2. Bölüm : HAZIRLIK

194 23 24
                                    

Maskesini düzgünce takması ardından evden çıkıp arabama binmiştik.

- Sakın yüzünü açma ! Seninle görülmek istemiyorum.

- Neden ? Benden utanıyor musun ?

- Farkında mısın bilmiyorum ama sen BTS grubunun bir üyesisin ve ben lisesini yeni bitirmiş sıradan bir kızım.

- Ben ne kadar değerliysem sen de öylesin. Sonuçta kalbimde yeri olan tek kızsın.

Sessiz kalıp öksürmemin ardından arabayı çalıştırıp okula götürmüştüm.

Yan tarafında büyük bir yokuş bulunan , kapıları kapandığında içeriye giriş veya dışarıya çıkışın imkansız olduğu hapishane gibi bir yerdi okulumuz.

Tamı tamına otuz sınıf bulundurabilecek kapasiteye sahip olması bahçesinin de geniş olmasını gerektiriyordu.

Peki organizasyon için tuttuğum adamlar hangi cehennemdeydi ?

Park yerine arabayı koyduğumda limuzini görmemle Jungkook'a döndüm :

- Onu başka bir yere koymasını söylemelisin şoföre. Bugün bir grubun geleceğini herkes biliyordu. B.A.P diye bilinse de arabanın zarar görmesini istemem.

- Ne yapabilirler ki ?

- Ne kadar sapık fanlarınızın olduğunu bilmiyorsun galiba.

- Tamam , hallederim.

Telefonunu çıkartıp uzaklaşması ardından bahçede parça parça duran tanıdık sıfatları görmüştüm.

İlk iş olarak Hoseok ve Taehyung'un yanına gitmiştim.

- Merhaba Angel.

- Merhaba Hoseok. Size bir konuda danışmak istiyorum.

- Tabii dinliyoruz.

- Hani siz bazen fanlara sahnede sarılıyor veya oyunlar oynatıyorsunuz ya ?

- Nasıl oyunlar ?

- Elinizden kim olduğunuzu tahmin ediyorlar mesela.

- Anladım. Evet ?

- O tarzda oyunlar bulmamda yardımcı olmalısınız.

İkisi de birbirine baktığı sırada Namjoon arkadan Taehyung'a seslendi.

- Hoseok bulur eminim ki.

Diyerek uzaklaşan Taehyung , yan taraftan yanımıza gelen Jungkook'u görmemi sağlamıştı.

- Buldum.

Başımı geri Hoseok'a çevirdiğimde koluma girdi ve seke seke bütün bahçede koşturduk.

Nefes nefese kaldığım sırada Taehyung ile göz göze gelmiştim.

Gülmesiyle Hoseok'un her zamanki gibi benimle dalga geçtiğini anlamam bir oldu.

Kendimi kolundan çekip omzuna birkaç kez vurmuştum.

Gülerek Yoongi'nin yanına kaçmasıyla nefesimi düzene sokmak isterken arkamdaki Jungkook'a çarptım.

- Çok koşmuş olmalısın.

Elini alnımdaki terlerin üzerine ters bir şekilde yerleştirip yanağıma kadar indirmişti.

- Jungkook , birisi görecek.

- Okulda şu an sadece biz varız.

Bahanemi çürütmesi kaçamayacağım anlamına gelmezdi.

- Haklısın. Organizasyon şirketi geç kaldı. Telefonunu verir misin ? Numaralara bakacağım.

- Nereden arayacaksın ?

Biz Olmak Mı ? ★ Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin