"Hatırlamıyorum." Gerçekten de hatırlamıyordum. O an utançtan yerin dibine girebilirdim ama kafam da karışmıştı. Kimseyle uzun bir muhabbetim olmamasına rağmen birinin beni hatırlaması acayipti. Nerden, nasıl farketmişti ben olduğumu ? Derse girmiştik ama benim aklım hala ondaydı. Nasıl ? Kim ? Ve bir anda dank etti. Hayır ! Ceren'di bu. Yine muhteşem bir utanç duygusuyla yüzümün kanlandığını hissetmiştim. Yazın sırf muhabbet olsun diye yaptığım bir şey şu an oldukça rahatsız etmişti. İdare edecektim. Birkaç hafta idare ettim. Ama sonra bir şey farkettim, aşıktım ona ! Nasıl olurdu, hiç olmayacak birine nasıl aşık olurdum ? Ama gönül konmuştu işte. Normal arkadaşı olurken sanki yakın davranıyordu bana. Paranoyak mı olmuştum ? Her neyse neydi, seviyordum onu deli gibi. Anlaşılamayacak, karşı konulamayacak derecede seviyordum. Hani her gece birini düşünürsün, onunla hayallerin olur, herşeyinde o vardır ama o senin hiçbir şeyindir. İçimi kemiren heyecandan kurtulamıyordum. Ya o da beni seviyorsa ? O zaman dünyalar benim olurdu. Aksini düşünmek bile istemiyordum. Olamazdı, olmamalıydı. Ve öğrenmenin tek bir yolu vardı, sormalıydım. Asosyal ve utangaç birisi olduğum için yazmayı tercih ettim. Facebook'ta karşıma çıkmıştı, bu işi oradan tamamlayacaktım. Kısa bir giriş muhabbetinden sonra cesaret alıp sordum "Ceren, seni seviyorum, sevgilim ol !".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bende Saklı
RomanceHala hatırlıyordum. Saçları, gözleri, gülüşü... Nasıl da etkilemişti beni. Her ne olursa olsun hiçbir şey beni ondan alamazdı, her ne sebeple olursa olsun. Bağlanmıştım, ve tek çözüm O'ydu.