Benim adım kırmızı.
Bilindiği üzere bi renk değil. Sıcak, ateş, kan, şehvet, aşk, samimiyet, güç, heyecan ve agresiflik gibi kavramları simgeler. Kırmızı, enerji vermekte, duyguları uyandırmakta ve harekete geçmemiz için bizi motive etmektedir. Öncü bir ruhu ve liderlik özelliklerini temsil ederken, hırs ve kararlılığı teşvik eder.
Kırmızı bir cinsellik rengidir. İçimizdeki derin ve samimi tutkuları uyarır. Olumlu yönde aşkı ve cinsiyeti, olumsuz yönde öfke ve kini harekete geçirebilir.En olumlu şekilde cinsel enerjisiyle yaşamı yaratabilir. Ancak negatif öfke ve saldırganlık
ifadesi ile savaş ve yıkımı da körükleyebilir.Kırmızı renk iştahı uyarabilir. Ayrıca yiyecek ve diğer uyaranlar için özlemi artırır. Sadece bi renk olarak tanımlarsak haksızlık olmaz mı?
Gerçek adım bu değil. Bana en çok yakışan kırmızıydı ve herkes böyle bildi. Daha doğrusu herkesin bana baktığında gördüğü kırmızı etkisi kaçınılmaz şekilde adımı damgalıyordu. Seviyorum beraberinde de zorluk çekiyorum. Kırmızı sandığınız gibi aşkı getirmiyor. Umut veriyor; hayatını sikiyor. Devamını okumadan önce uyarmak istiyorum. Aşkı seviyorsan bu anlatacaklarım seni aşktan soğutabilir. Ya da her neyse...