Kız hafifçe...
Karçısındaki çocuğun koluna girdi. Kız onun yürüyecek gücünün kalmadığını fark etmişti. Yavaşça yolda yürüyorlardı, yağmur durmuştu, ışıl ışıl parlayan güneş ve parıl parıl parlayan rengarenk 1 gökkuşağı çıkmıştı. 5 veya 10 dakikalık yol yürüdükten sonra bir mahalleye geldiler. Bu mahallenin sokakları rengerenk ışıl ışıl her yer çiçeklerle örtülüydü. Duvarlarda güzel görünen grafitiler vardı. Evlerin her yeri rengarenkti, bahçeleri şenlendiren o sümbüller, laleler, menekşeler daha neker neler, renk renk çiçekler vardı. Sonra grafitisi bol olan ve cıvıl cıvıl renkleri olan bir evin önünde durduk. Kız narin ellerini cebine atıp anaktarı aldı ve yavaşça kapıyı açtı. Tam o sırada bahçedeki bir köpek hızla koşarak adını bile bilmediğim ama beni zor günümde kurtaran kızın üzerine atladı. Kız turuncu tüylü ve polis köpeklerine benzeyen köpeği sevdi biraz sonra da onu bahçeye geri yolladı. Ama köpek geri gitmek istemedi. Kız kapıyı açar açmaz ilk önce turuncu tüylü tatlı köpek girdi içeri sonra kız yine narin elleri ile koluna girip içeri soktu. İçerisi rengarenk boyanmış duvarlar ile doluydu her bir duvar farklı renkti. Her tarafta el çizizmi oldugunu tahmin ettiğim resimler vardı. Sonra kız rengarenk olan bir koltuga beni otururdu. Rengarenk ve yumuşacık bir koltuktu. Yerdeki halıda rengarenk bir gökkuşağı vardı. Orta boy zemin bir sehpaya biraz yiyecek koydu ve yan taraftaki uzun merdivenden yukarı çıkarken "Burda bekle hemen geliyorum. " dedi. Merdivenlerden yukarı çıkmaya devam etti. Bense hem yiyecekleri yiyiyor hemde etrafa göz gezdiriyordum. Sonra birden o güzel gözlü kız elinde bir kaç kıyafetle birlikte geri döndü. Bana doğru uzatarak...
Devamı yakında sizleri seviyorum...
😊😊😊