"Tamam, kediyi getireceğim." gözlerimi sıkıca kapatıp alacağım cevabı bekledim.
"Anlaştık." Sakuya, parmaklarını saçlarımda gezdirirken konuştu.
Eve Gelince
"Hey, Kuro! Ben geldim." Kuro'yla birlikte olan bağlarımız çok derindi. Kısa bir süreliğine bile olsa o geçirdiğimiz anlar benim için çok değerliydi.
"S...Sana anlatmam gereken çok önemli bir şey var. Umarım beni affedersin." Gözlerimi Kuro'dan kaçırmaya çalıştım ve başımı hafifçe eydim.
"Nedir?" uyuşuk gözleriyle, gözlerimizi buluşturmaya çalıştı.
"Imm... Aslında şey, se-" devamını getireceğim sırada sözümü yarıda kesti.
"Hızlı olur musun?" esnedi ve sorusunu bitirdi. Ben ise, başımı onaylarcasına salladım ve yarıda kesilmiş cümleme devam ettim.
"Seni, aldığım dükkana geri götürmeliyim. Yoksa işten atılırım. Bunun için çok çok çok çok çok özür dilerim." iki elimi de birbirlerine buluşturarak parmaklarımla oynamaya başladım. Gözümü sımsıkı kapatarak, vereceği cevabı bekledim.
"Ehh..." ne diyeceğini bilemiyordu, anlaşılan. Gerçi, ne diyebilirdi ki?
Tamamdır, beni götür ve ben de seni ısırayım ve bir vampir olarak kanını içeyim, falan mı? Ne düşünüyordum ki?
"Anladım, sonuçta sen bir kedi hırsızısın. Beni geri vermezsen hapse girersin." HA? WTF?!
Olayı anlamakta biraz zorluk yaşadım. Ne yani, bunca zamandır beni bir hırsız mı sanıyordu? Öldüğünü sandığım için evime getirmiştim oysaki.
"Ne? Galiba yanlış anladın. Ben bir kedi hırsızı değilim!" sesimin, olduğundan yüksek çıkması beni biraz endişelendirmişti. Sonuçta karşımda kanlı, canlı bir vampir duruyordu.
"Anlamadım şimdi, sen beni kaçırdın ve sonra vampir olduğumu öğrendikten sonra seni yememden korkup beni beslemedin mi? Hikayemiz böyle değil mi?" Ah, dostum! Birlikte yaşamaya başlayalı 4 ayı geçti ve beni bir hırsız olarak mı görüyordu?
"Yo, hayır tam tersi. Öldüğünü sandım ve seni gömecektim. Ama BOM! SEN YAŞIYORDUN VE BİR VAMPİRDİN! BEYNİM ALLAK BULLAK OLDU! Neyse, asıl konuya dönelim. Seni yarın götürmem gerekiyor. Umarım kabul edersin." Düşünmesi için biraz fırsat verdim.
"Şu Sakuya denen çocuk, tam olarak senin neyin oluyor?" En alakasız soruyu sordu.
Neden bilmek istiyordu ki?
"S... Sadece iş arkadaşım. Neden sordun ki?" Omuzlarını bilmiyorum anlamında silkti.
"Aklıma başka bir şey geldi. Onun yerine şu mal kadın müşteri, başka bir petshoptan alsın ve sen de beni para karşılığında satın al?"
Bunu nasıl düşünemedim ki?!
"KURO! SEN NE ZAMANDAN BERI BU KADAR ZEKİYDİN?" Aslında vampir olmasından korkmuyordum ve beni ısırmaya üşeneceğini de biliyordum.
"Hayır," tekrar esnedi ve kaldığı yerden devam etti. "Alınma ama, sadece sen bu kadar aptalsın." İkimiz de, birbirlerimize poker face attık.
"Tamamdır! Yarın dediğin gibi yapacağım." Kuro'nun kedi formuna sarıldım ve tüylerini okşadım.
"Üşengeçlikten başka iyi yönlerin de varmış." Tekrar bana deliymişçesine baktı ve ağzını aralayıp konuşmaya başladı.
"Hayır, dediğim gibi sadece sen fazla salaksın ve ayrıca senin evinde kalmazsam her şey daha zahmetli olur, diye düşündüm."
--------------
Bu kitabı hâlâ okumaya devam edenler, sizi seviyorum ♥
Öhm, ve medya...
Gözlerimi kanattığı için koydum, sizinkiler de kanasın. >:3
Galiba yazdığım en saçma bölüm oldu ;-;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uykucuların Efendisi ♧KuroMahi♧ (bitti şükür)
FanfictionSadece bir kediyi canlı canlı gömecektim. Neydi günahım? ◆◇◆◇ →KuroMahi →Servamp yaoi → BoyxBoy → #SalakMahiruÇokSalak başlama tarihi: 08.08.2017 bitiş tarihi: 05.09.2019