0.3

295 42 18
                                    


Omzumdan düşen çantamı parmağımla yukarı doğru ittim. Gözlerimin önünü kapatan saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp derin bir nefes aldım.

Bu sırada elimde ki telefon titredi.

Ekranı açıp gelen mesajı okudum.

054. ... .. 17: Baksana Sarışın! (16:12)

054. ... .. 17: Neden gönlün bu kadar temiz?(16:12)

054. ... .. 17: Bana neden cevap vermediğini biliyorum.(16:12)

054. ... .. 17: Kalbimi kırmaktan korkuyorsun. (16:12)

054. ... .. 17: Benim kalbim zaten kırık,(16:12)

054. ... .. 17: Sende arıyorum ya şifayı. (16:13)

054. ... .. 17: Olsun. Bekleyeceğim. (16:13)

054. ... .. 17: Çünkü ben seni seviyorum.(16:13)

054. ... .. 17:Çünkü ben seni sevmeyi seviyorum. (16:14)

Köşeyi dönüp evime giden ıssız sokağa giriş yaptım. Adımlarım durdu, sırtımı duvara yasladım sertçe. Başımı eğip gözlerimi yere sabitledim. Telefonum tekrar titredi.

054. ... .. 17: Ağlama. (16:15)

054. ... .. 17:Çünkü  tek başına ağlıyorsun. (16:15)

054. ... .. 17: Beraber ağlayamıyoruz. (16:15)

054. ... .. 17:Gözyaşından öpemiyorum. (16:15)

054. ... .. 17: Sarılamıyorum. (16:16)

054. ... .. 17: Tamam. Bir daha mesaj atmayacağım.  (16:16)

054. ... .. 17: Yeter ki benim yüzümden ağlama.(16:16)

054. ... .. 17:Bu arada, o sokaktan geçme, biraz ileride iki tane sarhoş genç var çünkü. (16:17)

054. ... .. 17:Kendine iyi bak Sarışın. Seni hep seveceğim. (16:19)

Kaşlarım yukarı doğru hafifçe büzüldü. Daha fazla kalbini kırdığını hissediyordum. Ellerim klavyeye gittiğinde durdum. Ona Umut vermiş olabilirdim.

Sırtımı duvardan çekip yanaklarımı sildim. Bu sokaktan gitmeyecektim,  geri dönüp ne kadar yolu uzatsam da caddede yürümeye başladım.

Elimde telefon hala mesaj bekliyordum ondan. Ama gelmiyordu mesaj. İnternetimi kapatıp telefonu cebime koydum.

Akşama kadar mesaj atmazsa cevap verecektim.

*

Yatağımda bağdaş kurmuş elimde ki telefonu çeviriyordum. Evet, hala mesaj gelmedi. Dudaklarımı dilimle ıslatıp parmaklarımı klavyede gezdirdim. Bu esnada çevrimiçi oldu. Hemen yazdığımı geri sildim.

Acaba gördü mü?

Yazıyor..

Yazısını görünce telefonu fırlattım.

"Kesin gördü!"

Diye mırıldandım.

Telefon titredi. Hemen attığım yerden alıp mesaja baktım.

054. ... .. 17: Dayanamadım. (21:56)

054. ... .. 17: Bari mesaj atabileyim,  izin ver. (21:56)

Derin bir oh çektim. Görmemişti.

054. ... .. 17: Bu arada sen az önce bana mesaj mı atacaktın? (21:56)

054. ... .. 17: Of ya! Keşke girmeseydim şu lanet olası uygulamaya! (21:57)

054. ... .. 17:Neyse ksjwşqlel (21:57)

054. ... .. 17:Keyfim yerine geldi. (21:57)

Kıkırdadım. Ruh hali sürekli değişiyordu.

054. ... .. 17:Perdeni kapat. Seni görüyorum. (21:57)

Bakışlarım pencereye döndü. Ayağı kalkıp dışarı baktım. Ancak karanlıkta nereyi görebilirdim ki? Perdeyi hızla çekip geri telefonu elime aldım.

054. ... .. 17:Bu arada çok güzel gülüyorsun. (21:58)

054. ... .. 17:Gülüşünün sesini ezberlemek istiyorum. (21:58)

054. ... .. 17:İzin verir misin? (21:58)

-

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Üç bölümü hızlıca yayınladım ki anlayabilmeniz için.

İnşallah hikayeyi beğenirsiniz,

Allah'a emanet olun. :')

BAKSANA SARIŞIN! TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin