Görkem: Bu akşam birkaç kişiyle içmeye gideceğiz. Gelmek ister misin?
Emir: Saol. Birkaç güne sınavım var. Ayık olmam gerek.
Emir: Sana iyi eğlenceler :)
Görkem: Sen olmadan eğlenemem ama :( Sağol..
.
.
.Emir gelen mesaja gülümseyerek telefonun tuş kilidini kapattı ve telefonu cebine koydu. Önünde duran integral sorularına baktığında ağlayacakmış gibi hissetti.
"Belki de eşit ağırlıkçı olmalıydım." dedi kendi kendine. "Görkem'le aynı okulda okurduk."
Sözel derslerden hiçbirini yapamadığını anlayınca iç çekti. Psikoloji de sevmezdi zaten.
En azından aynı şehirde olmaları için Çanakkale'deki bölümlere baktı. Birkaç bölüm hariç hepsi aşırı boktandı.
(Çanakkalede psikoloji yok ama bu bi kurgu olduğu için var by)
Bunları düşünmek aşırı derecede strese girmesine neden olduğu için dışarı çıkıp yürümeye karar verdi. Dondurma almak için girdiği markette kasada bekleyen şapşal gülümsemesine neden olmuştu.
"Dondurulmuş pizza yemekten öleceksin Görkem."
Görkem duyduğu sesle beraber suratına büyük bir gülümseme yerleştirip arkasını döndü. "Emir? Ne işin var burada?"
"Çok stres yaptım evde sonra yürüyüşe çıkayım demiştim."
"Ben de acıktım da bir şeyler alayım dedim. Gelsene bana beraber yiyelim."
"Yok ya aç değilim."
Görkem kasadan geçirilen bütün pizzaları poşetlere doldurmayı bitirdikten sonra dolu gözlerle Emir'e baktı.
"Bana yavru köpek bakışı yapma Görkem."
"Ama çok özledim. Lütfen."
"Of iyi tamam."
Emir sinirle Görkem'in elindeki poşetlerden birkaçını alıp onu takip etti. Eve vardıklarında hiç beklemediği bir koku vardı.
Çiçek kokusu..."Evi mi temizledin?" diye sordu Emir.
"Arada bir temizlik yapmak gerekiyor. Sevgilime rezil olmayayım geldiği zaman."
Emir gülümsese de hala alışamıyordu bu duruma. Belki bir şeyler yaşasalar duyguları kendiliğinden yerine otururdu.
"Kaç pizza istersin?" diyen Görkem'in yanına gidip ellerini onun saçlarına geçirdi.
"Bırak şimdi pizzayı.""E açım ama?"
"Yeriz birazdan. İşimiz bittikten sonra."
Görkem şaşkın gözlerle ona bakıyordu. Emir gibi asabi, utangaç ve saldırgan birinden bu lafları duymayı beklemiyordu. "Emir sen iyi misin?"
Emir dudaklarını yaladı. "Gayet iyiyim."
Hem bu hareketi hem de ıslak dudaklarının arasından fısıldayarak konuşması Görkem'i iyice hareketlendirmişti. Ama henüz vakti değildi.
Görkem zamanında birkaç kişiyle yatmış olabilirdi ama bu Emir'in ilki olacaktı ve daha düzgün bir şekilde olmasını istiyordu. Zoraki toplanmış bir öğrenci evinde işini bitirip sonra da pizza yemek ilk sevişme için pek iyi bir tercih değildi.
Emir'in bileklerinden tutup onu geri itti. "Bunu yapmayı ben de istiyorum ama ilk seferin daha özel olmalı. Söz veriyorum sınavından sonra sana çok güzel bir sürpriz hazırlayacağım."
Kızmasını veya darılmasını bekliyordu ama Emir sadece omuzlarını silkmekle yetindi.
Pizzalarını yedikten sonra Emir ders çalışmaya devam etmek için evine, Görkem de arkadaşlarıyla buluşmak için bara gitti.
.
.
.
Görkem: Emir.Emir: Hm?
Görkem: Ben baya kötüyüm. Beni alabilir misin ya?
Emir: Arkadaşlarınla değil misin? Takılın işte.
Görkem: Onlar gitmiş.
Görkem: Konumu atıyorum sana. Gel al beni lütfen.
Emir: Of Görkem. Geliyorum birazdan. Arayınca çık kapıya.
.
.
Emir evinin kordona yakın olduğuna dua ederek koşarak evden çıktı. Genzini yakan deniz kokusuna aldırış etmeden telefonunu çıkarıp Görkem'i aradı. Görkem telefonu meşgule atıp yanına gelince gerçekten kötü olduğunu anlamıştı. Sadece sarhoş olsa neyseydi ama..."Ulan ağladın mı?"
Görkem sesini çıkarmıyordu. Sadece Emir'in koluna girdi.
"Sizin eve mi gidelim?" diye soran Emir'i başıyla onayladı. Gözlerindeki dehşet hissi Emir'i aşırı derecede rahatsız ediyordu.
Görkem'in evine geldiklerinde Emir onu soğuk duşa soktu. Duştan çıkmasını beklerken de öğrenci evinde ne işi olduğunu bilmediği türk kahvesini yaptı. Büyük ihtimal Görkem evde içtiği zaman ayılmak için kullanıyordu.
Başında ve belinde birer havluyla çıkan Görkem mutfak masasına oturdu. Hala konuşmuyordu.
"Kahve yaptım. Ayılmana yardımcı olur."
Sessizce kendisine uzatılan kahveyi içmeye başladı. Masanın kenarında duran sigara paketlerinden birini alıp açtı ve bir sigara yaktı. Emir de uzanıp paketten bir tane sigara aldı.
"Görkem iyi misin? Hiç konuşmuyorsun. Ne oldu anlatsana."
"Olmaz."
"Iyi sen bilirsin."
Merak etse de Görkem'in ona anlatmayacağını biliyordu. Kendine geldiğinde zaten kendisi gelir anlatırdı.
"Ben eve gideyim madem." diyerek kalktığında Görkem de ayağa kalktı.
"Olmaz. Kal."
"Neden?"
"Gündoğumu. Beraber izleyelim."
Omuzlarını silkip yerine oturdu.
Güneşin doğuşuna yakın balkona çıktılar. Görkem'in isteği gerçekleşiyordu. El ele tutuşmuş gündoğumunu izliyorlardı. Ama yaptığı orospuluk yüzünden mahvolmuş olan morali, ne yazık ki ortamın içine ediyordu.
"Özür dilerim." dedi.
"Ne için?"
"Hiç. Özür dilerim. Ve teşekkür ederim."
Bir sonraki bölüm Görkem'e baya sövücez sanırım oly
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby Powder/ Texting (boyxboy)
Short Story"Ölen bir insanın anısına bile saygın yok."