2•Another Sunny Day[Her]

58 12 8
                                    

(B&S - Another Sunny Day )

Bir defasında feci bir yanılgıya kapılmıştım. Bir kız vardı, her sabah otobüsten indiğimde onu karşı durakta otobüs beklerken görürdüm. Bana daha önce yapmadığım bir şey yaptırmış, fotoğraflarını çekerken bulmuştum kendimi gizlice. Birkaç hafta boyunca onu rüyalarımda konuk ettim her gece.

Ellerim titrerdi eskiden ne zaman onunla konuşmayı geçirsem içimden. Zaten o atmıştı ilk adımı. Neden sürekli ona bakıyormuşum falan. Pek sinirli görünmüştü bunu sorarken. Oysa bir hafta sonra çıkmaya başlamıştık.

Başta her şey büyülüydü. Bir peri masalının içindeydik sanki. Her ne kadar insanlara uzun süreli bağlanmasam da, onunla yaşamak ve daha uzun süre onunla vakit geçirmek istemiştim.

Oysa ilişkimizin yavaş yavaş bittiğini, bir peri masalında olmadığımızı fark edemiyormuşum. Onun evine taşınmak istediğimde gelme demişti bana. Bu noktada bile fark etmemiştim.

Birgün oturduğu binada farklı bir daireye taşınıp ona sürpriz yapmak istemiştim. Oysa benim için sürpriz olan onun için kâbusmuş. Ben eşyalarımı yerleştirirken gelip benden sıkıldığını, ayrılmak istediğini söylemişti.

O gün fazlasıyla içtim. Kalbim felaket bir acı hissettiğinden değil, içimdeki biraz acıyı şarkılara yansıtmayı becerememiştim. Kelimelerin akıp gitmesi için kafam güzelleşmeliydi.

İşte tahmin ediyorum ki, asıl hikâye o zaman başladı.

Eski sevgilim  1. katta oturuyordu. Balkonunun altına geçmiş farkında olmadan ona kendi şarkımı söylemeye başlamıştım. Sarhoşluğun kötü tarafları işte. İnsana asla yapmaması gereken şeyler yaptırıyor.

Başka bir güneşli gün,

Senle durağın orada tanışmıştık

Otobüs bekliyordun,

Seni çok beğendim, kusura bakma

Senin fotoğrafını çektim

Otobüs kuyruğunda,

İnsanların kalbini kırdı bu fotoğraf

Hatta biletlerin, yolcuların ve koltukların da

...

Aşk bir karmaşa

Ne oldu bütün bu duygulara?

Bunun gerçek olduğunu sanmıştım;

bebekler, yüzükler ve dizleri üzerine çöken aptallar

Ve güven telkin eden yemin sözleri

ve ebede uzanan ömürler

Ne ters gitti ki?

Hepsi bir yalandı, dağıldı gitti

Geçmişin, günümüzün, geleceğin hayaletleri

Rahat bırakmaz kalbimizi

Ben ne kadar yüksek sesle söylediysem de, o hiçbir zaman balkona çıkmadı. Umuyorum ki uyuyordu.

Fakat başka biri duymuştu şarkımı. "Eeh! Yeter be kafamızı  #=#%#%#=$%$$ Gece gece!" 

Kafamı yukarı kaldırdım. Konuşan ilk karşılaşmamızda ona kocaman gülümseyip merhaba dediğim hâlde, somurtup kıçını dönen karşı komşumdu. Açıkçası ilk yedi saniyedeki izlenim doğrudur derler ama o bende bıraktığı 'ponçik' imajına hiç uygun değildi. Hatta o imajı adeta parçalamıştı. Bana o küfürleri ederken de parçaladığı imajın üzerinden iş makineleriyle geçiyordu.

Sarhoş olsam da ağzım açık kalmıştı. Fakat boyuna ve yüzüne uygun olmayan davranışları hoşuma gitmemiş de değildi. Hem ondan intikam almak hem de ne kadar ileri gidebileceğini görmek için uyduruk bir şarkı söylemeye başladım.

"Bak kafana şu terliği fırlatırım, kes artık sesini! "

Cevabım, "Lalalala" idi.

Biraz sonra gerçekten de terliği kafama fırlatmıştı. Acıyla başımı tuttum. Yavaş yavaş ben de sinirlenmeye başlıyordum fakat aynı zamanda garip bir şekilde zevk de almıştım bu acıdan. Kafama yediğim terlik hakkında bir şarkı yazmadığım hâlde.  Hoş, o an orada şarkı yazamayacak kadar kafayı sıyırmıştım.

"Şimdi akıllı ol ve düzgünce içeri gir. Terliğimi de yukarı çıkarken bana getir. Pfff senin yüzünden en sevdiğim terliği fırlattım."

Kaba bir tabir vardır, eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek diye. En sevdiği terliği olduğunu söylememesi gerekiyordu. "Demek en sevdiğin terlik?" Bağırdım. Alkolün etkisiyle başım iyice dönmeye, midem bulanmaya başlamıştı. Birden terliğin üzerine kustum. Yanan boğazıma karşın onun bağırışı beni gülümsetmişti. Fakat hemen sonra kafama bir terlik daha yiyince suratımı buruşturdum.

"Seni #/#/#%$%$/$$%$%#%#=#%%$/$$$#$!"   Bu defa öncekinden de ağırdı ettiği küfürler. Tüm hayatım boyunca böylelerini duymamıştım. Kafamı kaldırıp ona baktığımda elinde bir saksı tutmakta olduğunu gördüm. Tırsmıştım. "Bunu kafana yemek istemiyorsan kes sesini!"

Saksıyı kafama yediğimde oluşacak acıyı şarkı yazarak gidermemin imkânı yoktu. Her şeye rağmen canım tatlıydı, fiziksel acıdan korkardım.

Yalpalayarak binaya girdim.


Bölüm Sonu


Get Me Away From Here | ChuuVesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin