20

21.8K 1.8K 823
                                    



"Taehyung!" "Jungkook gelmiş! Kapıda!" Benim sevincime zıt umursamaz bir ifadeyle konuştu. "Senin için o salağı mı çekeceğim tüm gece?"

Sevinçle dudaklarımı yanağına bastırıp geri çekildim. "Tersleşme tamam mı? Geldiğine pişman olacak zaten, ağlasın biraz." "Sen öyle diyorsan..,"

Ardından gülümsememi silip kapıyı açtım. "Hani gelmiyordun?" "Hoş buldum Jimin." Gözlerimi devirip geri çekildim. "Geç ama Taehyungla tersleşirsen kötü olur."

Kapıyı kapatıp içeri girince beklediğim gibi bir koltukta Taehyung diğer koltukta Jungkook oturuyordu. Jungkook yanına gideceğimi sanarken gidip Taehyung'un yanına oturdum.

Cidden yanına gideceğimi falan düşünmüştü sanırım. Yüzündeki hayal kırıklığı net bir şekilde gözükürken öpücük attım. "Üzülme."

Derin bir nefes alıp ayaklarını masaya uzatınca kızacak olsam da bir şey demedim. Rahatlığa bakın. Babasının çiftliğinde sanki?

Taehyung filmi başlatınca bir kaseyi Jungkook'a verip birini de Taehyung'un kucağına koydum.

Film gittikçe korkutuculaşmaya başlarken Taehyung'un kulağına yaklaştım. "Şimdi bana sarıl tamam mı?" "Niye?" Tanrım, bu çocuk ayrı bir salaktı. "Jungkook'un kıskanması için."

"Beni saçma ve basit oyunların için uğraştırıyorsun." Ofladım. "Jungkook düşündüğün kadar salak değil, bilerek yaptığımı biliyor zaten. Sadece..eğlenceli."

Kafamı Taehyung'un omuzuna yaslamam ve Taehyung'un kafasına yediği yastık bir olunca öfkeyle Jungkook'a baktım. "Ne yapıyorsun?" "Omuzun serttir, Jimin'e verecektim kafasını yastığa koysun diye." "Güzel bahaneymiş."

Taehyung ve Jungkook atışmaya devam edecek gibi görünürken kollarımı Taehyung'a doladım. "Sakin."

O da kolunu omuzuma atınca Jungkook öksürmeye başlamıştı. Pozisyonumu bozmadan kafamı ona çevirdim.

"Mutfak orada, su alabilirsin." Bir saniyeliğine endişelensem de öksürmesi geçince sinirden kızarmış yüzünü bana bakmadan televizyona çevirdi. Cidden bana bakmamıştı?

Birden ekrana bir şey çıkınca ciyaklayarak kafamı Taehyung'un boynuna gömmüştüm. Tamam, korkmamıştım...ama Jungkook'un yüzüme bile bakmaması sinirimi bozmuştu.

Çaktırmadan bakınca dilini yanağına bastırdığını görüp güldüm. Bana az çektirmemişti, sevgilisiyle fotoğrafını gözüme sokmaya benzemediğini anlamıştır umarım.

"Jimin." Jungkook'un sesiyle kafamı kaldırdım. Dizini sallayıp, kulağındaki küpeyle oynarken fazla çekici gözüküyordu, kabul. "Efendim."

"Gelir misin bir tanem?" Kaşlarım havalanmıştı. Kabaca kolumdan tutup çekmesini beklerken bu kadar sakin ve kibar konuşması beni şaşırtmıştı.

Doğru kişisin Jeon.

Yine de bir kaç saniye bekleyip yanına oturdum. "Evet?" Gözüme gelen saçları geriye attı. "Niye böyle yapıyorsun?" Masumca güldüm. "Ne yapıyorum?"

Oflayınca arkama yaslandım. "Filmi izle." Beş dakika geçmeden kafasını bana çevirdi. "Korkuyorsan buradayım," Gözlerimi devirdim. "Gerçekten bundan korkacağımı falan mı düşündün?"

"Sen çok tehlikelisin." "Biliyorum."

"Seni seviyorum." Kafasını yana yatırmış beni izleyen Jungkook'u görünce elimi yanağına çıkarıp mırıldandım. "Ben de seni."

"Artık sevgili miyiz?" "Hayır."
"Olsak mı artık?" "Hayır."
"Hayırı si-şey, peki sevgilim."

Sinirle gözlerimi yumdum. "Sevgili değiliz." "Bence öyleyiz." "Ruh hastası mısın ya?" "Aşığım."

Koltuğa yasladığım kafamı ona çevirip güldüm. Öylece birbirimize bakarken mırıldandı. "Öpsem mi bir kere?" "Avucunu yalarsın."

Ardından tekrar önüme dönüp filme devam ettim.

————————————

selaam
texting yazmaya alışınca düz yazı zor oluyormuş...
umarım bana geldiği gibi size de boş bir bölüm gibi gelmemiştir

❤️❤️❤️❤️❤️❤️

barista | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin