WHY VAMPİRE LOVE /uzun Bir Ara

I'm vampire

Tekrar o simsiyah odada bir sağa bir sola dönüp duruyorum ve  bir şekilde yorulmuyorum...

Yorulmak istesem bile...

Düşünmek ben sinirlendiriyor. Ve odada gözüme çarpan tamamiyle benim kullandığım eşyaların bulunduğu makyaj masasını görüyorum.  Emin olmak için oraya gidiyorum. Parfümü elime alıp bakıyorum "euphoria blossom" Benim kullandığım marka parfüm... Sonra lipbalma bakıyorum "oriflame/love nature/ahududu" Buda benim lipbalmım.  Burdan anladığım şu:

Biri - her kimse - buraya benim temelli ve planlı bir şekilde getirmiş. Çünkü eşyalarda nerdeyse bir haftalık bir toz tabakası var
Tam o sırada odanın karanlık kısmından - gitmekten çekindim açıkça- kağı açılma sesi geldi.  Ve tam iki çift kırmızı göz tam o noktadan bana doğru yaklaşıyordu ve en sonunda görüş açıma girdiler biri yakışıklı genç bir erkek diğeri ise annem

Lilya - merhaba anne

Anne- şaşırmadın mı?

Lilya- yoooo anlamıştım
Peki dedi ve elini uzattı elini tuttum ve beni sürüklemesine izin verdim.

Beni getirdiği yerdeki ışık gözümü aldığı için anlayamadım sonra gözüm alıştı ve salon olduğunu anladım etrafa göz gezdiridken koltuklarda 6 tane ultra yakışıklı erkekler gördüm.  Sonra arkamızdan gelende onların yanına oturdu. 

Lilya- evet anne söz sende

Anne derin bir nefes alıp tekli koltuğa oturdu ve karşıdaki koltuğa oturmam için işaret verdi. Yavaşça oturdu. Resmen ölüm sessizliği varken aralarında kısa siyah saşlı saçlarının arasında sarı renk olan sessizliği bozdu(acep kim?)

????? - anlatmalısınız efendim dedi sonra geniş omuzlu ve tahminen en büyükleri konuştu(bu kim?)

??? - sen karışma jimin

Demek adı jimin güzel isim. Sonra jimin bana dönüp kocaman gülümsedi

Jimin- sağol

Lilya- ne için?

Jimin- adımı güzel bulduğun için

Sonra geniş omuzlu yine konuştu

??? - sen onun kusuruna bakma... Bu arada ben jin dedi ve elini uzattı. Elini sıkıp
Lilya- merhaba memnun oldum dedim. 

Konuşmaların başından beri susan annem konuştu

Anne-...
Acaba ne dedi