Vazgeçilmez

-1-

Multimedya Gökçe.

Okula gitmek için evden çıktım. Kafamı kaldırdığımda arabasına yaslanmış beni izleyen Rüzgar'ı gördüm.

"Her sabah burada beklemekten bıkmadın mı ?" gözlerimi devirerek sorumu ona yönelttim.

Bir süre duraksadı. Sonra soruma soruyla cevap verdi. Buna alışkındım.

"Sen her sabah bu soruyu bana sormaktan bıkmadın mı?"

Omuz silktim. Her okul sabahı hiç usanmadan beni almaya geliyordu.İlk başlarda binmiyordum arabasına fakat ailelerimiz tanıştığı ve ayıp olmaması için onunla gitmeye karar vermiştim.İstemiyordum gelip beni almasını falan ama ısrarla peşimi bırakmıyordu.Bana kafayı takmış durumdaydı.

Ben erkeklere güvenmeyi uzun zaman önce bırakmıştım çünkü en çok güvendiğim erkek babam , annemi başka bir kadınla aldatmıştı yıllar önce ve ben onları görmüştüm ama bunu anneme söyleyememiştim.Ona nasıl söyleyebilirdim ki sevdiği adamın onu aldattığını.O sahne zihnimin en ücra köşelerinden kendini belli ettiğinde bu sahneden kurtulmak için kafamı hafifçe sağa sola salladım ve yola odaklandım.

*********

Okula vardığımızda Melisa koşarak yanıma geldi ve sarıldı.Benden ayrıldığında ise gülümsüyordu kesin bir şey ögrenmişti onu anlatmak için sabırsızlanıyordu.Koridorda ilerlerken birden durdu ve ; "Şu yeni çocuk var ya yine yapacağını yapmış." dediğinde "Okula yeni çocuk mu gelmiş?" diyerek sorusuna soruyla karşılık verdim.Sıkıntıyla nefesini dışarı üfledi."Hiçbir şeyden haberin yok mu kızım senin? Okullar açılalı ne kadar zaman oldu hala bilmiyorsun.Bütün okul bu çocuğu konuşuyor. Tüm kızlar peşinde. He ben saadete gelmeyi unuttum.Bu Bora okulun bodrumunda bir kızla basılmış." söylediğiyle gözlerimi kocaman açtım insanlarda ne kadar çok cesaret vardı ben düşününce bile bir garip olurken onlar gizli kuytu yerlerde işi pişiriyorlardı.Melisa'yla sohbete daldığımdan yanıma Mertcan'ın geldiğini görmemiştim.

"Ne konuşuyorsunuz bu kadar hararetle." dedi gülerek.

"Bilmez misin kuzen Melisa ve bitmeyen dedikoduları."dediğimde kahkaha attı ve ;

"Melisacığım bu kadar dedikoduyu nasıl aklında tutuyorsun.Anlatsana biraz."dediğinde bu sefer ben kahkaha attım.İkimiz Melisa'yla uğraşırken hanımefendi daha fazla dayanamadı ve oflaya puflaya sınıfına doğru gitti.

"Kuzen bu akşam gidiyoruz sinemaya bak beni ekmek yok." diyerek işaret parmağını salladı.

"Ayıp ediyorsun ama bana ne zaman ektim olum seni." dedim gülerek.

"Tamam tamam ben söyliyim de şimdiden, neyse ben derse gidiyorum çıkışta görüşürüz" dedi ve el sallayarak sınıfının yolunu tuttu.Mertcan amcamın oğluydu.Küçüklükten beri iyi anlaşırdık.Yeri geldiğinde abim olurdu yeri geldiğinde dostum.

Koridorda tek başıma kaldığımda koşarak dolabıma giderek fizik kitabımı aldım ve sınıfa girdim.

**********

Ders başlayalı 20 dakika olmuştu en arkada oturmuş kitap okuyordum fizik felan dinlediğim yoktu.Zaten o manyak kadının cırtlak sesi beni sinir ediyordu.

Bir anda kapı çaldı ve bütün sınıf gözlerini kapıya odakladı.Sınıfa sarışın , yakışıklı, uzun iri yarı bir çocuk girmişti.Melisa'nın anlattıklarına göre şu yeni çocuk olmalıydı.

Sınıftaki bütün kızların gözleri onu süzerken ben döndüm ve kitabımı okumaya devam ettim.

Sağ tarafımdan gelen erkek parfümü kokusuyla kafamı hafifçe çevirdim ve ne olduğunu anlamam çok sürmemişti.Şu yeni çocuk yanıma oturmuştu bana pis pis sırıtıyordu.

"Yanımdan kalkarsan sevinirim." dedim biraz sert bir ses tonuyla.

"Kalkmıyorum seni sevindirmeyeceğim."dedi inat ederek.

Tam ağzıma araladığım sırada hoca bizi farketti ve ; "Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz ?" dedi o cırtlak sesiyle bağırarak.

Bir anda "Hocam arkadaş benimle sohbet etmek istiyor." demesiyle şok olmuştum ne diyordu bu aptal ya.

"Hocam hayır yok öyle bir şey saçmalıyor ben onunla sohbet etmek falan istemiyorum." dedim kendimi savunmaya çalışarak.

"Yeter bu kadar oradan kalkıyorsun ve Rüzgar'ın yanına oturuyorsun."dedi sesi itiraz kabul etmeyecek tondaydı.

Bıkkınlıkla nefesimi dışarı üfledim ve eşyalarımı toplayıp Rüzgar'ın yanına doğru ilerliyordum ve tabi yeni çocuğa ölümcül bakışlar atmayı da ihmal etmiyordum.Oysa zafer kazanmışçasına sırıtıyordu. Gerizekalı.

Rüzgar'ın yanına oturduğumda bir şeyden rahatsız olmuş gibi duruyordu fakat belli etmemeye çalışıyor gibiydi.Kulağıma yaklaşarak;

"Sana bir haberim var " dedi net bir tonda.

-------------