•3•

211 18 21
                                    

Müzik: Taeyeon - One Day 
•°•°•°•°•°°•°•°•°

Sağ elimde tuttuğum jelibon paketi ile sol elimde ki çerezler arasında seçim yapmam gerekiyordu.Nihayetinde hepsini sepete atıp kasaya ilerledim.Ne sevdiği konusunda fikrim yok o yüzden birini mutlaka sevmek zorunda.

Kasiyer kız bütün o renkli paketleri bir bir geçirirken itici bir sesle konuştu.
"İlk defa bu kadar alışveriş yapıyorsun."

Sigaraların olduğu dolaptan başımı çevirmeden konuştum.
"Seni tanıyor muyum?"

"Tanışmak fena olmazdı aslında,seni bir kaç aydır görüyorum."

Sigara almaktan vazgeçip aldıklarımı poşete doldurmaya başladım.Bir yandan da bu kadar gereksiz ambalaj üreten tek ülke biz miyiz acaba diye düşündüm.Hepsi fazla sevimli ve renkliydi.

"Numaranı vermek istersen falan."

Elimde tutarken tuhaf olduğum ayıcıklı paketi de koyduktan sonra poşetleri elime aldım.

Hızlıca konuştu
"Beni yanlış anlamıyorsun umarım "diyerek yerinden kalkana kadar dikkatimi çekmemişti.Olmayan dekoltesini belli etme amacı vardı belli ki.Başımla ileride ki takım elbiseli adamı işaret ettim.Kasiyer kız, müdürünü fark edince hemen gömleğini düzeltip yerine oturdu.Para üstünü alıp oradan çıktım.

Üzerimde ki lacivert kot gömleği Jisoo ütüleyip Yuta ile göndermişti.İhtiyacım olduğunu nasıl tahmin ettiğini cidden bilmiyorum ama her gün beni izlediklerinin farkındayım.Ne düşündükleri açıkçası umrumda değil çünkü şu sıralar bu kızdan başka aklıma hiç kimsenin gelmediğini biliyorum.

Otobüse bindiğimde Yuta arıyordu.Saçma bir şeyle meşgul etmemesini umdum.En köşede ki yere oturup telefonu açtım.
"Gidiyor musun?"

"Nereye diye sormayacak mısın?" dedim bıkkın bir şekilde.Otobüsün dışında ki bir kaç çocuğun yoldan gülerek geçişini izliyordum.

"Buluşman olduğunu anlamayacak kadar salak değiliz Taeyong" dedi Jisoo arkadan.Bunu anlamadığınızı düşünecek kadar salak değilim Jisoo ama buluşma demek?

"Romantizmden anladığını düşünmüyorum.O yüzden kıza çiçek almayı unutma."

İç çekip gözlerimi camdan ayırdım.
"İkiniz de beni rahat bıraksanız,buluşmaya falan gitmiyorum.Sadece ziyaret."

Yuta ve Jisoo'nun birlikte sinir bozucu olan gülüşü duyuluyordu.
"İlki ziyaret olabilir ama ikincisi randevu oluyor" 

Daha fazla onları dinlemeden aramayı sonlandırdım.Çiçek mi almam gerekiyordu bir de?Mutlu olur muydu o zaman?Bu işlerden anlamadığım fazla belli oluyordu işte.

Hastanenin yakınlarında bulduğum çiçekçide ilk gördüğüm beyaz papatyaları fazla düşünmeden aldım.Eline yakışırdı.Çiçekçi adam da girer girmez gözüme çarpan çiçekleri açık pembe bir kağıda sarıp not yazıp yazmak istemediğimi sordu.Geçmiş olsun,umarım sağlığına kavuşursun tarzı sözlerin benim için olmadığını bildiğim için gerek olmadığını söyledim.Bir an önce hastaneye gitmeme gerekiyordu ayrıca.

Odasının önünde bu sefer dünün aksine birileri daha vardı.Onun için gelmemişim gibi koridorda biraz oyalanıp çıkmalarını bekledim.Babası olduğunu tahmin ettiğim adamın iki kere sert bakışlarına maruz kaldım.Kenarları katlanmış beyaz gömleğinin kolunu düzeltirken gözleri ile beni taradı bir kaç dakika.Annesi ise hemşire ile konuşuyordu.Göz göze gelmemek için  başımı çevirip tavana kaldırdım.Artık gitsinlerdi bence.

SOLITUDE ∆ JENYONGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin