Bölüm- 4

4 0 0
                                    




Hızlıca arabaya ilerlerken Celal de arkamdan geliyordu.

"Abla, bizim malları o şikayet etmiş polise."

"Onun nerden haberi oldu olum ?!"

Aklıma gelen şeyle duraksadım.

"Hanginizin manitası var lan ?!"

Celal durakladı.

"Nasıl yani abla ?"

"O karının pazarladığı kızların içinden kimin manitası var ?"

Celal biraz düşündükten sonra, "Şu yeni gelen çocuk, Mustafa. Geçenlerde pahalı bir kolye almış, çocuklara gösteriyordu."

"Ulan, beyninizi sikeyim."

Arabaya bindiğimde Celal de yanıma geçmişti. Aliyi aradım.

"Abi, Ayfer yine karıştırmış ortalığı. Geçen bizim malları polise şikayet eden de oymuş."

"Tamam, 5 dakikaya ordayım."

Kumarhaneye gelince hızlı bir şekilde içeri geçtim. Bütün masalar dağılmış, yerde 2 tane adam yatıyordu. Yanlarına gidip suratlarına baktım. Biri Gökhan'dı. Diğer adamı tanımıyordum. Büyük ihtimal Gökhan'ın adamıydı.

Hızlıca açılıp çarpan kapıya doğru döndüğümde karşımda Murat'ı görünce tabii ki de şaşırmamıştım.

"Ne yaptınız lan kardeşime ?!" Hemen Gökhan'ın yanına koştu. Olayı algılamaya çalışıyordu.

"Ambulansı arasanıza lan ?! Ne bakıyorsunuz ?!"

Celal hemen böyle durumlarda tuttuğumuz doktoru aradı. Yarım saat geçmeden Ali gelmişti.

"Noluyo lan burda ?!"

"Asıl sana noluyor lan ?!" diye atılınca Murat , Ali üzerine yürümeye başladı.

"Ne işi var lan senin kardeşinin benim mekanımda ?!"

"Asıl bunu sana sormak lazım pezevenk! "

"Sen kime pezevenk diyorsun lan or**** ç****u ?!" diye atlayınca, Celal kolumdan tutup dışarıya çıkarmıştı.

Sinirden arabanın tekerleğine tekme atarken, Celal sessiz bir şekilde beni izliyordu. Elini cebine attı, sigara paketini çıkartıp bana uzattı. İçinden bir tane alıp yaktıktan sonra kaldırıma oturdum.

Celal ceketini çıkartıp, dizlerimin üzerini örtünce, 'Hayırdır?' bakışı attım.

"Ali abinin emri böyle abla."

Güldüm. Sesimi çıkartmadım. Celal'in aradığı doktorlar gelmişti. Hızlıca içeri girdiklerinde sinirim daha çok artmıştı.

O Ayfer karısının hesabını sonra görecektim. Aklı sıra baş düşmanımızın kardeşini bizim mekana atarak bizi birbirimize düşürmeye çalışıyordu. Kendini çok zeki sanıyordu ama yanılıyordu lağım faresi.

"Hey !"

Sesin geldiği yöne baktığımda, şok olmuştum. Seslenen, bu sabah yogaya yeni başlayan öğrencimdi.

"Meraba hocaacığım."

İçmişti. Yayık yayık konuşuyordu, yalpalayarak yürüyordu.

Celal, "Abla tanıyor musun, halledelim mi ?"

"Tanıyorum dokunma."

Yanıma gelen Toprağa bakıyordum. Eceline geliyordu ama haberi yoktu çocuğun. Yerimden kalkıp yanına yaklaştım.

GECE GÜNDÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin