3.BÖLÜM
Gözyaşımı farkettiklerinde Emir yanıma geldi ve sarıldı.Emir tam bir abi gibi.Kan bağımız olmamasına rağmen beni koruyup kollar,hep yanımda olur.Hatta annemin cenazesinde o yanımda olmasaydı ayakta duramazdım ben.Emir başımı iki elinin arasına aldı ve “Neler oldu, anlatmak ister misin?” dedi.Ben de başımı onaylarcasına salladım.Gözümden istemsizce bir yaş daha akarken Emir beni tekrar göğsüne doğru çekip saçlarımı okşadı.Masadakiler de öylece bizi izliyor ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.Ben Emir’in göğsüne yaslanmış kendimi sakinleştirmeye çalışırken masanın başına Ege geldi ve “Bir sorun mu var niye ağlıyorsun?” dedi.Ege’nin okulda yeni olduğundan ve kimseyi tanımadığından gelip bana hatrımı sormasına şaşırarak tepki verdiler.
E haklılar şaşırmakta.Okula yeni gelmiş biri benim halimi hatrımı soruyor.Ve bizimkiler bu konuda fazla hassaslar.Yanlarındaki kıza yabancı, üstelik tanınmayan birisi gelip laf attığında epey sinirleniyorlar haliyle.Yani kısacası fazla korumacılar.
Emir’in göğsünden kalktım ve Ege’ye dönerek “Sanane!Nasıl olduğum seni ilgilendirmez!” dedim.Bunun üzerine Ege “İyi be ne halin varsa gör!Gelip seninle niye ilgileniyorsam?” dedi.Sinirlendiğini sert nefes vermesinden anladım.Sonra da kantinden çıktı.İçimde ona karşı olan sempatimi yatıştırmaya çalışarak masadakilere döndüm.Hepsi –Ozan ve Sümeyye hariç- benden bir açıklama beklercesine yüzüme bakıyorlardı.Ben de derin bir nefes aldım ve olanları anlattım.Beklediğim gibi, şaşırdılar.Kimse babamın böyle bir şey yapacağını düşünmezdi,düşünemezdi.Ama yaptı işte.
Öğleden sonraki dersler de sıkıcıydı.Hava zaten sıcak bir de öğle sonrası fizik gerçekten çekilmiyor.Eve geldiğimizde kimseyi –kimseden kastım Aslı,zaten diğer ikisini görme sürem bugün yeterince doldu-görmek istemediğimden hızlıca odama çıktım.Formalarımdan bir çırpıda kurtulup kendimi odamda bulunan banyoma attım.Gerçekten fazla sıcaktı bugün.Soğuk suyun beni kendime getirmesini umarak çeşmeyi açtım.Küvetin içi dolarken suyun sesi bir nebze de olsa beni içinde bulunduğum yorgun okul gününden uzaklaştırdı.Yarım saatlik bir duştan sonra havluma sarınıp odama geçtim.Altıma su yeşili şortumu ve üstüme de sarı t-shirt imi geçirdim.Saçlarımı kurulamadan odamdan çıkıp babamın odasına girdim.Keşke girmez olaydım!Karşılaştığım manzara karşısında şaşırdım doğrusu.Babam Aslı’nın burnunu sıkıyor sonra da gıdıklıyordu.Aslı da kahkaha atıyordu.Beni farkettiklerinde babam “Kızım bir kapı çalsaydın keşke?” dedi imalı bir ses tonuyla.”Ben…özür dilerim…rahatsızlık vermek istemezdim” diyebildim sadece ve kapıyı kapatıp odadan çıktım.Aşağıya indiğimde Ege televizyonun karşısında maç izliyordu.Hande ise herzamanki gibi elinde telefon mesaj yazıyordu.Karnım guruldadığında aç olduğumu farkettim ve mutfağa girdim.Buzdolabının kapağını açtım ve şöyle bir göz gezdirdiğimde canım pek bir şey istemediğinden elma yemeye karar verdim.Elmamı yiyerek bahçeye çıktım.Bahçede bulunan hamağa yattım ve sallanmaya başladım.
Ağğğhhh!Kafamdaki karışıklıklar ve sorunlar yüzünden Görkem bugün aklıma bile gelmemişti.Sahi onu okulda da görmedimki!Acaba niye gelmedi?
Görkem,Senalarla aynı sınıfta ve tam bir taş.Taş onu görse çatlar heralde.Asıl kötü olansa sanırım ondan hoşlanıyorum.Niye mi kötü dedim?Çünkü Görkem tam bir kendini beğenmiş ukala.Ailesi küçükken fazla şımartmış çok belli.Hani her okulda popüler olan erkek grubu olur ya hıh işte bizim okulun da grubuyla tanınan popüler öğrencisi Görkem.İzmir Koleji dendiğinde ilk akla gelen o olur.Görkem Aloğlu.Kızların gözdesi, ulaşılamayan,benzersiz,mükemmel,her kızın isteyeceği türden bir erkek o.Evet gerçekten ulaşılamayan biri o.Her kızı kolay kolay beğenmez.Öyle diğer okullardaki zengin piçleri gibi okuldaki bütün kızları elden geçirmiş değil.Onun gözü dışarıdaki kızlarda.Daha çok barda takılırlar grubuyla ve orada denk gelen kızlarla eğlenir.Sabah uyandığında ismini bile hatırlamadığı bir kızı yatağında bulur ve para bırakıp gider.Nereden mi biliyorum?Geçen gün bahçede kahkahalarla anlatırken duydum.Böyle birşeyi nasıl yaparlar anlamıyorum gerçekten.Bir kızın duygularıyla oynayıp ona vaatler verip nasıl bırakabiliyorlar öylece.Tabi ben durur muyum?O anki kıskançlık ve öfkeyle yanına gittim –nasıl cesaret edebildiysem- ve “Sen ne biçim bir adamsın?Hiç mi vicdanın yok bir de gelmiş burada marifetmiş gibi anlatıyorsun.Yazık çok yazık!Bir kızın duygularıyla oynayamazsın!Kendini ne sanıyorsun sen?” diye çıkıştım.Ben bile kendime şaşırdım doğrusu.İlkten şaşırarak baksa da kısa sürede kendini topladı ve “Sanane be kızım!Namus bekçisi mi kesildin başımıza?İstediğimle yatar istediğimle kalkarım sana soracak değilim.Hem kız yollu, benimle isteyerek birlikte oluyor, sana noluyor da karışıyorsun?”deyince sinirle ellerimi yumruk yapıp yanından ayrıldım.Haklı bir yandan aslında.Dişi köpek kuyruk sallamasa erkek köpek yaklaşmazmış. O laf öyle miydi ya?Birden babamın sesiyle irkildim.Salıncakta doğrulur pozisyona geçtiğimde babam da yanıma oturdu.