Bölüm 2

261 18 2
                                    

Nazlı'dan
Bahar benim çok eski bi arkadaşım. Lise yıllarımızda ortak arkadaşlarımız sayesinde tanışmıştık fakat Bahar yurtdışına okumaya gitti. Ben de telefonumu çaldırttım. Dolayısıyla içindeki tüm numaralar silindi. Lise yıllarımdaki arkadaşlarımla da küs olduğum için kimseden numarasını alamadım.

Uzun bir süre bakıştıktan sonra sessizliği Bahar bozdu:

"Ya canım arkadaşım! Nasıl özlemişim"

birbirimize sıkı sıkı sarıldık. Bahar bi anda telaşlı bir şekilde:

"Bi dakika! Senin burda ne işin var"

dedi ve hasta dosyamı karıştırmaya başladı. Her ne kadar saklasa da gözleri dolmuştu. Görebiliyordum.

"Bak Nazlı çok iyi olucaksın tamam mı? Seni ben hastam olarak alıcam."

Bahar bu kadar telaşlı ve umutlu konuşurken ben memnuniyetsizce

"Gerek yok be Bahar. Memnunum ben. Alıştım artık. Hem bi kaç hafta sonra saçlarım da tamamen gitmiş olucak. Beni tutan bişey kalmicak"

"Hop hop o ne demek yaa. Daha sen evleniceksin. Ben bebişimi doğrucam sen teyzelik yapıcaksın. Saçmalama"

"Nee! Bahar! Hamile misin?

"Ahahah söylemeyi unuttum. Evet hamileyim."

"Yaa çok mutlu oldum. Ama Berk eniştemden değil galiba. Karasu... kimin soyadı?"

"Berk gitti Yavuz geldi. Bi ara bol bol anlatıtım sana. Boşver şimdi."

"E iyi. Öyle olsun bakalım Mrs. Karasu" dedim ve Bahar odadan çıktı.

Bahar, Ege'yi arar.

"Bak Ege o benim arkadaşım ve onu ben muayene etmek istiyorum. Benim gözetimim altında kalsın istiyorum."

"Başından beri nerdeydin. Hasta çoktan benim oldu."

"Ne olur yapma Ege. Bana devret hastanı"

"Şimdiye kadar onu 'ben' tedavi ettim. Şimdi ilaçlarını vermişin en kolay zamandayız benden hastamı almaya çalışıyosun. Vermiyorum hastayı!"

dedi ve telefonu Bahar'ın suratına kapattı.

Çok sıkılmıştım. Biraz hava almak için dışarı çıktım. Kantine uğradım ve bir kahve aldım. Adamın biri hışımla geldi ve bana çarptı.

"Napıyosun yaa bi dikkat etsene salak herif"

"Siz nasıl konuşuyosunuz asıl siz önünüze bakın. Yandım zaten sizin yüzünüzden"

"Nee! Yandınız mı? Nereniz yandı?"

"Hallederim ben siz gidin"

"Gidemem. Benim yüzümden eliniz yandı" dedim ve genç adamın ellerini ellerimin arasına aldım. Koluma saraladığım saç bandajı ile elini saraladım.

"Gerçekten gerek yoktu çok teşekkürler"

"Gerek olmaz mı eliniz yandı. Kusura bakmayın"

"Önemli değil. Adınız nedir? Doktor musunuz"

"Yok ben burada onkoloji polikliniğinde hastayım. Nazlı ben. Ya siz?"

"Ben de Ateş Acar. Ege Acar'ın abisi.."

"Yoksa siz de mi doktorsunuz?"

"Yok, ben mimarlığı tercih ettim"

"Anladım. Ben gidip dinlensem iyi olur. İyi günler!"

"Size dee, görüşürüz!"

Ateş'ten

Kız kardeşim Ege seminere gittiği için hastanede yoktu. Ben de babamı görmeye geldim. Ama babamı ne kadar arasam da bulamadım. Asistanı Cemre'ye sordum:

"Cemre! Babamı gördün mü?"

"Iıı Ateş Beyy. Babanız..."

"Noldu babama"

"Şey..."

Herkese tekrardan selamlar♥️ Çok uzun zaman oldu ama sonunda gelebildim. Umarım beğenirsiniz. Tahminleri yoruma alalım bakalım.🌹

🍒Satır arası yorum ve normal yorum yapmayı unutmayın.

🍒Önerilerinizi ve düşüncelerinizi yorumlara bekliyorum.

🍒Takip etmeyi ve vote lamayı unutmayın.

🍒Instagram sayfamı takip edin
Ig: soz.edit.page

Sevgiler..🌹🍒♥️



ZEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin