"Sabah uyandım yanımda yoksunn
Solumda bir acı senden yoksuğnn"Beynimi tırmalayan bu sesle uyandığımda saat:15.30 du.
"Oha laan!" Diye yataktan fırladığımda, direk telefonumu aradım. Bulduğumda kapalıydı. Şarjı bitmişti.
"Hay sikeyim ananı." Diye söylenirken, gelen sese doğru gittim.
Toprak oturmuş bira içiyordu.
"Kaçta uyandın lan ? İnsan beni de kaldırır."
"Gel gel. Var daha." Dediğinde diğer poşetlerin içerisindeki biraları da çıkarttı.
"Ondan bahsetmiyorum saf." Dediğimde devam ettim " Spor salonuna gitmem lazımdı. Ama ben salondan çıkış saattimde uyandım."
"Haa doğru. Senin hem bana bugün dersin vardı." Dediğine 'dalga mı geçiyosun amk keli' diye içimden söylenirken "He Toprak he."
Demir deliye dönmüştür. Hemen şarja taktığım telefonumun yanına gidip açtığımda 26 arama 29 mesaj vardı. Aramanın 20 si Demir, 5 i Ali, 1 i de yabancı bir numaraydı.
Demir' e biraz rahatsız olduğumu söyleyen bir mesaj attıktan sonra yanına geleyim ısrarlarını reddettip hızlıca Ali'yi aradım.
"Nerdesin kız bu saate kadar ?"
" Yeni uyandım vallah."
"Sorma, ben de geç kalktım."
"Tamam o zaman, akşam görüşürüz."
"Görüşürüz."Telefonu kapattıktan sonra yabancı numarayı aradım.
"Alo ?"
"Neden Ceyda neden ?!" Diye ağlamaklı bir erkek sesi konuşuyordu.Tayfundu. Sesini hiç unutmazdım.
"Ne var Tayfun ?" Diye sitem ettiğimde, "Ne demek ne var amına koyayım ne demek ne var ?!" Diye bağırmakla ağlamanın arasında gelip giden bi ses tonuyla konuşmuştu."Bana sesini yükseltme lan! Sen kim oluyorsun ?!"
"Doğru, ben kim oluyorum? Kimse Ceyda Abla ya sesini yükseltemez ! Eğer yükseltirse, Ceyda Abla hepsinin sesini keser!" Dediğinde gözlerim dolmuştu.Karanlık yönümü bilen tek kişi sadece Tayfun'du.
"Ne demek istiyosun sen ?"
"Ne demek istediğim belli değil mi ? Yeter artık Ceyda. Biz bittik şunu kabullen. Neden hep sevdiğim kadınları elimden aldın lan ? Kimi sevdiysem öldürdün. Anla artık, bu kalp ne seni seviyor ne bu beyin seni düşünüyor. Umrumda değilsin. Yabancıdan da ötesin sen bana. Senden nefret ediyorum. Kimseden nefret etmediğim kadar senden nefret ediyorum, senden tiskiniyorum. Sorunlu ruh hastası." Dediğinde sinirden telefonu boy aynasına fırlatmıştım.Yanıma koşup gelen toprak, şaşkın bir şekilde bana bakıyordu ne yapıcağını şaşırmıştı. Sinirden bütün odayı alt üst etmiştim.
Sonunda sinirimi aldıktan sonra yere çömüp bağırarak ağlamaya başlamıştım.
Ben insan değildim. En önemlisi bir kadın değildim. Bende vicdan yoktu, hanımefendilik, kibarlık. Bir kadında aranan hiçbir şey yoktu bende. Ben tam bir şerefisizdim. Gücümü kullanarak insanların hem fiziksel hem duygusal yönleriyle oynardım. Onlara acı çektirirdim. Psikolojilerini alt üst ederdim. Durmadan tehtit, şiddet sergilerdim. Herkesi kendimden küçük görüp, emir verir ezerdim. Bana karşı çıkanların da sesini keserdim. Ben insan değilim. Ben bir kadın değilim. Bir erkek bile bunu yapmaz. İnsanda vicdan olur. Ben insan değilim...Ben sinirden ağlamaya devam ederken kapının zili çalmıştı. Toprak gidip kapıyı açtı. Gelen Ali'ydi.
Ali koşarak gelip bana sarıldı.•ALİ' DEN•
Ceyda yere oturmuş, saçlarını çekerek çığlık çığlığa ağlıyordu.Hemen gidip yanına sarıldım. Bana kapıyı açan çocuğun yanına gidip boynuna yapıştım.
"Ne yaptın lan kıza?!"
"Abi, val- vallah ben bi şey yapmadım. Te- telefonla konuştu. Ondan sonra her şeyi kırdı." Dediğinde çocuğun yakasını bırakıp, tekrar Ceyda ya sarıldım."Ne oldu prensesim ?"
"Abi, Tayfun." Dediğinde anlamıştım.
Tayfun Ceyda nın karanlık tarafını bilen tek insandı. Yani dışardan bilen tek insan. Her seferinde bunu yüzüne vururdu. Ama Ceyda da suç vardı. 4 yıl geçmesine rağmen onu takıntı haline getirmişti.
Bazen çok pişman oluyorum Ceyda yı bu işlere soktuğuma. Diğer kızlar gibi normal bir hayatı olamıyor. Sevdiği erkek ya korkuyor ya da kullanıyor gücünden yararlanmak istiyor."Tamam canım, geçti." Dediğimde elleriyle gözlerini silip, "Bundan sonra Tayfun dersem, şu çocuk beni siksin." Dedi.
"Ay ne diyosun sen Ceyda ?" Diye çocuk şaşkınlıkla bakarken, ' idare et' der gibi çocuğa kaş göz yaptıktan sonra "Tamam bi daha Tayfun dersen seni sikerim."
"Hoop bilader. O kadar da demedik."
"Pardon abi şey ettim birden.""Ali" diyen Ceyda ya baktım
"Efendim bebeğim?"
"Ben bu gün gelemicem. Spor salonuna da gidemedim zaten. Çok kötü hissediyorum.""Tamam sen yat dinlen. Ben hallederim bu geceyi. Gündüz de gidemedim zaten."
'Tamam' anlamında kafasını salladıktan sonra alnından bir öpücük kondurup, " ben gidiyorum, kendini yorma , sana emanet haa."
"Tamam abi."Evden çıkıp, arabama atladım.
O Tayfun piçine Ceyda yı üzmek neymiş göstericektim. Ama Ceyda dan önce Ayfer karısını halletmem lazımdı. Yoksa Ceyda rahat durmucaktı ve o kafasında dolaşan şeytanlar çok can yakacaktı.•CEYDA DAN•
Ali gittinten sonra salonda biraz uzandım. En son hatırladım şey toprak odamı topluyodurdu uyumuşum zaten.Uyandığımda Toprak yanımda oturmuş ot sarıyordu.
Uzandığım yerden doğrulup, oturur pozisyona geldim. Toparlandığım gereken Toprak hemen otu saklama çabalarına girdiğinde kahkah attım.
"Senin bu elinde ki ne ki ? Çöp. Onla kafa buluyorsan sana dicek hiçbir şeyim yok."
Şaşkın bi şekilde bana bakan Toprak çok sevimli gözüküyordu.
Nedense suratıma çok sevimli geliyordu. Yanaklarını mıncırasım , saçlarınla oynayasım geliyordu.
Kendimi tutamayıp, yanaklarına yapıştım.
"Slime gibi amk."
"Ney ?" Diye şaşkınca bakan Toprağa, "Slime slime."
"O ne be?"
"Boşver.""Toprak"
"Efendim ?"
"Sana güvenebilir miyim?"
"Tabii." Diyip kendini topladı ve full dikkat beni dinlemeye başladı."Sana benim hakkımda çok önemli bir şey anlatıcam. Bunu dışardan bilen 2. İnsan olucaksın. Diğeri eski sevgilim idi."
Anlatmamam lazımdı. Ama içimden bir ses ona aşırı derecede güveniyordu. Benim yapıma çok ters biriydi ama onunla uzun süre arkadaş kalıcakmışız gibi hissediyorum.
"Duyucakların şeyler yüzünden benden nefret edebilir, korkabilir hatta polise bile şikayet edebilirsin." Dediğimde suratınca çözemediğim bir şey vardı. Garip bir duygu.
"Tamam, başla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GÜNDÜZ
Novela JuvenilGece başka bir insan, gündüz başka bir insan. Ruhu şiir gibi, kalbi kırılmış, beyni yaşlanmış bir kadın ...