[27]

356 28 16
                                    

Anıl Piyancı-Profesör

Odaya sızan ince güneş ışınları ile gözlerimi kıstım.Gözlerimi kısarak ayağa kalktım ve kendi odamda olmadığımı fark ettim.Ayağa kalkmamla yatağa geri oturmam bir oldu.Ellerime geriye doğru destek alarak dayadım.O an kapı açıldı ve içeriye Cenk girdi.

"Perdeleri açsana."dedi ayağa kalktım ve perdeleri açtım.Masaya koyduğu şeye baktım ve burnumu tıkadım.

"Ne var bunun içinde?"

"Bilmesen daha iyi."dediğinde iğrenerek tepsiyi ittirdim.

"Çok utanıyorum kendimden."

"Beni öptüğün için mi?"

"Hayır.Başka birine kör kütük aşıkken,unutamamışken daha yeni yeni alıştığım birini öptüğüm için."dedim ve bacaklarımı kendime çektim.Yanıma oturdu ve çenemden tutarak kendisine bakmamı sağladı.

"Bahçede senin uyanmanı bekledi görmek istersin belki."kafamı salladım.

"Önce bir üstüme çeki düzen vermem gerek.Çok mu kötü görünüyorum?"

"Göz altındaki mor halkalar , akmış makyajın , kurumuş dudaklarına rağmen hala aynısın.Hadi elini yüzünü yıka in aşağıya bende market alışverişine çıkacağım."dedi ve giderken arkasına döndü.

"-ve giderken kapıyı kapatmayı unutma.Bu arada sana bir anahtar yaptırdım.Hem burası hem de İzmir için.Her zaman dediğim gibi kapım ne zaman olursa açık."ve ekledi"-ikinizede."kafamı salladım ve lavaboya gittim.Gerçekten iğrenç görünüyordum.Elimi yüzümü güzelce yıkayarak makyajımı çıkardım.Göz altı morlukları ve şişmiş gözler için yapacak bir şeyim yoktu.Merdivenlerden inerken gümbür gümbür atan kalbim adımlarıma eşlik ediyordu.Bahçeye çıktığımda onunda benden kalır yanı yoktu.Gözleri şiş ve mor göz altları.Ama benim için hala aynı.

"Şey-"dedim ve sadece karşısında dikile bildim.Kafamı yere eğdim.Çenemden tutarak biraz eğildi ve boylarımızı hizaladı.

"Özledim."dedi ve sarıldı.Ne kadar kızgın olsam da benim de ondan kalır bir yanım yoktu.Sarılmasına karşılık verdim.Boynuma kafasını gömdü ve bir öpücük bıraktı.

"Özür dilerim."dedim ve onu ittim.

"Ben gerçekten çok özür dilerim.Çok salak davrandım.İkimize de acı çektirdim.Ben gerçekten kötü biriyim."Ellerimde tutarak beni çimlere oturttu.

"Hepimiz öyleyiz."kafamı göğsüne doğru yasladım.

"Hem benim yaptıklarımın yanında senin yaptıkların o kadar masum kalır ki."

"Çok yıprandık.Ama ben hala bir umut olduğuna inanıyorum."dedim ve sarıldım.Birini gerçekten sevdiyseniz.Hele benim gibi hayata küsmüşken elinizden tutup o karanlıktan sizi çekip çıkaran birini sevdiyseniz unutmanız o kadar kolay değil.Günlük ilişki değil bizimkisi yada tek gecelik değil.Bir anda unutamazsınız birini.Bir karga bile hayatında tek bir eşle yaşıyormuş.İnsanların bazılarının kalpleri sürtük olsa da bazıları kargalar gibi seviyordu işte.

"Ama bir şey diyeyim mi?Unutmak için çok direndim.Çünkü Cenk ile mutlu olduğunu düşündüm.Zorla benimle olmanı isteyip seni mutsuz edemezdim.Başkalarında huzuru bulmayı çalıştım ama olmuyormuş."

"Bende denedim Poyraz ama bilmiyorum işte olmuyormuş.Hala o kadar pişmanım ki dün gece olanlardan."

"Sarhoştun Mira.Ben sarhoşken neler yaptım bir bilsen."ondan ayrıldım ve ellerimi belime koydum.

"Seni döverim."

"Şaka yaptım ya.Seni kızdırmayı bile özlemişim.Kızardığında beliren bir iki tane çilini,Burnunun ucundaki kırmızılığı.Ben severken fazla abartmışım değil mi."

Özlediğim dudaklarına bir buse kondurdum ve sarıldım.Asla ama asla birini unutmak için başka birini kullanmayın.Bunu geçte olsa öğrendim.Çok kalp kırdım belki.Ama bundan çıkardığım en iyi ders birini seviyorsanız ona yabancılaşmaya çalışmayın.Çünkü hem etrafınızdakilere hemde kendinize zarar veriyorsunuz.Zor!Gerçekten zor.En iyisi aşık olmayın yada çok bağlanmayın.Ama bir kez gerçek aşkı buldunuz mu peşini asla bırakmayın.Benimki'si deneyimli ama küçücük bir tavsiye



DEATH(Telefon Ölümleri Serisi 1)TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin