ESCAPE

5. Bölüm "Şimşek"

Hikaye yavaş yavaş yerine oturuyor gibi.Ben yazmaktan büyük bir zevk alıyorum.Sizinde okurken zevk almanız beni çok mutlu edecektir. 

Bu bölümün ideal uzunlukta olması her ne kadar beni zorlasa da sonunda uzun olduğu için mutlu etti.

Ben çok mutluyum♥ sebebibende saklı.-Aslından çeyreğinin hikayeden olduğunu yazdım ama devamı bende saklı olsun- 

Multiamedia'da Caisy var.

MM'deki şarkıyla okumanızı tavsiye ederim.

İYİ OKUMALAR ..

 -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

2 saattir Harry'i bekliyordum.Bana 'En güzel kıyafetlerinı seç ve beni bekle' demişti.2 saat oldu fakat Harry hala gelmemişti.

Telefonu elime aldım ve Harry'e mesaj attım.

'Nerelerdesin?2 saattir seni bekliyorum -Caisy."

Mesajı gönderdiğim gibi yanıt gelmişti.Mesaj atmamı mı bekliyordu bu çocuk?

"Kapının önündeyim.Uyuya kalmışım ofiste ,afedersin. -Harry."

 

Ne demek ofiste uyuya kalmışım?Patronu yok muydu bunun?En nefret ettiğim şeydir ,bir patronu yok saymak.Aslında bir çalışan olarak tam tersini düşünmeliyim biliyorum ama çalıştığım yerde bir disiplin olmasını isteyenler grubundayım. Ve.. galiba o grupta tek başımayım.

Her neyse oturduğum  yataktan hızla kalktım ve aşağıdaki kapıyı açmaya gittim.Harry , kapının önündeyim, demişti.Kapıyı açtığımda kapının önünde değil kapının biraz ilerisinde arabada beklediğini gördüm.Sorun değildi.

Elini bana 'gel'  gibi salladığında içeri girip çantamı aldım ve evden çıkıp kapının önündeki paspasın altından anahtarları aldım.Kapıyı kitledikten sonra  Harry'nin arabasının bulunduğu yöne doğru koştum.

Arabanın yanına geldiğimden kapıyı açıp kendimi Harry'nin yanına bıraktım.Ev ile araba arasında kısa bir mesafe olmasına rağman soluk soluğa kalmıştım.Zayıflamam gerekiyordu. Kesinlikle.Harry yanına oturduğum anda gaza bastı ve yolculuğumuz başladı.

Arabada sessizlik vardı ve ben de bu sessizlikten faydalanarak başımı camdan mükemmel görünen manzaraya  çevirdim.Gideceğimiz yer neresi, olursa olsun ve eğer mülakatım güzel geçerse hergün iş yerine bu manzara eşliğinde  gitmek için sabırsızlanıyordum.

Sessizlikten sıkılmıştım ve Harry'e sormam gereken sorularım vardı.Harry'e baktığımda ellerinin narince ama bir o kadar da ustaca direksiyonu kavradığını gördüm.Kaşları çatıktı,bu da araba sürmesine ne kadar dikkat ettiğini gösteriyordu.

"Harry," dedim sonunda.

"Efendim?"

"Gideceğimiz yer disiplinsiz bir yer değil  ,değil mi?"dediğim gibi Harry kahkaha attı.

"Ne alaka," şimdi?" diye sorduğunda ,"Çünkü bugün ofiste uyuduğunu yazmıştın.Hangi patron elemanının mesai saatinde uyumasına izin verir ki." diye yanıtladım.