zeytin hakkı

1.6K 328 55
                                    

"Üç gündür havalar çok serindi burada. Orada nasıl can?"

"Yağışlı, hava da sürekli kapalı. Ruhu daralıyor insanın."

"Öyle can. Köydekiler kışın erken geldiğinden yakınıp duruyor."

"Sobayı kurdu mu babam? Üşümüyorsunuz değil mi?"

"Babanın öksürüğü nüksetti, takati yok pek. Ama ev de o kadar serin değil. Battaniyelerle idare ediyoruz."

"Olur mu öyle şey canım. Çağırın köyden birini, sobayı kuruversin."

"Kimsenin kimseye faydası yok can. Sen bizim için endişelenme."

"Hasta olursan eğer seni öldürürüm."

"Elinden gelecek ölüm şu yaşamdan daha merhametlidir muhakkak."

"Böyle konuşma be kızım. Bak az kaldı para kazanmaya başlamama. Ondan sonra kurtaracağım sizi. Babamı da seni de."

"O zaman geldiğinde belki de kaloriferli evimiz olur, değil mi?" 

"Olur ya. Kışın bile yazlık elbiselerle dolaşırsın. Buzdolabı hep dolu olur. Canın ne çekerse onu yersin."

"Güzel düşler can. Ama her şey yoklukta değerli. Eğer varlık günleri geldiğinde zeytin çekirdeğini üç kez gevelemeden ağzımdan atacaksam zeytinin hakkını nasıl öderim? Öyle olacaksa varsın ben hep yoklukta kalayım."

Kumrular Göç EtmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin