Bu yazlarım hep böyle mi geçmek zorunda ? Akşama kadar bilgisayar başında vakit geçiriyordum. Facebook'ta takılıyordum genelde. Yalnızdım çünkü. Yapacak hiçbir şeyim yoktu. Ve de seviyordum bilgisayarı. Ne zaman istesem yanımda olabilecek tek arkadaşımdı. Facebook'ta arkadaşlarım artmaya başlamıştı. Ben de yalnızlığımı gidermek için çoğuyla muhabbet kurmaya çalışıyor, kızlara mesaj atıyordum. Genelde cevap alamıyor alsam da fazla ilerleyemiyordum. Nereye kadardı bu ? Kimse sanalda tanıştığı bir insanla samimi olamazdı ki. Kendimi avutmaya çalışıyordum. Yine mesaj atacak birileri arıyodum. Buldum da.Ceren'di adı. Yine bir umutla "Merhaba güzel bayan" yazıp cevabını beklemeye başlamıştım. Heyecanlıydım, çünkü her yeni kişide umutluydum, ya olursa ? Bu arada ben de oyunuma dönmüştüm. Mesaj bildirim sesi gelir gelmez baktım, "Sevgilim var". Yine mi hayal kırıklığı yaşayacaktım ? Hayır. "Arkadaş olmamız için engel görmüyorum." derken kendim bile inanmamıştım. Nasıl olabilirdi ki ? Arkadaşça değildi bu. Ve beklediğim cevabı aldım "Hiç arkadaş gibi mesaj atmadın." Neyse uzatmaya gerek de yoktu bu da boş çıkmıştı. Tekrar oyunuma döndüm. Orada da şansım iyi gitmedi. Yine yalnızlığıma sövüp bilgisayarı kapattım. Yeni kişileri hevesle deneyip başarısız çıktığım, oyun ve uykuyla geçen o yazım da bitiyordu. Üzülüyordum aslında. Hangi öğrenci okula gitmek ister ki ? Ama çok şükür alıştığım bir dersanem vardı. Orada ortamım iyiydi. Ve yazın son günleri dersane erkenden başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bende Saklı
RomanceHala hatırlıyordum. Saçları, gözleri, gülüşü... Nasıl da etkilemişti beni. Her ne olursa olsun hiçbir şey beni ondan alamazdı, her ne sebeple olursa olsun. Bağlanmıştım, ve tek çözüm O'ydu.