İçeri jackson girdi.
Ona şaşkınca bakarken o kafasını aşağı eğip sırıtıyordu. Ve bu benim sinirimi bozuyordu. Arkasından bi anda odaya suga ve onu tutmaya çalışan jimin ve jungkook girdi. Suga sinirle Jackson'a gitmeye çalışıyordu.
Gözleri sürekli renk değiştiriyordu...
Sonunda sinirlenip ayağa kalktım ve
Ben: YETER BE! JACKSON VE SUGA ODAMDAN DEFOLUN!
Diye bağırınca kızlar, Suga, jimin ve jungkook bana şaşkınca bakarken
Jackson: ikiletmeyin onun sinirli hallerini bilirim bence canını seven kaçsın dedi ve hızlı adımlarla odadan çıktı.
Arkasından kızlar jimin ve jungkook çıktı ama Suga hala suratıma bakıyordu. Bi anda bana yaklaşmaya başladı. Bense yerimde dikilmiştim.
Kesinlikle heyecandan değildi... Heyecanlanmak bana göre değil zaten...
Tamamiyle benim dik başlılığımdan...
En sonunda dibimde durdu
Suga: Yakından daha da güzelsin dedi ve elini çeneme koyup yaklaşmaya başladı ki yanağına yediği tokatla yüzü sola savruldu
Ben: Benden. Uzak. Dur. Sakın. Bana. Yak. Laş. Ma. SAKIN!.
dedim ve hızlıca odadan çıkıp salona gittim. Anneme dönüp sert ve soğuk bir ses tonu ile
Ben: dökül
Dedim. Annem bir süre bana baktıktan sonra bakışlarını üzerimden çekip nefes verdi
Anne: Sen zaten her şeyi anlamışsın ama eksik olay tam......................................................
Yine duyamıyordum. Ağzımı açıp konuşmaya çalışınca bunu da yapamıyordum.
Sonra aklıma Jimin'in akıl okuyabildiği gelince ona döndüm direk bana baktı ve ona konuşamadığımı yada duyamadığımı söyleyince ayağa kalktı ve yanıma geldi.
Jimin:...........................
Ona anlamaz bakışlar atarken hemen diğerlerine dönüp bir şeyler söylerken bir anda kafamda yankılanan çığlık sesleri ile yere çöktüm. Beynimi kemiriyordu. Canımı yakıyordu...
Sanki tüm hislerim çekiliyormuş gibi hissediyordum.
Ellerimi kulaklarıma getirip duymamaya çalıştım.
Ama olmuyordu...
O çığlık susmuyordu aksine daha da artıyordu.
Bi anda göğsümde hissettiğim acı ile çığlık attım bi anda kan kusmaya başladım. Ve gözümün önüne gelen görüntü ile bütün acılarım son buldu. Kanlı bir eldi....
Elimi ağzıma getirip akan kanı sildim ve ayağa kalktım. Biraz sendelerken jimin beni tuttu ona gülümsedim
Jimin: iyi misin?
Dedi kaşlarımı çatıp yutkundum. Boğazıma kan tadı geldi. Kafamı sallayıp
Ben: bilmiyorum. Bi anda hiçbir şey duyamadım, konuşamadım... Sonra beynimde bir kadının çığlıkları yankılandı her saniye artıyordu. Ve bi anda kalbime bir ağrı saplandı sanki kalbime kazık saplamışlar gibi. Sonra kan ve en son acılarımın yok olduğu an gördüğüm kanlı eller bunlar ne kadar mantıklı?
Dedim ilk defa birilerine cevap istediğim bir soru soruyorum çünkü hep yanlızdım ve cevaplarım için hep araştırdım ama bu....
Farklı...
Hepsi yutkunduğu sırada annem konuştu
Anne: kızım o kanlı eller senindi sana bunu anlatmam gerek ama şu an bu... Yani uzun hemde çok uzun bir hikaye tamam mı? Şimdi gel de yemek yiyelim akşam sana her şeyi anlatıcam şu an canın hala yanıyordur eminin
Dedi haklıydı kafamı evet anlamında sallayınca gülümsedi ve neşeli bir şekilde omzumu patpatlıyıp
Anne: ah inanamıyorum ilk defa bana katıldın... Ve şu şekilde durma kediye benziyorsun
Dedi ve kahkaha attı diğerleride gülmeye başlayınca yıllar sonra ilk defa yüzüm güldü. Bi anda Lisa öne atlayıp
Lisa:...
Vote+ yorum pleaseSeviliyorsunuz aşklar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHY VAMPİRE LOVE /uzun Bir Ara
Fanfictiondoğum günü partimin kan gölü olacağını nerden bilebilirdim ki? böyle biri olabileceğimi nerden bilebilirdim ki? böyle olacağını nerden bilebilirdim ki? ama en önemlisi WHY LOVE VAMPİRE