0.5

295 45 24
                                    

"Hey, Mahiru bir tane kedi eksik. Onu gördün mü?" şaşkınlıkla bakan Sakuya'ya bakıp tedirginleştim. "Immm... Yoo... Neden bana sordun? Yoksa ç-çalınmış olabilir mi?!" çok şüpheli davranıyordum ve o da fark etmişti.

"Doğruyu söyle!" bana daha da yaklaştı ve doğru söyleyip söylemediğimi anlamaya çalıştı. "Bana güvenmiyor musun? Ben almadım dedim ya!" doğruyu söyleseydim işten atılırdım.

 Birkaç bahaneye inandı. "İnanmış gibi yapacağım. Onu bulmalıyız!" bana hala güvenmiyordu yani haklı da. "Tch, inanmış gibi mi yapacaksın? Her neyse, bulalım ama nasıl?" 

Kuro'nun yerine başka siyah bir kedi aramalıydım. Bu fikir oldukça kusursuzdu. "B-ben... dışarı bakacağım... BANA GÜVENEBİLİRSİN SAKUYA!" başını sallayınca aceleyle dışarı fırladım. 

"Gel pisi pisi..." Sakuya sanırım kedileri incelememişti. Çünkü onlara benim bakmamı istiyordu. Bu yüzden rengini tam olarak bilmiyor olabilirdi. Bu dahice bir plandı!

Karşıma çıkan ilk kediyi kucakladım. "Sakuya! Kaçak kediyi yakaladım!" kediyi kırmızı gözleriyle inceledi. "Bu olduğundan emin misin?" Bana yine güvenmiyordu... 

"Tabii ki bu! İnanmıyor musun yoksa?" bunları dibine girerek söylemiştim. Tuhafça bakındı ve ellerini saçlarımda gezindirdi. "Aferin sana dostum..." onu kandırmak her ne kadar kötü olsa da kendimi riske atmamış oldum. 

Eve dönme vakti gelmişti. Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan eve doğru ilerledim. İşimi hallettiğim için mutluydum ancak bir o kadar da kötü hissediyordum.

"Ben geldim!" ayakkabılarımı çıkartıp dolaba yerleştirdim. "Kuro?" evin her yerine baktım ve ortalıkta yoktu. "KURO!!!"

Odamdan esneme seslerini duyunca oraya doğru koştum. Ütülenecek kıyafetlerin arasında insan formunda uyuyordu. O kadar sevimliydi ki uyandırmak istemedim. Bildiğim gibi, uykusu çok ağır. 

"Yine mi sen geldin?"

Benim evim olduğu için olabilir mi? demeyi isterdim. "Uyandırdığım için üzgünüm Kuro." esnemesini büyüttü ve bana bulaştırdı. 

"Sorun değil."

Saat 10.31 olunca yatmam gerekiyordu. Çünkü işe erken gidiyordum. "Kuro, yatma zamanı." bilgisayarı kapattı ve yanıma geldi. 

"Tamam." 

Utangaç bir şekilde sordum. "Birlikte... ımm... uyumak ister m-misin?" 

İfadesizce onayladı. "Benim için sorun değil." Birlikte benim odama geldik. 

Heyecanımı saklamak için yanaklarıma sertçe vurdum ve kendime geldim. Kuro'nun suratına ise tuhaf bir bakış yerleşmişti. 

Sabaha kadar esnedi, mırıldandı ve dönüp durdu. Yorgunluktan gözlerimin altı kararmıştı. Aynı şekilde Kuro'nun da. Gerçi onun ki fazla uyumaktan olmuştu.

Yemeği hazırladım ve uyandırmamaya özen göstererek evden ayrıldım. 

Uykucuların Efendisi ♧KuroMahi♧ (bitti şükür)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin