jjeonkook: kahveni benden almıyorsun??pjmin: seni göremeyince başkasından alıyorum
ne var bundajjeonkook: önceden böyle değildin sen
çok değiştinpjmin: her şey seni avucumun içine alana kadardı
şimdi biraz da sen sürünjjeonkook: iddialı
ama emin ol
birinin parmağında oynatabileceği son kişiyim
buna sen de dahilpjmin: eminim öyledir
hava soğuk
üşüdümjjeonkook: beş dakikaya ısınıyormuş havalar
pjmin: ne
o nasıl oluyor
deli misin
(görüldü)—————————————
Soğuk havada üşüyen ellerimi cebime soktum. Bu hava beş dakikaya nasıl düzelebilirdi?
Boş sokakta önüme gelen taşları itekleye itekleye yürüken gördüğüm atm ile ona doğru adımladım. Yatırmam gereken bir kira ve üç fatura varken bazen geçinmek gerçekten zor oluyordu.
İşimi bitirmiş gidecekken cebimdeki ellerimin üstünde hissettiğim bir çift el ve arkamdaki bedenle hızla geri çekilecek olsam da,
"Benim," diyen Jungkook'u duyunca durmuştum. "Ne yaptığını sanıyorsun?" "Havayı ısıtmaya gelmiştim."
Gösterdiği değişim gözlerimi yaşartıyordu. "Isıtma gerek yok." Kollarını itip gülümsedim. "Böyle iyi."
Gözleri açılmış bana baktı. "Ne oluyor sana?" "Ne olabilir? Hiçbir şey." Beni az terslememişti sonuçta. İyi oluyordu.
"Dünkü hayranın(?) kafanı fazla karıştırdı sanırım?" Kaşlarımı çattım. "Ne demeye çalışıyorsun?" "Ne anladıysan o." "Kıskanma Jungkook."
Telefonum çalınca ekrana baktım. 'Çiçeğim" yazısını görünce gülmemeye çalıştım. Jungkook'un da baktığını biliyordum çünkü.
"Efendim Taehyung?" Jungkook'un kaşları havalanmıştı.
"Ne zaman geliyorsun? Seni bekliyorum."
"Geleceğim birazdan. Ne o? Özledin sanırım?"
"Özledim, evet. İki saat oldu."
"Neyse bye bye!"
"Görüşürüz.""Çiçeğin?" "Evet." Aslında Taehyung'un çiçeklere alerjisi vardı ve sevmediğini bildiğim için sinir olsun diye böyle kaydetmiştim. Ama tabii ki bunu Jungkook'un bilmesine gerek yoktu.
"Beni ne diye kaydettin?" Beklemediğim ve ne alaka olduğunu düşündüğüm soruyla afallasam da cevapladım. "Jungkook 3.""NE? Üç mü?" "Evet. Üç tane var tanıdığım ne yapayım yani?" Dehşetle bana bakarken masumca gülümsedim. "Gerçekler acıdır."
"Hiç bu kadar acı olmamışlardı.""Üzülme elbet karşına seni benim Taehyung'u kaydettiğim gibi kaydedecek biri çıkar."
"Sağ ol ya. Moral verdin."
"Her zaman."
"Dövmeni sildirdin değil mi?" Jungkook derin bir nefes verdi. "2018de bu saçma dövmeyle gezecek olsam da hayır, sildirmedim."
Duyduklarımla gülüp birden kollarımı Jungkook'un bedenine doladım.
"Seni seviyorum."Jungkook'u göremesem de ellerini sırtıma yerleştirmişti. "Niye bu kadar sevindin?"
"Bana olan aşkını kabul edip kolunda adımla geziyosun. Başkasının yerinde olsam bu cringe dövmeyle yanına yaklaşmazdım, anladın mı?"
"Hıhı, anladım."Ben banka ilerleyince Jungkook da peşimden geldi. "Bana çikolata alman lazım." "Yaa aynen, Jungkook 3 emrinize hazır."
Ben kahkaha atınca o da gülmüştü. Sağ taraftaki markete gidip iki dakika sonra gelmişti.
Sevmediğim tüm çikolataları almış olsa da bir şey demeden birini açtım. Sessizce otururken birden elini yanağıma çıkarıp kafamı omuzuna yasladı.
Titrek bir nefes verdim. Şu an bu durumda olmamız mucize gibiydi sanırım. Jungkook telefonu çalınca kulağına götürmüştü.
"Efendim bir tanem?"
Merakla kafamı kaldırdım. Bu kimdi şimdi? Sıkıntı ve merakla konuşmasının bitmesini beklerken yüzünü inceliyordum.Nihayet kapattığı telefonun ardından geri çekilmemi engelleyerek ellerini belime yerleştirdi.
"Jimin," "Hımm?" "İkinci hedefini de şu an gerçekleştirsek diyorum?" Kaşlarım çatıldı. "İkinci hedef?"
"Piercingimi görme işi."Saniyesinde kalbim hızlanmış, midem kasılırken yutkundum. Tanrım, delirmiş olmalıydı.
"Olmaz," "Niye?" Boğuk sesi ne yapacağımı şaşırmama neden olurken bir şey diyemedim.
Bedenimi kendine çekince öpeceğinden korksam da sadece sıkıca sarılmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
barista | jikook
Short Storyve jimin, o günden sonra kahve bağımlısı olmuştu tıpkı o gün çarpıştıklarında burnuna dolan kokunun bağımlısı olduğu gibi -texting -tamamlandı