Final

5.6K 342 90
                                    

Sarp: Gidiyormuşsun.

Sarp: Bunu bana ne zaman söyleyecektin?

Sarp: Nereye ve neden gidiyorsun?

Esila: Nereden biliyorsun bunu?

Esila: Kim söyledi?

Sarp: Kim söylediyse söyledi. Sen soruma cevap ver!

Esila: Bu şehir bana iyi gelmiyor. Annemi de burada bırakıp gidiyorum.

Sarp: Nereye?

Esila: Almanya'ya.

Sarp: Neden orası? Ne yapacaksın orada? Bilmediğin bir ülkede ne işin var?

Esila: Annemin kuzeni orada yaşıyor. Beni davet etmişti bir ay kadar önce, ben de şimdi cazip buldum teklifini.

Esila: Kalmam için bir neden yok.

Sarp: Ben?

Esila: Sen ne?

Sarp: Ben ne olacağım? Benim için kalamaz mısın? Bizim için.

Esila: Bu yerde kalma sebebim zaten sendin. Fakat artık kalamam. Değmezsin.

Sarp: Neden böyle katı davranıyorsun? Sadece bir hata yaptım diye neden beni siliyorsun ki?

Esila: Babam annemi aldattığında da aynı şeyleri söylemişti.

Esila: Erkeklerin genine kodlanmış bir bahane galiba bu cümle.

Sarp: Ben, babanla bir değilim.

Esila: Evet babam daha kötü. Annemi terk edip hastalanmasına, ardından ölümüne sebep olan kişiyi seninle bir tutamam.

Esila: Ama artık kendi iyiliğim için gidiyorum.

Sarp: Ne zaman peki? Bana veda etmeyecek misin?

Esila: Kimseye veda etmeden gidiyorum. Yarın

Sarp: Yapacağın işi...

Sarp: Bizim olabilme şansımız hala var ve sen bunu imkansız kılıyorsun.

Sarp: Biraz olsun mantıklı düşün

Esila: Sinirini anlıyorum ama bana daha fazla yazma. Senden nefret ederek ayrılmak istemiyorum.

Sarp: İyi. Git ve geri gelme.

Sarp: Beni bırakan biriyle işim olmaz zaten.

(Görüldü)

***

''Bunu yapacağıma inanamıyorum. '' diye mırıldandım aynada kendime bakarken. Çantamın kayışlarını tutup genzimi temizledim. Diyeceklerim kafamda toparlayıp kapıyı tıkladım. Birkaç adım sesi duyulunca bir adım geri çıktım. Kapı açıldığında saçları dağılmış, üstündeki gömleğin yarısı açık bir Sarp karşımdaydı.

''Esila... '' diyerek şaşırdığında gülümsedim.

''Veda etmek için mi geldin? '' diye sorduğunda ayaklarıma göz diktim. Kendimi cesaretlendirip ona baktım.

''Seni bırakıp gidebileceğimi nereden çıkardın, aptal? '' gözleri şaşkınlıkla açılırken aramızdaki mesafeyi kapatıp içeri girdim. Sırtımı yaslayıp kapıyı örttüğümde, rüyalarımı süsleyen adama baktım. Ellerim yakasını tutarken,

''Seni seviyorum! '' diye fısıldadım. Başımı utanmamak için hızlıca ona yaklaştırdım ve dudaklarımı dudaklarına hapsettim. Acemice dudaklarımı oynatırken o şaşkınlıktan duruyordu. İstemediğini düşünüp durdum. Ondan ayrıldım ve gözlerine baktım. Eğer beni istemezse gerçekten giderdim.

''Gitmeyecek misin yani? '' diye sorduğunda başımı salladım. Arsız bir gülümseme yüzünde peydah olurken ellerini belime koydu.

''O zaman sen büyük bir ödülü hak ettin. ''

Dudaklarımız yeniden buluştuğunda karşılık verdim.

O benim Capcake'imdi, onu nasıl bırakabilirdim ki? Nasıl onsuz yaşardım, nasıl nefes alırdım başka ülkede? Bunu düşünüp gülümsedim. Ben ve o yoktu şimdi, biz vardık. Beklediğim onca zamandan ve yaşadığım onca acıdan sonra yanımda o vardı. Mutluluk içimde çiçeklerini sularken ona sarıldım. Alnımı ona yaslarken saçlarıma bir öpücük kondurdu.

''Seni seviyorum Capcake'im. Hem de krema dolgulu Capcakelerden bile çok. ''

''Seni seviyorum Esila. Bana sevgiyi öğrettiğin ve bana yeniden kazandırdığın için. ''

***

-Kitap sonu! Bunu beklemediğinizi billiyorum ama yazın daha rahat olacağımı düşünmüştüm, okuldan daha yoğunum. Çalışmaya başladım ve kitaplara yetişmeye zorlanıyorum. Tadında kalsın bu kitap da, tamamlanmamış hikaye sevmediğim için bitirmeye karar verdim.

Benimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederim. Eğer sizi üzdüysem özür dilerim. Mutlu olun, mutlu kalın. Sizi seviyorum 💙

Capcake °Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin