamalıydın." dedi babam. Evimiz dublexti ve kapı direk içerdeki devasa salona açılıyordu. Beni girer girmez görmesi normaldi. Kafamı oraya çevirmeden adımlarımı mutfağa yönelttim.

"Senin aksine vasıfsız vasıfsız dışarda dolanmıyordum baba. Psikoluğumun yanından geliyorum." dedim. Bir bardağa su doldurup yavaş yavaş içmeye başlarken beklemeye başladım. Babamın tam şu an üstüme yürüyüp ona saygısızlık yaptığım için önce aşağlaması daha sonra da beni aç bırakmakla tehdit etmesi gerekiyordu. Ama gelmedi. Kaşlarımı çatıp içerdeki salona doğru ilerken bağırarak konuştum.

"Ne o baba bugün formunda değil misin? Kendinden nefret etmemi sağalaycak sözler söyemeyecek mis- Bay Gray?"

Gözlerim şokla açılırken babamın karşısında oturan Almanva öğretmenime baktım.

"Yeni özel öğretmenine 'merhaba' de Heda."

UYUMSUZ | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin