Acı

38 0 0
                                    

Hani darbe yedikten sonra toparlanamazsın ya, işte öyleydim. Nakavt olmuştum adeta. Yara almıştım en derinden. Sonraki günler idare ettim kendimi. Yaşıyor gibi yapmaya devam ettim yine. Sadece 1 gece gerçekten yaşamıştım. Sonra yine ölüydüm. Sürekli mesaj atıyordum. Kabul edebilirdi belki. Tekrar yaşatabildi beni. Nefesim olurdu isterse. Olmayacak bir şeyi umut etmek zormuş. Anladığım buydu o zaman zarfında. Herşeyim ona bağlanmıştı. Hayatımı ele geçirdiği yetmezmiş gibi uykularıma da ambargo koymuştu. İşkence devam ediyordu etmesine ama ben direnemiyordum. Ben yine mesaj atıyordum o yine reddediyordu. Rutin bir işim olmuştu artık. Ortak arkadaşlarımız vardı. Hem bana hem de ona yakın olan. Biriyle bir akşam konuşuyordum. Tabi başka konu yoktu benim için. Olsa da olmasa da Ceren'di herşey. Konuşma arasında ben üzülmeyeyim diye ağladığını söyledi arkadaşım. Ağlamıştı, hem de benim için ! Lanet okudum kendime. Hem onu hem kendimi üzüyor, hayatımı darmadağın ediyordum. Olmayacaktı işte. Zorlamanın bir manası var mı yok mu bilmiyordum. Ama gerçekten istiyordum. Benim olmalıydı o, sahiplenme duygusunun ete bürünmüş hali olmalıydı. Olmadı. 7 ay kadar içimde yaşamıştım aşkımı, sevdamı. Kaç kere ona açtımsa olmamıştı. Kolay kolay gözyaşı dökmemiş olan ben, onun için ağlıyordum. Çoğu gece böyle geçiyordu. Sonra bir gün mesaj atmamamı istedi. Peki. Kabul ederdim etmesine ama her gece resimleriyle konuşuyordum. Kuzenim de dahil olmuştu bunlara. Etrafını yıkan bir kasırga gibiydim. Kendimi hırpalıyor, yetmemiş gibi çevremdekilere sürekli bu konuyu açıyordum. Nasıl anlatayım işte, anlarsınız. Ya da sadece ben anlarım. Ateş düştüğü yeri yakarmış. Doğru. Kavurmuştu beni aylarca. Ta ki o güne kadar...

Bende SaklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin