Medyayı ss almayın diye şeettim eheuehue
"Yeontan, gel."
Koltuğun üzerinde delice koşan Yeontan'ı alıp sevmeye başladım.
Taehyung gideli nerdeyse 20 dakika olmuştu ve bu köpek beni çoktan yormuştu.
Yeontan'ın yumuşak tüylerini severken bir yandan az önce kendime hazırladığım şeyleri atıştırıyordum.
Bir 15 dakikamı daha Yeontan ile geçirecekken kapı çalmıştı.
Taehyung olmalıydı.
Yeontan'ı kucağıma alıp kapıyı açtığımda düşündüğüm gibi karşımdaki Taehyung'a köpeğini uzattım.
Teşekkür edip bir şeyler daha söylerken daireme tam girecekken bir soru sordu.
"Bu arada hangi üniversiteye gidiyorsun."
"Hankuk, ya sen?"
Şaşırdığını belli eden yüz ifadesi ile devam etti.
"Ben de, hangi bölüm?"
"Yabancı Dil bölümü."
Sesli bir kahkaha atıp konuşmaya başladığında hâlâ daha onu süzüyordum ya da kesiyorum mu demeliyim?
"Şaka yapıyorsun, ben de!"
Niye bu kadar mutlu olduğunu anlamasam da gereksiz sevinci bana da bulaşmıştıki ben de gülümsemeye başladım.
"Üniversitede ilk yılın sanırım?"
dediğinde kafamı salladım. Sanırım benden büyüktü.
Sormamda sakınca olmazdı herhalde.
"Sen kaça gidiyorsun?"
Bakışlarını kaçırarak masumca güldü.
"Normalde 2'de olmam gerekiyordu ama geçemedim. Yani aynıyız."
Aman, bir yaştan bir şey olmaz!
Kafamı salladım.
"Ben yolu bilmiyorum, beraber gidebilir miyiz?"
Hâlâ kucağında bulunan Yeontan'ı severken hiç bitmeyen gülümsesi tekrar kendisini göstermişti ve kafasını salladı.
"Tabi ki, o halde," düşündü ve konuşmaya devam etti. "saat 1 gibi yola çıkalım."
"Teşekkürler, görüşmek üzere."
Daha ikinci günden neydi bu aramızdaki samimiyet?
Bölüm boyunca gülen Tae:
Sarangeeeeeeğ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INTIMACY|KTH
Fanfiction"Merhaba, ben Kim Taehyung, yardım lazım mı diye soracaktım?"