Bu bölümü ilk okuyucum aynı zamanda ilk yorumcum @kedigibibiraz 'a ithafımdır.
Geçen hafta söz vermiştim Cemal Süreya 'nin aşk hayatını anlatıcam diye fakat karşıma araştırınca bir aşk üçgeni çıktı o yüzden bu bölümde Cemal Süreya'nin haricinde ,Turgut -Tomris Uyar ve Edip Cansever 'in aşk hayatlarına ufak bir yolculuk yapıcaz. Umarım beğenirsiniz.
Cemal Süreya şiirleri gibi kalbi de güzel olan adam. Hoyrat , sert sevdalarin eşsiz rüzgarı. Şiirleri gibi deli dolu ,heyecanlı şair. Ve bu şairin en güzel aşkı Tomris Uyar.
Tomris Uyar, 62 yaşında ayrıldı aramızdan; ama arkasında öyle bir şiir demeti bıraktı ki, kıskanılası , imrenilesi...
Hayatına giren iki şair, yani sevdiği adam Cemal Süreya ile hayat arkadaşı, gözbebeği, eşi Turgut Uyar ve 'onu hep uzaktan ve platonik bir tutkuyla seven' Edip Cansever anıldığında, onun da adı geçer oldu.Şiirle alakası olmamasına rağmen bir festival yaşatıyor ; hala bugün bile bize. Gelelim bu ikilinin yürek yakan hikayelerine.
Cemal Süreya Tomris Uyar'ı tanıyıp sevmeye başladığında her ikisi de evli idi. Tomris Uyar o zamanlar gazeteci şair Ülkü Tamer 'in eşiydi. Birbirleri için eşlerinden ayrılıp birlikte dolu dolu 3 yıl geçirdiler. Bazı edebiyatçılar bu dönemin Cemal Süreya 'nin en verimli dönemi olduğunu savunuyor . Çünkü aşkına kavuşmuş başarılı bir adam olarak hayata dört elle sarılmış o sıralar Cemal Süreya.
Şiirlerinde aşk ve cinsellik almış başını gitmiş o kadar derine inen bir sevgisi varmış ki onu kalemine yansıtmıs.Yaşadıkları şeyin ne kadar derin olduğunu anlamak için, Süreya'nın şu dizeleri yeterli olur sanırım:
"Ayışığında oturduk,
Bileğinden öptüm seni .
Sonra ayakta öptüm .
Dudağından öptüm seni .
Kapı aralığında öptüm .
Soluğunda öptüm seni .
Bahçede çocuklar vardı ,
Çocuğundan öptüm seni .
Evime götürdüm yatağımda ,
Kasığından öptüm seni .
Başka evlerde karşılaştık ,
İliğinden öptüm seni.
En sonunda caddelere çıkardım, Kaynağından öptüm seni..."Bir kadın düşünün ki kemiklerine kadar seviliyor. Bir de erkek düşünün kadının gözündeki yaş oluyor.
Cemal Süreya 'nın tek bir dizesi anlatıyor aslında bize onları." Şu üç günlük sevdalara inat ,
Serserice değil adam gibi seviyorum ."Lafa gelince herkes adam gibi seviyor zaten peki hiç Cemal Süreya gibi seveniniz oldu mu?
Mesela her gün is çıkışı kârınızin sizi beklediğini bildiginiz için oyalanmadan koştur koştur eve gittiniz mi? Yada eşiniz birgün de geç gel arkadaslarinla felan lafla dediğinde tamam diyip sırf eve geç gitmek için kapı eşiğinde oturdunuz mu siz? Ahh ah ufaktan ufaktan bilenlere tanıdık gelir bu hikaye bilmeyenler için de anlatalım yine de .
Yakınları ikisi de bu dünyadan ayrıldıktan sonra anlattılar bu hikâyeyi:
"Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal Süreya. Bir gün Tomris Uyar, 'Biraz gez dolaş, arkadaşlarınla falan buluş' dedi. Ertesi gün geç geldi Cemal Süreya, daha ertesi gün de, hep geç geldi. Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açan Tomris, apartmanın girişinde oturan Cemal'i gördü ve gerçek ortaya çıktı. Her akşam iş çıkışı eve geliyor ama aşağıda oturup 'gecikiyordu' Cemal Süreya... Tomris Uyar tarafından durumun adı derhal kondu: Şahsiyet Rötarı...
Bu rötar en güzel rötar değilde nedir peki?
Günümüzde her ilişkiye başlayan facebook ilişki durumunu instagram biyografisini twitter adını değiştirip "HEY BENİM ARTIK BİR SEVGİLİM VAR ." diye yedi düvele duyurmaya çalışıyor oysa ki aşk iki kişi arasında kalınca güzeldir . Oysa ki aşk paylasmadikca aşktır.
Tomris Uyar ve Cemal Süreya AŞKLARINI ANLATMADI.
Tomris Uyar, kocası ve çocuğunun babası Turgut Uyar dışında, aşkları üzerine pek az şey söyledi; neredeyse bu konularda hemen hiç yazmadı. Söyledikleri de, bir şaire eski bir sevgili gibi yaklaşmaktan öte, dışarıdan bakan bir eleştirmen edasındaydı. Cemal Süreya ile olan ilişkisi sorulduğunda, şöyle demişti bir keresinde:
"Beni bıraktı ama rahat edemedi. Ona göre bana sahip olunamazdı. 'Senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikâyen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim; benim ağzımdan kimse duymayacak' dedi ve doğrusu hiç yazmadı."
Üç yılın sonunda tükendi Cemal Süreya ile Tomris'in aşkı ve güzel bir dostluk kaldı geriye...
2005'te yayımlanan Erhan Altan'ın 'Turgut Uyar Üzerine Tomris Uyar'la Söyleşi/Ben Koşarım Aşağılara, Koşarım' adlı uzun isimli kitabı ilişkilerini pek güzel anlatır. Nasıl tanıştıklarını da...
"Kendisini tanıdığımda ben evliydim, o da evliydi. Ankara'da tanıştık, Sanatseverler Derneği'nde -hiç unutmuyorum-... O bana herhalde bir arkadaşıyla, yani Ülkü Tamer'le evli ve edebiyata düşkün genç bir kız olarak ilgi gösterdi ama çok sıradan bir ilgi gösterdi. Ben de onun, sandığımdan çok daha -nasıl söylesem- daha derin demeyeyim de, daha keşfedilmeye değer bir insan olduğunu düşündüm.
Daha sonrasında Tomris -Turgut Uyar evliliği olmuştur şüphesiz. Onuda söyle anlatıyor Tomris Uyar :
"1966 yılında ben zaten Cemal Süreya'dan ayrılmak üzereydim. O da eşinden ayrılmıştı. İstanbul'a gelmişti çocuklarıyla. Burada tanıştık. Evliliği yolunda gitmiyordu Turgut'un.Esin periliği olarak ifade etmek istemiyorum ama herhalde çok konuştuğum, çok dürttüğüm, yazmasını çok rica ettiğim için diyeyim, yavaş yavaş şiir yazma isteği yeniden doğdu."
İşin özü Turgut Uyar 7 yıllık aradan sonra Tomris için yazdı şiirlerini hiç şüphesiz onun için şiir yazan ilk erkek olmasa da gerçek manada sevdiği biriydi...
Öte yandan Cemal Süreya Tomris Uyar ile geçirdiği günlerin tesirini uzun süre atamamistir benliginden.
Mesela Tomris Uyar ile gittiği yerlere ayrıldıktan sonra bir daha hiç gitmemistir. Sevdiği kadını sevmeyen arkadaşlarına küsmüş ve kendini şiire vermiştir...
Gelelim Edip Cansever 'e. Tomris Uyar'a hayran bir platonik. Her doğum gününde kadınına özel şiir yazan güzel yürekli insana...
Aşk mıdır hayranlık mı? Tam bilinmez ama her yıl Mart 'ın 15 inde (Tomris Uyar'ın doğum günü) bir şiir yayınlanarak hayranlığını her geçen gün bıkmadan usanmadan anlattı şıirlerinde. Gerçek bir ilişki yasamadiklari için elimdeki bilgiler sınırlı olsa da yine de Edip'in şu dizeleri iyi anlatır bence hislerini:
Bir adın vardı senin, tomris Uyar'dı.
Adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun gene.
Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma,
oysa güneş pek batmadı senin evinde söyle
ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç."Edip Cansever içinse söyle der Tomris Uyar:
'' Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk ve Edip Cansever öğretti bana. "
Evet arkadaşlar söz verdiğim gibi salı günü bölüm geldi .Diğer bölüm ne zaman gelir bilinmez 😊 Lütfen iyi veya kötü tepkilerinizi belirtin. İyi okumalar😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Bahçesi
ŞiirNe şairler doğmuş, ne şairler ölmüştür. Güzel izler bırakıp aşkları yedi düvele denk olan da vardır. Korkaklık edip susanda. Korkaklık edenler; kaybetmeye mahkum olan kimselerdir. Bilinen şairlerin bilinmeyen hikayelerini , sevdikleri kadınlara...