🖤-1-🖤

28 3 2
                                    

Ah hayır ben öyle bir saat neler olduğunu açıklamayacağım. Uyandım ve şuan lavaboda yüzümü yıkıyorum. Lavabodan çıkıp giysi odama girdim. Evet zenginiz bla bla bla. Bana kalsa kendi evime çıkacağım bizim tayfayla ama annem ve oklavası buna mani oluyor evet terlik değil oklava nam-ı değer annemin ışın kılıcı 😂😂

Altıma siyah okul eteğini üstüme de Mira'nın geçen ay hediye ettiği beyaz kısakollu kollarında iki tane kalın siyah çizgi bulunan ve üstünde siyah Newyork yazısı bulunan t-shirtümü giydim.

Siyah sporlarımı da ayağıma geçirip makyaj masama geçtim. Cildim bembeyazdı ve pürüssüzdü fondaten kullanma gereği duymuyordum aslında bakarsanız o tür şeyleri kullanmayı sevmiyorum. Gözüme eyeliner çektim tabi uludağ zirvesine kadar uzatmadım gözümün bitişinin biraz yukarısına kadar çektim. Dudağıma nar çiçeği renginde hafif bir ruj sürdüm ve kirpiklerime az volümlü rimelimi sürüp makyajımı bitirdim.

Benim makyaj anlayışım buydu işte tabii gereğinde mankenlere taş çıkartıyordum.
Bileğime siyah deri bilekliklerimi takıp aşağıya kahvaltıya indim. "Kızım biraz renkli giyin o ne öyle hep siyah hep siyah içimi baydın valla" annemin söylemlerini takmadım.  Yumurtalı ekmeğimi alıp bir güzel mideme indirdim o sırada meyve suyumuda diklemiştim hemen kalkıp lavaboya gittim ve dişlerimi fırçaladım.

Abim okula erken gitmiş olmalı ki kahvaltı da yoktu. Sırt çantamı alıp beni bekleyen arabaya bindim sırayla bizim tayfayı alacaktık. İlk önce Esil'i aldık sonra sırayla Mira, Kaan, Buse ve 
Bulut'u aldıktan sonra tamamdık.

"Bugün Yankı ve tayfası ile oyun var okul çıkışı ortak depoda." dedim evet ortak depomuz vardı Yankı ve tayfasıyla. oyunlarımızı ve yarışlarımızı orada yapıyorduk. Ne olduğunu yakında görürsünüz.

Bulut hepimize naneli sakız verdi tabii bana 2 tane çünkü ben naneli sakıza bayılıyorum. araba okulda durdu bizde sırayla indik önce Kaan, Esil, Mira, Bulut ve en sonda ben indim. Yine herkes bize bakıyordu. Sağ tarafa baktığımda Yankılar çardaktaydi Yankı bana sırıtıyordu ben de onun gibi sırıttım ve göz kırpıp bizim çardağa ilerledim. herkes yerine otururken ortaya boşluk bıraktılar ayy yerim sizi duvara oturmayı sevdiğimi bildikleri için direk duvara atladım ve ayaklarımı banka koydum. Bizim grup ile Yankılar bakışıyordu göz devirdim. Yankı ayağa kalkıp yanımıza gelmeye başladı ben de oturduğum yerden kalktım ve ilerledim aramızda 2 adım kalınca durduk. "Şişe çevirme oynayacağız sıra bizde olduğuna göre itiraz edemezsin." göz devirdim "iyi, okul çıkışı depoda" cevap vermeden grubunun yanına gitti. Ben de sınıfa çıktım. 

Kafamı sıraya koyup uyumaya devam ettim.

Gök pembeydi ve yağmur yerine gökten pamuk şeker parçaları yağıyordu. Karşımda birden Unicorn belirdi "Allah'ım bu rüya olmalı." Unicorn konuşmaya başladı "Hare mal mısın?" hoop orada dur bakalım. "Sen kime mal diyorsun be seni var ya uçururum ama götünle o boynuzlu kafan yer değişir anladın mı beni unicorn beyyy!" Unicorn birden kayboldu ve yerine Yankı belirdi "lan senin ne işin var rüyamda olum sırayla mi geliyorsunuz lan!" Yankı bana yaklaşmaya başladı ve gözüme yumruk attı noluyor amk. "Yankı azına sıçarım!"

"Hare ruyanda da mı beni görmeye başladın?" Yankı karşımda sırıtıyordu. "Hayır rüyamda bana yumruk atıyordun. Yankı kaşlarını kaldırıp dudaklarını düz çizgi haline getirdi. "Hayal gücün gün geçtikçe artıyor Vera" (Vera Hare'nin 2.adı Doruk'da Yankı'nin 2.adi)

"Sen de gün geçtikçe gıcıklaşıyorsun Doruk."  Hocanın gelmesiyle susup önümüze döndük. Yankı yanımda oturuyordu diğerleride birbiriyle.

🔒🔒🔒🔒🔒🔒
Hepimiz depodaydık herkes yere oturdu karşı gruptan Hira boş şişe getirip ortaya koydu. "İlk ben çeviriyorum" dedi Yankı. Şişenin kapağı Esil'de arkası Meriç'de durdu. Esil soruyordu "D mi C mi?" "Cesaret." Esil biraz düşündü "Kalk ve Pelin'in saçını kes." Meriç korkarak Pelin'e baktı çünkü Pelin saçına önem verirdi ve saçı belinin altındaydı. "Meriç seni gebertirim şu karışımı iç" eğer söylenen şeye uyulmazsa herkes önündeki karışımdan içecekti. "Lanet olsun" diyerek karışımı içti Meriç.

Meriç şişeyi çevirdi kapak kısmı Hira'da arkası Mira'da durdu. "Cesaretlik" dedi Mira hemen. Hira göz devirip isteğini söyledi. "T-shirt ünü çıkar" aklınca intikam alıyordu. Mira dediğini yapıp çıkardı ama pek sorun değildi çünkü sporcu atleti vardı içinde.

Şişeyi Mira çevirdi bu sefer kapak Tuna'da arkası bana geldi " doğruluk mu cesaretlik mi?" herkes cesarerlik diyordu ben de doğruluk deme kararı aldım. "Doğruluk." Tuna biraz düşündükten sonra konuştu "Hayatında hiç intihara kalkıştın mı?" evet kalkışmıştım ama çok aptalcaydı tabi bunu farkedene kadar iş işten geçmişti ben de hemen abimi arayıp beni hastaneye götürmesini istemiştim. "Evet." herkes şaşırmıştı Yankı çenesini sıkıyordu.

"Of hadi çeviriyorum!" şişeyi çevirdim kapak Kaan'a arkası Yankı'ya gelmişti. " doğruluk mu cesaretlik mi?" "doğruluk" dedi Yankı hiç düşünmeden. Kaan'da daha önceden planlamış gibi düşünmeden konuştu "İpek'le hala görüşüyor musunuz?" İpek kimdi ve Yankı ile ne gibi bir bağı vardı?! Ve Yankı cevap vermek yerine neden karışımı içti!? Nedense sinirlenmiştim ve ben sinirlenirsem acıma duygum kaybolur.

Yankı şişeyi çevirdi kapak bende arkası Pelin de durdu. "Seç hadi." "cesaret" madem Mira üstünü çıkarıyor adil olmamız lazım değil mi? "Eteğini çıkar." Bulut kendini gülmemek için zorlarken karşı gruptan Ateş itiraz etti "ileri gitmedin mi?" bu söylediğine alayla cevap verdim "Hira bluzunu çıkarıyor normal ama bu ileri gitmek? Güzel kafaymış. Sen de bu kadar zorlanacaksan karışımı iç" Pelin göz devirip eteğini çıkardı. Oha tamam bunu beklemiyordum.

Pelin şişeyi çevirdi kapak Ateş de arkası Buse'de durdu. "Doğruluk mu? Cesaretlik mi?" Buse biraz düşünüp "cesaretlik" dedi. "Beni öp." gözlerimi kocaman açıp Ateş'e baktım. Bu kadar ileri gidecek miydi? "Buse karışımı iç. Karışımdan ölmessin ama ilk öpücüğünü insan dışı bir varlığa vermek istemezsin dimi?" Bunu söyleyen Esil'e hak verircesine kafamı salladım. Buse karışımı içti tabi içmeden küfür etmeyi unutmadı. "Piç herif."

Saate baktığımda akşam 18:23 olduğunu fark ettim. Ayağa kalkıp çantamı aldım "Hadi bugünlük yeter eve geç kaldım zaten!" Herkes ayağa kalkarken ben de kapıya yöneldim. "Hare bekle ben bırakayım bu saatte birilerine denk gelmek istemezsin." Yankı'yı kafamla onayladım ve beklemeye başladım. Haklıydı bir keresinde içmiş birine denk gelmiştim ve beni Yankı kurtarmıştı.

Yankı da yanıma gelince onun arabasına bindik ben de gözlerimi kapattım daha 30 dk vardı eve varmamıza.

💤💤💤💤💤💤💤💤

  "Vera uyan! Veraa! Of Hare kış uykusuna yattın mübarek." uyanmıştım ama uyku mahmurluğundan gözlerimi açamıyordum. Biraz sonra havalandığımı hissettim beni kucağına almıştı. Burnuna dolan kokuyla daha da mayıştım. "İnci teyze Hare uyuya kaldı da." annemle konuşuyordu. Umarım babam hala şirkettedir. "Tamam Yankı'cım sen Hare'yi yatağa bırak hatta yemeğe de kal bak itiraz etme yoksa anneni arar geçen en sevdiği vazosunu senin kırdığını söylerim!" gülmemek için yanak içlerimi sıkıyordum. Yankı mecburen kabul etmişti. Yumuşak zemine sırtım değdiğinde kahkahamı tutamadım ve serbest bıraktım. "Hey! Numara mı yapıyordun." Yankı somurtmuş bir ifade ile bana bakıyordu. "Cidden Selin teyzenin vazosunu mu kırdın hani şu Kore'den gelen?" diyip bir defa daha kahkaha attım. "Evet gülmeyi kes artık yoksa.." gözlerimi devirdim "yoksa ne?" yattığım yere gelip üstüme eğildi "yoksa.."

BİLİYORUM ÇOK PİSLİĞİM😂😂❤

UMARIM KİTABI SEVMİŞSİNDİR DİĞER BÖLÜME GEÇ HAYDİ🔄📚(2.bölüm daha gelmedi yine de hoşuma gidiyor bu yazı jdjdkdkdjd)

Kelime sayısı:1102

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Oyuna Var Mısın?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin