17

661 52 11
                                    

Bu olayı ertesi gün kızlara anlattığımda 'ciddiye almamamı, benimle dalga geçtiklerini' söylemişlerdi, bende haklı olduklarını düşündüm.
Evde oturacağıma biraz gezip starbuck'a gitmeye karar verdim.
Saçımı topuz yapıp üstümü giydim.

Evden çılktım da oraya doğru yürümeye başladım.
Vardığım da içeriye girdim, biraz kalabalıktı, bende kahvemi aldım, masama oturdum ve kulaklığımı takıp şarkı dinlemeye başladım. S
Şansıma favorim olan 'Wanted you' çıktı.

Bir yandan kahvemi içerken bir yandan şarkıyı mırıldanıyordum. Kapıdan ses gelince kafamı oraya çevirdim ve beyaz tenli, uzun boylu ve kıvırcık saçlı birisi ve yanına bir kızla içeriye girdi. Bu çocuk bir yerden bana tanıdık geliyordu derken bunun finn olduğunu fark ettim.
Gördüklerime inanamadım.

Ben hepsini unutmuştum, eski yaşadığım anılarımın hepsini unutmuştum ama onu görmemle tekrardan hepsi suratıma çarpmış gibi kötü hissetmeye başladım. Midemden kalkan bir şeyler vardı. Başım dönmeye başlamıştı. Ayağa kalkıp direk dışarıya çıktım.

Kapı'nın önünde derin derin nefes alıp veriyordum. Tekrar'dan aynı şeyleri yaşamak istemiyordum. Bu yüzden finn ile asla karşılaşmamayı diliyordum. Umarım o beni fark etmemiştir.

Tekrar'dan içeriye giricektim ki kapıda birisine çarptım. Kafamı kaldırdığımda finn olduğunu anladım. Göz göze geldim ve gözlerimi ondan çekemiyordum.

"P- pardon, " (alex)

"Sorun değil... Alex"

"Vay, demek ki ismimi hatırlıyorsun bay wolfhard"

"Alexandra, lütfen böyle yapma"

"Üzgünüm, ben sizi çıkaramadım. Nereden tanışıyoruz?"

"Alex, konuşabilir miyiz?"

"Tanımadığım kişiyle ne konuşabilirim"

"Bak sadece sakince konuşalım, lütfen"

"İyi"

Kafe'nin sokak arasına girdik. (İki bina'nın arası yani)

"Çok değişmişsin"

"Sende. Boyun uzamış, saçların daha da kıvırcıklaşmış, çillerin artmış kısacası tatlı olmuşsun. Bende eskisi kadar solgun, bitik..."

"Böyle yapma, saçın çok güzel olmuş. Giyim tarzını değiştirmişsin ama ben bunları konuşmak için seni çağırmadım. Sadece ikimiz de ayrıldığımızdan beri doğru düzgün konuşamdık. Şimdi seninle onu konuşacağım"

"Uzatma da söyle"

"Peki. Ben senden ayrıldığımdan beri içim gerçekten rahat değil. Seni gerçekten üzmek istemezdim. Bu benim için sadece bir hevesmiş. Ben başka birisini seviyormuşum..."

"Eee bunlardan bana ne? Neden bunları anlatıyorsun? Bende şuan mutluyum. Bana destek çıkan ailem, arkadaşlarım var. Eski de kalan eskide kalmıştır... Yani biz ayrılsakta ben seni sev... Her neyse oldu bitti gitti"

"Mutlu olmana sevindim. Çünkü ne zaman bir ihtiyacın olursa beni arayabilirsin çünkü ben seninle tekrar en iyi arkadaş olmak istiyorum"

En iyi Arkadaş? Benimle tekrar arkadaş olmak istiyor?  Ben bunu tabiki de kabul edeceğim.

"Tamam, arkadaşız"

İçimde kalbim ağlarken maske takıyormuş gibi sırıtıyordum.
Bende aniden istemsiz bir şekilde finn e sarıldım, kafamı göğüsüne koydum ve kokusunu içime çektim. Oda birden affalladı ama bir eline saçlarıma, birinide belime sardı.
Sonsuza dek onunla böyle kalmak istiyordum fakat artık bu imkansızdı, biz sadece arkadaşdık ve öyle kalacaktık.
Gözlerimi kapattım ve hayallere daldım.

"Seni seviyorum finn"

"B- bende seni"

Tabi ki beni sadece arkadaş olarak sevdiğini söyledi ama ben ona aşk olarak sevdiğimi söylesem de o bunu asla bilmeyecekti.

FOR YOU /Finn WolfhardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin