-1-

1.1K 119 91
                                    

İlk bölümle karşınızdayım, umarım beğenirsiniz. Yorum atmayı unutmayın. Seviliyorsunuz.

******

Esmer adam zeki düşmanına yakalanmamak için hızlı hızlı koşarken, Steve ve ekibin erken gelmiş olması için dua ediyordu. Nefes nefese kalmıştı, 2 haftaya yakın zamandır Doom'un kalesinde tutsaktı. Önceleri anlayamadığı bir makineyi tamir etmeye çalışmıştı, ilk başlarda yardım etmemek konusunda çok kararlıydı fakat Doom'un işkenceleri öldürmeye yakın hale gelince Tony pes etmek zorunda kalmıştı.

"Elbet seni bulacağım Stark!"

Doom'un metalik sesi boş koridorlarda yankılandığında Tony duraksayarak elinde ki küçük cihaza baktı. Onun zaman makinesi olduğunu anlamak zor olmamıştı, bu makine Doom'un eline geçerse olacakları düşünemiyordu. Büyük ihtimal zaman çizgilerinin çoğunu mahvedip hepsine hükmetmeye çalışırdı.

"Hadi Rogers.. Neredesiniz?"

"STARK! Robotlarım seni bulacak. Saklanmak çözüm değil, bunu en iyi senin bilmen lazım."

Doom tekrar seslendiğinde Tony derin bir nefes aldı. Başka bir seçeneği yoktu. Ya kaçmaya devam ederdi ya da burada saklanırken canından olurdu. Makineyi sımsıkı tutarak koşmaya devam etti. Neyse ki robotlar gelmeden çıkardıkları metal seslerinden tanıyıp koridor değiştiriyordu.

Zırh kayıptı, muhtemelen yakalanınca kendini korumaya almıştı.

"Hay s*keyim!" Metalik sesleri tekrar duyduğunda daha da hızlandı. Ömründe bu kadar koştuğunu hatırlamıyordu. Doom korkulası bir düşmandı. Diğerlerinden bin kat daha acımasızdı, yakalanırsa kesinlikle işi biterdi ve bu makineyi ele geçirdiğinde ise dünyanın kaderini değiştirebilirdi.

Son koridoru geçtiğinde kaleye açılan kapının olduğu kattan duyduğu silah sesleriyle yön değiştirdi. Gelmişlerdi. Aşırı hızlandığından dolayı kalbi deli gibi atıyordu, nefes nefese kalmıştı. Gayret ederek koşmaya devam etti. Merdivenlerden hızlı hızlı inip sola döndüğünde ilk gördüğü şey Steve'in hava uçan kalkanıydı.

"Kaptan!"

Tony'nin seslenmesiyle Steve bakışlarını ona çevirdi ama acele etmedi. Arkasından gelmekte olan robota kalkanını fırlatıp sevgilisine doğru koşturdu. "Iron man, iyi misin?"

Tony, Steve'in sarılmasına izin vermedi, acele etmek zorundaydılar. Gözlerini dövüşen arkadaşlarının üzerinde gezdirdi. Clint şamdanın üzerinde sallanarak gelen tehditlere ok fırlatırken Bucky ve Tasha birbirine destek çıkıyordu.

"Steve buradan gitmeliyiz. Zamanımız yok!"

"Ne diyorsun? Ne oluyor?"

Steve'in mavi gözlerinde ki merak dolu ifadeye hak veriyordu. "Elimde zaman makinesi var, bu makine Doom'un-"

"Siktir! Çıkmalıyız hemen."

Steve küfür etmeyi sevmezdi ama iş ciddiye bindiğinde veya tehlikede olduklarında küfür istemsizce ağzından çıkıyordu. Zırhı olmadan savunmasız duran Tony'i arkasına alıp arkadaşlarına döndü.

"Avengers buradan çıkmalıyız! Kırmızı alarm veriyorum. Duydunuz mu?"

Tasha, Bucky'nin sırtından zıplayıp üzerine koşan askerin üstüne atlarken sordu. "Bu kadar ciddi olan ney?"

"Avizenin vidaları gevşemek üzere, Kaptan kalkanını bana tut."

Steve, Tasha'ya cevap veremeden kalkanını Clint'in atlayacağı yere konumladı. Tony sevgilisinin görevini devralmadan önce yerde yatan askerin cebinden silahı aldı. Makineyi diğer kolunun altına koydu. Bucky, Tony'i savunmasız bırakmayarak arkasına geçti. Tony karşılarından gelen askerlere ateş açarken anlatmaya başladı.

OblivionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin