Sokaklar karanlıktı.
Işık direklerinin aydınlattığı kaldırımlar , kısmen boş olsa da bunu göze alamazdım. Kucağımda vampirler tarafından kanı emilmeye çalışılmış bir kız ve , gözlerinin rengi hala normale dönmemiş bir adam fazlasıyla dikkat çekerdi.
Evet gözlerim hala kırmızıydı. Kendime olan kızgınlığım geçmemişti.. Kızın sesini ilk duyduğumda gitmiş olsaydım bu durumda olmayacaktı.
Yada sesi duymamazlıktan gelseydim, kendimi ortaya çıkarmış olmaz, arkamda kendi ırkımdan iki vampir öldürmüş olmazdım..
Şimdi ne yapacaktım. Ona biraz kanımdan verip , durumunu düzeltebilirdim.. Hızla iyileşirdi.
Peki ben ne yapacaktım. Kokusu beynimi uyuştururken , onu nasıl bırakacaktım ?
Şimdi kucağımda tanımadığım bir kızla evime giderken tek düşüncem oydu. Hafif atan nabzını duyabiliyordum. Çok yavaş atıyordu.
"Biraz daha dayan lütfen " dedim. Çok uzun yıllar sonra , korkuyu tekrar hissetmiştim. İliklerime kadar işlemişti.
"Dayan peri kızı dayan "
Ara sokaklardan evimin kapısına geldim. Kucağımda ki kızla kapıyı açmak zordu. Bende tekmeledim. Lyan dan sağlam küfürler yiyeceğimi bilerek kızın yüzüne bir kez daha baktım. Hafif aralık dudaklarından nefes almaya çalışıyordu.
Lyan kapıyı açtı. Gözleri kızı bulurken hırlamayla karışık konuştu.
"Sakın bana bunu yaptığını söyleme ?"
"Yaptım , bundan sonra o benim" dedim..
Lyan'ın sinirden gözleri koyulaşmıştı. Beni düşündüğünü bilsem de ,aldırmadım. Olan olmuştu çoktan..
"İçeri geçin " dedi.
Merdivenleri hızla çıkıp kızı yatağa yatırdım. Yüzünü yapışan saçlarını geriye alıp yanağını okşadım. Vücut ısısı hızla düşüyordu.
Arkamda Lyan'ı hissettiğimde ona döndüm. " Av, önce ısırılmış " Fazla bir açıklama yapmadım. Lyan ne olduğunu bilecek kadar tecrübeliydi.
"Sende adamların yemeğine ortak olup , kendine aldın öyle mi ? Kıza bakıp " ona buraya getirmemeliydin " dedi. Hiç bir şey söylemedim.
"aferin alexis , şimdi de dönüşmek üzere " Gözlerim kızın titreyen vücudunu bulduğunda hiç bir şey yapamadım.. Soğukkanlılığım gitmişti. Kız titriyordu. Vampir zehri vücuduna dağıldıkça , acı çekiyordu.
"Zehri emmen gerek , yoksa dönüşür , yada bırak dönüşsün, en azından kendisini koruyabilir , av asla sağ bırakılmaz "
"Hayır , bir ucubeye dönüşmesine izin vermem " deyip kızın parçalanmış bileğine yapıştım. Kan beynimi bulandırsa da yudum yudum içtim içindeki zehri.
"Kalbimi kırıyorsun alex , sende en az benim kadar ucubesin " dedi alayla..
Lyan odadan çıktı. Bir kaç saniye sonra elinde su dolu bir kap ve bıçakla gelip "kıza kanında ver" dedi.
Söylediğini kafamla onaylayıp uzattığı bıçağı aldım. Kanımı kızın ağzına damlatıp yutmasını sağlarken bir yanda da Lyan'ın serzenişlerini dinliyordum.
"Peşine düşecekler , buradan gitmek zorundayız "
O kendisine gelmeden olmaz "
Lyan'ın sözleri uzaktan geliyordu kulağıma. Onu duymaya çalışmıyordum bile. Yatağımda bir peri gibi yatan kıza bakıyordum. Kan kaybından , beyaz olan teni daha da solmuştu. Yüzünün bir kısmı kan içindeydi. Aralık dudakların da kanım vardı hala..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş
FantasyBen Alexis. Yüzyıllar önce vampirler ve kurtlar tarafından ölüm kararım alınmış ama hayatta kalmıştım.. Onlar benim öldüğümü sanıyorlardı.. Evet ölüydüm. Bir yanım yaşamıyordu.. Benim gibi olan kardeşim ölmüştü. İkizim , canım benim yerime can vermi...