Emir: Sana sinirim geçti. Umarım düzelmişsindir.
Görkem: Olabilir.. Bilmiyorum. Hala hüzünlüyüm biraz.
Emir: Yine de, konuşmak ister misin?
Görkem: Evet. Sana öyle davrandığım için üzgünüm.
Görkem: Bana ne oluyor bilmiyorum. Aşk bok gibi bir şey cidden.
Emir: Eh, kulübe hoşgeldin.
Görkem: Belki de ikimiz beraber olup üzüntülerimizi unutmalıyız?
(Görüldü)
(İptal edildi)Emir: Haha, geç kaldın.
Görkem: Hasiktir..
Görkem: Şey, ciddi değildim.
Emir: Evet.. Öyledir.
Emir: Ben sevdiğime ihanet edemem. Sen de etmemelisin. Böyle bir şeyin şakasını bile yapma.
Görkem: Ama sevdiğim sensin. (Gönderilmedi)
Görkem: Evet. Kusura bakma.
Emir: Buluşalım mı yine? İkimiz de bunalmış durumdayız. İyi gelebilir.
Görkem: Olur.
Görkem: Aslında
Görkem: Tek başına yaşıyorum.
Görkem: İstersen bize gelebilirsin. İçer kafa dağıtırız.
Emir: Harika. Ne zaman müsaitsin.
Görkem: Şu an müsaitim hemen gelebilirsin.
Emir: Konum at o zaman :)
Görkem: *konum*
Görkem: Bana bir paket sigara alır mısın? Gelince parasını veririm.
Emir: Barışma hediyesi olarak alırım.
Görkem: Mükemmelsin.
.
.
Emir 4 katlı binanın girişine geldiğinde stresten elindeki paketi parmakları arasında çevirmeye başladı. Bir süre kapı zillerine baktı. Neden buradaydı?Beni başka bir erkekle aldatmayacaksın. Değil mi?
"Saçmalama. Arkadaşımla biraz içeceğim işte." diye mırıldandı zihninin derinlerinden gelen Hikmet'in sesine.
Ya sarhoş olup seni yatağa atmaya kalkarsa? Erkeklere güven olmaz.
"Hikmet.. Ona güvenebilirim. Böyle bir şeyi asla yapmaz."
Ona güvenmemelisin. Sana beni unutturmaya çalışıyor. Beni elinden almak istiyor. Eğer gidersen, ben ne yaparım? Uzun zamandır bana çiçek getirmiyorsun zaten.
"Özür dilerim. Ama unutmam ikimiz için de daha iyi olacak."
Kapı zillerine bakmaya devam ederken ne kadar kötü biri olduğunu düşündü. Aşık olduğu çocuğu sırf kendi iyiliği için unutacak mıydı? Hikmet'ine bunu gerçekten yapabilir miydi?
Kafasını iki yana sallayıp "Sikerim böyle işi." dedi ve titreyen elleriyle üzerinde Görkem'in adı yazılı olan zile bastı. Anında açılan kapıdan içeri girip asansöre bindi. Asansöre binmekten ilk defa korkuyordu. Ve korktuğu başına gelmişti. Kapıyı açtığında Hikmet asansör aynasına sırtını dayamış, kollarını birleştirmiş onu bekliyordu.
"Yukarı çıkma." dedi sert bakışlarla.
"Hikmet, yapma lütfen."
"Çıkma lütfen Emir. Seni elimden almalarını istemiyorum."
"Sen.. Öldün? Gerçek değilsin."
"Gerçek değilsem bunu nasıl yapabiliyorum?" diyerek Emir'in dudaklarına bir buse kondurdu.
Aşık olduğu çocuktan aldığı ilk öpücüğün böyle olacağını tahmin etmezdi. Ve bu kadar kısa süreceğini. Gözlerini açtığında Hikmet yoktu. Geri dönmeyi düşündü. Hikmet yukarı çıkmasını istemiyordu. Yanaklarına hızla vurarak 2. katın düğmesine bastı.
.
Görkem, Emir'in gözlerinde bu denli bir korku beklemiyordu.
"Bir şey mi oldu? Kapıyı açtıktan sonra da baya bir süre yukarı çıkmadın." dedi."Görkem... Ben, Hikmet'i gördüm. Beni öptü."
"Emir ne saçmalıyorsun? Buraya gelmeden önce içtin mi yoksa?"
"Hayır gayet ayığım. O yaşıyor. Buraya gelmemi istemedi ama yine de geldim. Benden nefret edecek. Ne yapacağım?"
Sesi kadar kendisi de titriyordu. Görkem bir şey demeden Emir'i kolundan tutup içeri çekti ve kapıyı kapattı. Konuşmaları bütün komşuların duymasını istemiyordu.
"O öldü. Yaşamıyor."
"Ama beni öptü."
"Onu özlediğin için halisünasyon görmüşsündür."
Emir ölü gibi bakıyordu. Sanki bir karadeliğe bakıyormuş gibiydi.
"Buraya gelmekle hata ettim. Bana kızacak. Bana çok kızacak."
Başını ellerinin arasına almış sürekli aynı şeyleri söylüyordu. Görkem bunu yapmak istemese de Emir'in kollarından tutup onu kuvvetlice sarstı ve bağırmaya başladı.
"O öldü diyorum sana! Yaşamıyor! Gerçek değil! Unut onu artık!"
"Unutamam. Yalan söylüyorsun."
"Yalan falan söylemiyorum. Emir... Sağlığın hiç iyiye gitmiyor. Gerçekten onu unutmalısın."
"Ama unutursam.." Gözleri doldu. "Beni seven kimse kalmayacak."
"Ben." dedi Görkem. "Ben seni seviyorum. Yetmez mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Powder/ Texting (boyxboy)
Short Story"Ölen bir insanın anısına bile saygın yok."