Nazım Hikmet'in uğruna şiirler yazdığı pek çok kadın var ama en uzun sürelisi ve Nazım bu ilişkinin büyük kısmını hapiste geçirdiği için en çilelisi Piraye ile olanıdır herhalde.Nazım gibi sevmek Piraye gibi sevilmek deniliyor ya hani dışardan bakılınca o kadar da güzel bişey degil aslında.
Düşünsenize sevdiğiniz hapiste 1.5 yıla yakın onun dönmesini bekliyorsunuz. Hapisten çıkıyor deli gibi sevinip 2 çocuklu bir kadın olmanıza , her iki tarafın ailelerinin karşı çıkmasını umursamayıp evleniyorsunuz. Aradan sadece 4 yıl geçtikten sonra kocanız tekrar hapse giriyor ve başlıyor bitmek bilmeyen çilelisi Hatice Piraye 'nin.
Başladı 12 yıl süren mektup aşkı . Nazım yazdı Piraye yorumladı. Şu olmuş bu olmamış dedi. Yıllarca yolunu gözledi Piraye Nazım 'ın. Beklediğine değip değmediği tartışılır fakat Nazım Piraye gibi sabırla bekleyemedi dışarı çıkmayı.
Onu ziyarete gelen dayısının kızı Münevver 'le aralarında bir aşk başladı ve genel bir aftan yararlanmayı düşünüp Piraye 'den ayrılma kararı aldı ve bunu ona bir mektupla bildirdi. Piraye zeki bir kadındı anladı kocasının hayatında biri olduğunu aradı taradı bir türlü bulamadı kadının kim olduğunu.
Bu arada Münevver de kocasından boşanmak için Nazım 'ın hapisten çıkmasını bekliyordu. Fakat beklenen af gerçekleşmedi ve Nazım 'dan umudunu kesen Münevver kocasına döndü.Bu dönem de Nazım büyük bir yıkım yaşadı fakat yıkımı Piraye kadar büyük olmadı. Çünkü Piraye onca yıl eşi yanında olmamasına rağmen sefalet içinde de olsa eşini beklemis fakat sonunda sadakati ihanetle sınanmıştı.
Fakat Nazım 'da çaresizlik içinde yanıyordu.
Nazım bu olayın ardından yeni aşkını kaybetmişti. Üstelik kendine güvenen, inanan, sonsuz bir sadakatle yıllarca ondan desteğini ve aşkını esirgemeyen Piraye’den de olmuştu.Kime güveneceğini, kimden destek alacağını şaşıran Nazım büyük bir pişmanlık içinde Piraye’ye yeniden mektuplar yazmaya başladı.
Mektuplarına bir türlü cevap alamayan Nazım Piraye 'nin oğlu Mehmet Fuat'a mektuplar yazmaya başladı ve Piraye 'ye ziyaretine gelmezse intihar edeceğini yazdı. Piraye çocuklarla beraber ziyaretine gitti sonra ara ara mektuplasmaları oldu . Fakat bir daha bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı anlaşıldı.
Nazım serbest bırakılmak için açlık grevine başladı sağlığının kötüye gitmesi ile hastaneye yatırıldı . Sağlık durumundan dolayı tahliye edileceğini düşünüp Münevver ile tekrar iletisime geçti Nazım . Hastane odasında Münevver ile karşılaşan Piraye olayı anlayıp Nazım 'la bir daha hiç görüşmedi. 23 Mart 1951 tarihinde Piraye Nazım ile boşandı.Piraye Nazım ile boşandıktan sonra bir daha hiç kimse ile evlenmedi ve Nazım hakkında hiçbir gazeteciye tek kelime etmedi. Piraye 'nin ölümünden 3 yıl sonra oğlu Mehmet Fuat Nazım Piraye aşkına dair bilinmeyenleri açıkladı ve bu hikaye de böylelikle yıllara dağılmış oldu.
Bir tanem!
Son mektubunda:
‘Başım sızlıyor yüreğim sersem! ‘ diyorsun.
‘Seni asarlarsa seni kaybedersem;
diyorsun;
‘yaşayamam! ‘
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda; yaşarsın kalbimin
kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ölüm acısı.
Ölüm
bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
razı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgilim;
zavallı bir çingenenin
kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklar
Nazıma!Ben,
alaca karanlığında son sabahımın
dostlarımı ve seni göreceğim,
ve yalnız
yarı kalmış bir şarkının acısını
toprağa götüreceğim…Karım benim!
İyi yürekli
altın renkli,
gözleri baldan tatlı arım benim:
ne diye yazdım sana
istendiğini idamımın,
daha dava ilk adımında
ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
kellesini adamın.Haydi bunlara boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
bana fanila bir don al,
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
Ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı.Nazım Hikmet-Karıma Mektup (Bursa Hapishanesi-11 Kasım 1933)
Bu satırları 1933 de yazdı Nazım Piraye 'ye 1950 de başka bir kadın için grev yaptı ve 1951 de boşandı .
Evet canlarım ilk bolümumuzun sonuna geldik Nazım ve Piraye aşkına birde bir göz atalım dedik ve bir anlatım yaptık umarım begenmisinizdir. Eğer istediğiniz herhangi bir şair varsa yorum yada mesaj yoluyla iletebilirsiniz. Emegimi karşılıksız bırakmayın lütfen ☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Bahçesi
PoetryNe şairler doğmuş, ne şairler ölmüştür. Güzel izler bırakıp aşkları yedi düvele denk olan da vardır. Korkaklık edip susanda. Korkaklık edenler; kaybetmeye mahkum olan kimselerdir. Bilinen şairlerin bilinmeyen hikayelerini , sevdikleri kadınlara...