1.BÖLÜM
Adım Ece.3 kişiye yetecek kadar büyüklükte havuzu olan ve çeşitli meyve ağaçları bulunduran,bahçeli,dublex bir evde oturuyorduk annem,babam ve ben.Varlıklı ve mutlu bir aileydik.Babam bir holdinge sahipti. Evet bir kardeşim yoktu ama kardeşim diyebileceğim mükemmel bir arkadaşım vardı adı Sümeyye olan.Annemin hastalığı yüzünden çocuk yapmayı düşünmemişler.Annem hep öyle derdi.Akciğer kanseri hastalığı gittikçe ilerledi ve tedavi olunamayacak duruma geldi.Birkaç ay sonra vücudu daha fazla dayanamadı ve birgün herkesin gideceği toprağa girdi.Henüz 12 yaşındayken annemi kaybettim ve o zamanlar bu kaybın önemini anlayamamıştım.Evet!Annem için çok gözyaşı döktüm elbette.Ama çocukluk işte.Benim için asıl zorlu zamanım babamın 5 yıl sonra başka bir kadın bularak –neymiş bize birinin bakması gerekiyormuş- eve getirmesiyle oldu.Hııhhh!Bir de o yetmezmiş gibi iki tane başbelası üvey kardeş de getirmişti yanında.Biri benimle aynı yaşta bir kız –adı Hande-,diğeri ise benden bir yaş büyük erkek kardeş –adı Ege- yani sözde üvey abim.İşte herşey onların hayatıma girmesiyle başladı…
ECE’NİN AĞZINDAN
Yanaklarıma bir şey dokunuyordu ve ardında ‘cık cık’ sesleri bırakıyordu.Gözlerimi yarı araladım.İlkten bulanık görsemde sonradan görüşüm düzeldi.Karşımda bana bakarak gülümseyen babamdı.Tekrar yanağıma yaklaşıp öptü ve ‘’Günaydın güzel kızım!” dedi.Ahh!Gerçekten onu çok seviyordum.”Sana da günaydın babacığım” dedim ve yatakta doğruldum.Babamın ”Hazırlan ve kahvaltıya gel.Bugün önemli birgün biliyorsun.” deyip kapıdan çıkmasıyla aklıma geldi.Doğru!Bugün sevgili üvey annem ve babamın nikah günüydü.Bu iş olsun hiç istemiyordum doğrusu.Babam ise tam tersini düşünüyordu.Bayan üvey anneyle bir defa görüştük.Zaten babam da bir ay sonra evleniyoruz diyerek beni çok şaşırtmıştı.Bugün okul haftasonu olduğundan tatildi.Üzerimden örtüyü kaldırdım ve mutfağa gittim.Babam kahvaltıyı hazırlamış ve çayları döküyordu bardaklara.Babamla başbaşa olacak son kahvaltımız olduğu için üzgündüm.Ve bunun için güzelce kahvaltımızı yaptık babamla.”Baba illa evlenmek zorunda mısın?” dedim aklıma gelen sorunun dilimden dökülmesiyle.Babam kahvaltı tabağından başını kaldırdı ve “Bu konuyu konuştuk ve hallettik sanıyordum.” dedi sonra derin bir nefes alıp söze başladı. “Bak Ece, annenin vefatından sonra sana vakit ayıramadım ve evde hep tek kalmak zorunda kaldın.Ama artık tek kalmayacaksın ve bize bakan, ev yemekleri yapabilen biri gelecek.Emin ol onu seveceksin Ece.”
Ne?Sevmek mi?Annem olmayan birini mi?
“Baba birisine ihtiyacımız yok.Ben bakarım ikimize de.”dedim belki şansım döner de babam vazgeçer bu işten diye.”Peki ya sonra ne olacak Ece?Sen 17 yaşındasın ve seneye sınava girip sonra da üniversiteye gideceksin.Ben ne yapacağım? Evi birinin idare etmesi lazım.Ve ben tek başıma yetemiyorum.”
Ahh baba!Yine ve yine haklı.Babamın cevabına karşılık diyecek bir şey bulamadım.
“Peki baba.Eğer mutlu olacaksan…”dedim ve kahvaltı masasından kalktım.Tam mutfaktan çıkarken babamın “Ece!” diye seslenmesiyle adımlarımı durdurdum ve arkamı döndüm.”Sadece ben değil sen de mutlu olacaksın!!!” dedi babam umut dolu bakan gözleriyle.Zor da olsa gülümsemeye çalışarak başımı salladım ve odama doğru yöneldim..Babam, peşimden acele etmem gerektiğini söyledi ve masayı toplamaya koyuldu.
Malum nikah için hazırlanmam gerekiyordu.Ama hazırlanmadan önce yatağımı ve odayı güzelce topladım.Giysi dolabımın kapağını açtım.Tonlarca kıyafetim vardı ve hangisini giyeceğim konusunda karasızdım.Açıkçası gitmek bile istemiyordum nikah salonuna.Ama babamın yanında olmalıydım ne olursa olsun.Dolaptan askılı,üzerinde minik kurdeleleri olan,beyaz bir mini elbise çıkardım.Ayağıma da toz pembe topuklu ayakkabımı giydim.Bu ayakkabıyı babamla alışverişe çıktığımızda almıştım.Bu düşüncelerden hemen sıyrıldım ve acele etmem gerektiğini kendime hatırlattım.Çünkü daha saçımı ve makyajımı yapacaktım.Saçlarım dalgalı ve uzun olduğundan önceliği saçlarıma verdim.Maşayla biraz kıvırdıktan sonra saçımı at kuyruğu şeklinde topladım ve makyaja geçtim.Giysi dolabımın yanında bulunan aynalı masama oturdum ve gözlerime eyeliner çektim.Biraz rimel ve dudak parlatıcısından sonra boy aynamda son kez kendime baktım.Kahve köpüğü rengindeki saçlarım ve kıyafetim gayet uyumlu görünüyordu.Ama ne önemi vardı ki? Sonuçta babam –ikinci kez ve annem olmayan biriyle- evleniyordu.Ayakkabım ile takım olan küçük çantayı da alıp babamın odasına gittim.Kapıyı tıklattım ve babamın “Gelebilirsin tatlım!” dediğini duyunca içeriye girdim.Aynada kravatını takmaya çalışıyordu.Beni aynadan görünce arkasına döndü ve “Çok güzel görünüyorsun.” dedi.Ben de yanına gittim ve kravatını güzelce taktıktan sonra “Sen de öyle!” dedim buruk bir gülümsemeyle.Babam da ”Sana söz veriyorum Ece.Herşey çok güzel olacak!” dedi ve yanağıma güven dolu bir öpücük kondurdu.
Herşey güzelmi olacak? Hiç sanmyorum…
Babamın bu lafına içimden bir ton şey söylemek gelse de tepkisiz kaldım.Babam da “Artık gitme vakti!” dedi ve odanın kapısına doğru yöneldi.Ben de odadan çıkarken gözüme komodinin üstündeki fotoğraf çarptı.Elime aldım ve incelemeye başladım.10 yaşımdayken gittiğimiz piknik alanında çekilen bir fotoğraftı bu.Babam, anneme ve bana sahiplenircesine sarılmış.Yüzümüzde kocaman bir gülümseme var.Gözlerimden kurtulmaya çalışan yaşlar bir süre sonra çoğaldı ve süzülüverdi yanaklarımdan.
Ahh anne! Neden bıraktınki bizi?
Resmi komodine geri koydum ve hızlıca gözyaşlarımı sildim yanaklarımdan.Rimelin yanaklarımda siyah yollar bıraktığına emindim.Bu yüzden makyaj masasının üstünde bulunan aynaya baktım ve akan rimelin bıraktığı izleri elimle düzeltmeye çalıştım.Salona geçtiğimde babam da koltukta oturmuş derin derin düşünüyordu.Beni kapıda görünce düşüncelerinden sıyrılıp ayağa kalktı ve yanıma geldi.
“İyi misin Ece?Yüzün solmuş sanki.Yoksa makyajından dolayımı böyle ??”
“Annemi özlüyorum baba.Hem de çok!”
“Ben de özlüyorum kızım.”
Yaa evet öyle.Bu yüzden başka kadınla evleneceksin.
Evin anahtarını da aldıktan sonra garajdaki arabamıza doğru ilerledik.Babam sürücü koltuğuna ben de yolcu koltuğuna oturduktan sonra yola koyulduk.Kapımızı açmak üzere Osman amca çıktı güvenlik odasından.Yol boyunca hiç konuşmadık babamla.Nikah salonunun önüne geldiğimizde babam beyaz Range Rover’ımızı ustalıkla park etti.Sonra da nikahın yapılacağı salona doğru gittik.Akrabalarımızdan kimseyi çağırmadık.Kendi aramızda bir şey olacaktı.Gerçi üvey annem olacak kadın için başka tabi.Dün akşam kına gecesi yaptırtmış kendine sanki ilk defa evleniyormuş gibi.Beni de inat yapıyormuş gibi çağırmış ama babama kendimi iyi hissetmediğimi söyleyince fazla üstüme gelmedi.Kapıda bizi gören üvey annem olacak kadın kollarını açarak bize doğru geldi ve ”Ahh Selimciğimmmm!Gelebildiniz sonunda!” diyerek cilveli bir şekilde babamın yanağına minik ama şehvetli bir öpücük bıraktı.Sonra bana dönerek sadece “Merhaba şekerim sana da.” deyip babamın koluna girdi ve salona girdik.Sonra babam yanındaki sülükten kurtulup bana döndü ve “Ece’cim bunlar da kardeşlerin Ege ve Hande.” diyerek eliyle nikah masasının yanında bulunan üvey kardeşlerimi gösterdi bana.Adının Ege olduğunu yeni öğrendiğim kolları yaşına göre yeteri kaslı ve yakışıklı çocuk –çocuk diyorum çünkü benden en fazla bir iki yaş büyük olabilir- babama elini uzatarak “Merhaba Selim Abi!Nasılsın?” dedi ve babamla ayaküstü kısa bir sohbet gerçekleştirdiler.Daha sonra adının Aslı olduğunu bildiğim (!) kadın Hande’yi göstererek “Bu da kız kardeşin.” dedi.Hande kafasını telefonundan nihayet kaldırdı ve “Merhaba canım.” deyip yapmacık bir şekilde gülümsedi bana.Aslı kaş göz işreti yapsa da omuz silkerek telefonuna döndü tekrar.Sonra da babamın koluna tekrar girip “Selimciğim seni annemlerin yanına götüreyim gel hadi!Kardeşler de bu arada tanışsınlar ne de olsa artık beraber olacağız.”dedi ve bana göz kırpıp babamı kolundan çekiştirerek yanımızdan ayrıldılar.Ege elini uzattı ve “Merhaba ufaklık!” dedi.
Ne? Ufaklık mı ??
“Bir adım var benim ufaklık demene gerek yok.Adım Ece.” dedim sertçe.”Elim boşta kaldı ??” deyince şimdiden huzursuzluğa gerek olmadığından elimi uzattım ben de.Nazikçe elimi kavrayıp dudaklarına götürdü.Sonra da “Benim adım da Ege.Tanıştığıma memnun oldum ufaklık!” deyip elimi bıraktı.
Ahh inanamıyorum… Bu durum cidden canımı sıkmaya başladı.Ne yapacağım ben bunlarla??
Arkadaşlar merhaba !!!
Wattpad te ilk hikayem.Umarım beğenmişsinizdir.Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.Beğendiğiniz takdirde çevrenize de önermenizi rica ederim.Şimdiden teşekkürler...