KARARTI

1.Bölüm - " Ayağınızı Denk Alın"

Multimedyada : Baş karakterlerden biri Hira Saygın
İyi okumalar

Hayır hayır alarmın sesiyle uyanmadım telefonun sesiyle uyandım. Kim sabah sabah arar beni ya. Kimin aradığına bakmadan açtım.

"Alo"

"Başkan, sabah sabah rahatsız ettim kusura bakma ama okula gitmen gerek unutma" aha benim sağ kolum Ahmet arıyor.

"Tamam Ahmet Arabalardan birini getir ama göz bebeğimi getir."

"Tamam Başkan 5 dakikaya ordayım"

"Tamam hadi görüşürüz." dedim ve o cevap vermeden kapattım.

  Banyoya girdim yüzümü falan yıkadım sonra odama girip üstümü giydim okul kıyafeti etek ve tişörttü. Tişörtün rengi beyazdı yakası ve arması siyahtı, eteğin rengi ise siyahtı uç kısımları ise bi şerit olarak beyazdı. Onları üstüme geçirdim.

   Kalçama kadar uzana saçlarımı salık bıraktım ve saçlarımı hafif dalgalandırdım. Ayağımada siyah converselerimi giydim. Pek makyaj yapan biri değilim ama az biraz yaparım. Eyelineri elime aldım ve ilk denemede çektim, sonra rimel sürdüm ve dudaklarıma parlatıcı sürdüm. Siyah hırkamı giydim. Siyah deri çantamıda alıp merdiven tarabzanlarından kayarak aşağı indim ve mutfağa doğru yürüdüm.

  Kahvaltı hazırladım ve kapıyı açtım Ahmet gelmişti onu çağırdım beraber kahvaltı ettik. Sonra evden çıktım ve arabaya bindim. O benim göz bebeğim 3 tane arabam var ama bu siyah lamborghini. Bu arabaları falan o babam olacak adam almıştı. Aslında o sadece para gönderdi. Siz bilmiyorsunuz dimi durun anlatayım.

  Daha çok küçüktüm annemi kaçırıp öldürmüşlerdi babamın düşmanları. Hatta videosunu çekip atmışlardı. Babam olacak o adam zaten çok sevmezdi annemi. Anneme işkence edip öldürdükleri o videoyu babam banada izletmişti ben daha 7 yaşındaydım küçücüktüm ama bana o işkenceyi izletmişti. Sonra babam evlendi. Evlendiği kadınla Amerika'ya gitti. Babam mafya olduğu için öyle böyle değil baya zengindi. Babam Amerika'ya gittiğinde 14 yaşındaydım. Babam annem öldükten 2 hafta sonra evlendi. Sonra evlendiği kadın beni istemediği için sürekli hakkımda yalanlar uydururdu. Babama yapmadığım şeyleri anlatırdı babamda her gece beni döverdi. Kemerle döverdi. Sırtımda kremlerle okula giderdim. Babam beni döverken ağlamazdım çünkü beni yapmadığım bişey için döverdi sonra ben 14 yaşıma geldim. Babam herşeyi toparlayıp Amerikaya gidecekti. Babam beni dövmeye başladığında yani o kadınla evlendikten 1 ay sonra dövüş sanatlarına yazılmıştım. Çok iyi dövüşüyordum. Neyse babam Amerikaya gideceği zaman bana 'Kızım artık 14 yaşındasın biliyorsun bi mafyayım ama aynı zaman da holding sahibi. Biz üvey annenle Amerikaya gidicez. Sense burda kalıcaksın. Herhafta sana para yollarım seni yeni villana götürcekler senin için birkaç tane araba aldım. Burda bi sürü ev var istediğinde kalabilirsin ama tatillerde, senin asıl evin az önce söylediğim ev olacak. Sen iyi bi dövüşçü olduğun için benim yerime geçip mafya olacaksın ama aynı zamanda okuyacaksın. Biz 1 saat sonra gidiyoruz. Bişeye ihtiyacın olursa adamlarım artık senin adamların sana yardım edecek. Güle güle 'diyip 1 saat sonra gitmişti. Bütün yükü omuzlarıma bırakıp gitmişti. Benim hayallerim vardı. Pespembe hayallerim vardı ve onların peşinden koşmak isterdim. Ama o bana herşeyi yükleyip gitmişti. Ben yanlız bi evde büyüdüm annem öldükten sonrada sadece odama kapanırdım bana ceza verirlerdi. Akşam yemeği yememe cezası. Zaten bütün gün yemek yiyemezdim ki. O kadın beni odama kitlerdi. Allahtan odamda banyo vardı. Yoksa halim kötü. Geçmişi bırakmam lazım.

  Bunları düşünürken okula geldiğimi farkettim. Bahçeye girdim bütün gözler üstümdeydi. Arabayı park edip arabadan indim. Tabiki havalıydım. Neyse bahçede ilerlerken -hayır tabikide saçımı savurmadım- bana bakan gözlerden birinin yaklaştığını gördüm. Konuşmaya başladı.