Kapısının tıklatılmasıyla yavaşça yatağında doğrulmuş ve dışarıdaki kişiye girebileceğini söylemişti. Annesi, usulca kapıyı aralamış ve milattan öncesine ait telefonu göstererek sessizce yalvarmıştı.
"Lütfen önce bir dinle Yoongi, hemen saldırıya geçme."
Yoongi'nin, karşısında duran ve hayat tarafından fazlasıyla parçalanmış bu narin ruhu daha fazla incitmesinin imkanı yoktu. Yatağından kalkıp telefonu zayıf parmaklardan aldıktan sonra kadını bir şey yapmayacağı konusunda temin etmiş ve kapıyı arkasından kapatmıştı.
"Min Yoongi, buyurun."
Değer taraftan bir iç çekme duyulmuş ve bir kadın gibi konuşan erkek sesiyle Yoongi yüzünü buruşturmaktan kendisine engel olamamıştı, diğer taraftaki kişiyi tanımamasının imkanı yoktu.
"Yoongi, hayatım, baban olanlar konusunda gerçekten üzgün ve özür diliyor."
Yoongi, bu cümledeki milyonlarca yanlışı çıkarıp üzerlerine delirebilirdi. Bu adam kendisine hayatım deme hakkını, sadece annesinin diyebileceği bir şeydi, nereden bulabiliyordu? Ayrıca babasının aklına yeni mi gelmişti, öyleyse bile, bunu kendisi arayıp söyleyemiyor muydu? Birde bu şerefsizin annesini arayıp kadıncağıza kendisiyle konuşma işkencesini yaşatmış olması vardı tabi, ki en berbatı da buydu.
Sakinleşmek için yumruklarını sıktıktan sonra derin bir nefes aldı ve gözlerini kapatıp ona kadar saydı. Annesine verme hatasına düştüğü bir sözü vardı, bu yüzden sabredecekti.
"Önemli değil."
"Hayatım, haftasonu, akşam yemeği için bize gelir misin? Baban senden gerçekten özür dilemek istiyor. Ona bir şans ver."
'Hayır' cevabı düşünmeden Yoongi'nin dilinin ucuna kadar gelmiş ancak onu durduran şey telefondaki adamın oğluyla, Hoseok'la arasında geçen konuşma olmuştu.
Onun dedikleri ve mesajlarında yazdıkları zihninde oynarken adamın şans vermesini söylerkenki muhtaçlığı da etki etmiş olacak ki saçlarını karıştırmış ve kısık bir sesle 'siktir' dedikten sonra bunu yaptığına pişman olmamayı dilemişti.
"Saat kaçta orada olayım?"
Bu cevabı vermesindeki en büyük etkinin annesinin hemen saldırıya geçmemesi konusundaki öğüdü olduğunu ise zaten en başından beri biliyordu.