3. BÖLÜM
BUKET'İN AĞZINDAN
Çamaşırların başına geçtim ve tek tek renkli, beyaz olarak ayırmaya başladım. Kris hala başımda duruyordu. Kris'e doğru baktım ve "Tepemde dikilmeye devam edicek misin?? Gidip uyusana!" dedim. Kris hiç bir şey demeden yanıma çömeldi. Yaklaşarak yanağımı öptü. Ayağa kalktı, "İlk günden kendini zorlama." dedi ve gülümsedi.
Çok şaşırmıştım. Kris'e doğru baktım ve hafifçe yanaklarım kızarmaya başlamıştı. Kris bana "Neden kızardın?? Unuttun mu biz aileyiz. Hadi iyi geceler." dedi ve gitti.
Benim ona söylediğim şeyi tam utandığım zaman söylemek zorunda mıydı ki?? Off rezil oldum... Şimdi nasıl odama giricem ben??!!! Anne lütfen bana yardımcı ol.. Ben bu 12 erkek ile ne yapıcam? Özellikle de Bay Cool ile....
Kris gidince kendi kendime söylenerek beyazları çamaşır makinesine koydum ve çalıştırdım. Odadaki aynaya bakınca yanaklarımın hala kızarık olduğunu görmüştüm. O sıra da kapı çaldı. Bu saatte bu kim diye düşünmüştüm. Kapıyı açınca elinde bavul olan bir adamı gördüm. Adam içeri girdi ve beni görür görmez kıkırdamaya başladı. Gülerken aynı zamanda konuşuyordu. Off yanaklarım....
Adam elindeki bavulu bana uzattı ve "Müdür sana bunu yolladı. Ben grubun menajeriyim. Ama senin menajerin ayrı olucak. Yarın seninle tanışmaya gelicek." dedi ve "Ben uyumaya gidiyorum. Sen de uyu artık." dedi ve odasına doğru gitti.
Bavulumu aldım ve odama doğru gittim. Odama girerken hiç kapıyı çalmadan girdim. Girdiğimde Kris üzerindeki t-shirtü giymişti. İçimden -Ucuz kurtuldum.- dedim ve yatağıma geçtim. Kris'in görmeyeceği şekilde bavulumu açtım ve Kris'e dönerek "Giysilerimi nereye koyacağım??" diye sordum. Kris yattığı yerden kalktı ve karşıdaki dolabın yanına gitti. "Şuanlık yarısını ben kullanıyorum. En kısa zamanda giysilerimi alırım. O yüzden diğer yarısına sığan giysilerini koy. Şuradaki çekmecede hiç bir şey yok o yüzden özel eşyalarını oraya koyabilirsin." dedi yatağına geri döndü.
Yatağımdan kalkarken "Teşekkür ederim." dedim ve bavulumu alarak dolabın önüne gittim. Kris yattığı yerden bana "Yardım edilecek bir şey var mı?" diye sordu. Bende "Gerek yok. Yine de teşekkür ederim." dedim ve bavulumdaki eşyalarımı tek tek yerleştirmeye başladım. Özel eşyalarımı Kris'in dediği gibi görülmeyecek yer olan çekmeceye koyuyordum.
Bu gün çok yorgun olduğum için banyo ihtiyacı hissettim kendimde. Havlumu, giysilerimi, iç çamaşırlarımı, şampuanımı aldım ve giderken Kris'e baktım. Kris uyuyordu. Onun uyuyan yüzü tıpkıp bir bebek gibiydi. Uyurken pürüssüz yüzü çok masumdu. Onun üzerindeki örtü yere düşmüştü. O yüzden sessizce ona "İyi geceler." dedim ve üzerini örttüm.
Banyoya doğru gitmeye başladım. Banyoya giderken mutfaktaki ışık dikkatimi çektiği için mutfağa doğru gittim. Mutfağa gidince D.O'yu gördüm. Başını tutarak su içiyordu. İçmesi bitince D.O'ya selam verdim ve "Başın mı ağrıyor?" diye sordum. D.O "Birazcık.." dedi ve elimdeki eşyalara bakmaya başladı. "Banyo mu ediceksin?" diye sordu. Ben de "Evet, kendimi biraz yorgun hissediyorum hem kendime gelmek için banyo etmem lazım." dedim ve gülerek mutfağın kapısına doğru yürümeye başladım.
Kapıya geldiğimde "D.O sabah hala başın ağrırsa sana kahve yapıcam tamam mı??" diye sordum. D.O'da "Waoow tabikide tamam." dedi. Gülerek banyoya doğru gittim. Banyonun kapısını açtım ve içeriye girdim. İçeriye girince hemen kapıyı kilitledim. Üzerimdeki giysileri çıkardım ve banyo yapmaya başladım. Banyo yapmam bitince getirdiğim havlu ile üzerimi kuruladım. Giysilerimi giydim ve havlu ile saçımın ıslaklığını aldım. Daha sonra banyoyu temizlemeye başladım.
Banyoyu temizledikten sonra kirli çamaşırlarımı alarak banyodan çıktım. Banyodan çıktığımda Luhan Oppa ile karşılaştık. Ben Luhan Oppa'yı görür görmez ona selam verdim ve "İyi misin Oppa?" diye sordum. Luhan Oppa bana baktı ve gülerek "İyiyim. Bu arada çamaşırlar yıkandı sanırsam." dedi. "Ahh rahatsız mı oldun?? Özür dilerim Oppa..." dedim. Luhan Oppa beni öyle görünce "Ohh sorun değil. Bizim için yapıyorsun sonuçta." dedi ve omzuma vurdu 2 kere. Banyoya girdi daha sonra Luhan Oppa.
Hem elimdeki çamaşırları götürüp hemde çamaşırları asmak için temizlik odasına gittim. O sırada telefonum çaldı. Telefonumu açtığımda beni arayanın okuldan bir erkek arkadaşım olduğunu gördüm. Telefonu açtım ve "Alo!" dedim. Karşıdaki çocuk bana "Seni çok özledim. Neredesin?? Aniden gittin buradan." dedi. Ben de "Kore'deyim Berke." dedim ve güldüm. Berke bana "Waoow kız beni de alsaydın ya!!!" dedi ve hafifçe sesini yükseltti. Birazcık daha sohbet edip telefonu kapadım. O sırada arkamda birisinin olduğunu hissettim ve arkama baktım. Arkamda Chen duruyordu. Yanıma geldi ve "Giysilerimizi mi yıkadın?" dedi başımı okşayarak. Bende ona "Evet yıkadım. Şimdi asıcam. Ama nereye asıcam??" diye sordum. "Çamaşırları al takip et beni " dedi.
Çamaşır sepetini kucakladım ve Chen'i takip etmeye başladım. Chen beni arka bahçeye götürdü. Bahçe ne büyük ne küçüktü.. Ama çok güzeldi... Çamaşırları asmaya başladım. Chen'de bir sandelyeye oturup beni izlemeye başladı. Çamaşırları asmayı bitirdiğimde Chen'in yanına gittim ve "Hadi kalk uyuyalım artık." dedim ve saatime baktım. Saat 01.00'dı. "Baya geç olmuş." dedim ve bahçeden içeriye girdim ve Chen'e "İyi geceler." dedim, odama girdim. Odama girince dolabımda olan yüz kremlerimi yüzüme sürdüm ve tarağımı alarak saçımı taradım.
Yatmak için hazır olduğumda son bi kez Kris'e baktım ve "Bakalım yarın neler olucak.." dedim. Kris'i uyuyor zannetmiştim. Kris gözlerini açmadan "Bakalım..... İyi uykular." dedi ve konuşmaya kesti. Ben de Kris'in yüzüne bakarak uyuya kaldım.
Sabah Suho'nun sesi ile uyandım. Suho bana "Buket hadi kalk. Çalışmaya gidicez birazdan hazırlan." dedi. Onun sözü biter bitmez gözlerimi açtım. Saatime bakınca saatin daha 06.00 olduğunu gördüm. Suho'ya "Oppa bu saatte mi?" diye sordum gözlerim ile oynarken. Suho "08.00'da çıkıcaz. İçeri gidiyorum hadi sende gel." dedi ve odamdan çıktı.
Yan yatağa baktığımda Kris yatakta değildi. Yavaşça yataktan kalktım. Dolabımdan pantolonumu ve t-shirtümü aldım ve giydim. Yüzüme hiç makyaj yapmadım. Saçımı topuz yaptım ve önümde kahkülü tel toka ile saçıma tutturdum. Normalde takmam gereken gözlüğümü taktım ve odamdan çıktım.
Odamdan çıkınca herkese selam verdim ve "Günaydın." dedim. Onlarda bana "Günaydın." dediler. Bütün herkese "Kendinize geldiniz mi?? Dün çok sarhoştunuz. Size kahve yapayım mı?" diye sordum. Herkes "Olur!" dediler.
Odama gittim ve dolabıma koyduğum Türk kahvesini ve cezveyi aldım. Eminimki hepsi ilk defa bu kahveden içeceklerdi. Mutfağa gittim ve herkese yeticek kadar kahve yaptım. İlk defa bu kadar kahve yapmıştım. Salona gittim ve herkese verdim.
Hepsi içerken onları izledim ve kendimde içmeye başladım. Kahve sıcak olduğu için ben yavaş yavaş içiyordum ama üyelerin hepsi 2 dikişte tüm kahveyi bitirdiler ve hepsi birden bardağını tepsiye koydu. Bende onlara güldüm ve "Nasılsınız şuan??" diye sordum. Hepsi bana açık gözlerle baktı ve "Waoow kendimize geldik." dediler.
Ayağa kalktm. "Dün gece bahçeye çamaşır asmıştım onları toplayım." dedim ve ayağa kalktım. Bahçeye gittim ve çamaşırları topladım ve içeriye girdim. O sırada mutfakta bir şeyler hazırlamaya çalışan D.O'nun yanına gittim. Mutfakta Kris'te vardı ama sadece masada oturuyordu.
"Ne yapıyorsun D.O??" dedim. D.O "Buket pilav yapabilir misin?" diye sordu ve pirinç paketinin yerini gösterdi. Pirinç paketini almak için boyum yetmiyordu o yüzden Kris'in yanındaki sandalyeyi aldım ve üzerine çıkarak pirinci aldım. Pirinci bangonun üzerine koydum ve tam inecekken ayağım burkuldu. Gözlerimi kapattım, çığlık atarak birisinin kucağına düştüm. Gözlerimi açtığımda Kris'in meraklı gözleri bana bakıyordu. Tek fark ettiğim şey gözleri değildi.
Kris'in eli popomu elliyordu. Gözlerimi eline çevirdim ve "Oppaa!!! Ne yapıyorsun??!!!" diye bağırdım.
Aishh!! Ne yaptığını zannediyordu ki?? Utanma yok mu bunda hiç??? Hala nasıl elini çekmez??? Hala nasıl bu kadar küstah olup beni indirmez?? Gelir gelmez diğer üyelere rezil oldum!!! Aishh Anne ben bu Kris ile ne yapıcam????