7

3K 290 137
                                    

★Catelin Dorcey★

Kralın önünde dizlerimin önünde çökmüş oturuyordum. Müzik sesleri susmuştu, dans eden kızlar kralın huzurundan çekilmişti. Karşımda kral onun karşısında ben vardım. Kalbimin hızı ve midemin ağrısı eşit derecedeydi, eğer kral beni öldürmese bile ben kesin bu heyecan ve korkudan ölecektim. Kral bacak bacak üstüne atmış, bir eli çenesinin altında son yirmi dakikadır bir şeyler düşünüyordu. Muhtemelen beni nasıl katletmesi gerektiğini içinde ki ses ile tartışıyordu. Sesli bir iç çekti ve ofladı.

''Yaptığın bu saygısızlığı bilmiyorsun olarak varsayıyorum.'' Başımı kaldırdım ve tam gözlerine baktım. Saygısızlık mı? Gülmek bir saygısızlık mıydı? Gözlerini kıstı ve benden bir atak bekledi, dudaklarımı yaladım ve bende ona, onun baktığı gibi baktım. ''Gülmek saygısızlıksa, sarayınızda ki herkes ölmüş olmalıydı.'' Dedim ve öfkeli bir bakış attım. Tek kaşını kaldırdı ve bana bir bakış attı. Bu bakış inanamıyor ve bir daha tekrarlamamı bekliyor gibiydi. Ayağa kalktı ve etrafımda dönmeye başladı. ''Biliyor musun kedicik.'' Dedi ve tam karşımda durdu. ''Seni mahzenler yada kırbaçlar aklını başına getirmez.'' Eli çeneme kaydı ve sıkıca tutup ayağa kaldırdı. Zorlukla yutkundum ve bakışlarımı onunkilerle buluşturdum.

''Seni yatağım aklına başına getirir.'' Dehşete düştüm. Bunu demiş veya ima etmiş olamazdı. Ne tür bir insan bunu derdi, üstelik bir kral. ''Siz uçkurunuzdan başka bir şey düşünmez misiniz?'' Öfkeyle bağırdım. Hayretle bana baktı ve bir kahkaha attı. ''Aslında düşünürüm.'' Gözleri göğüslerime kaydı ve pis bir gülümsemeyle baktı. Ellerimle olmayan dekoltemi elimden geldiğince kapamaya çalıştım.

''Tanrıya şükretmelisin kedicik, benim gibi anlayışlı bir krala sahipsin.'' Çenemi bıraktı ve tekrar yerine geçip oturdu. Sonra ağzına bir üzüm attı ve yanında ki muhafıza eliyle gelmesi için işaret verdi. Muhafız başı öne eğik, kralına itaat etti. ''Martina'yı çağır.'' Dedi ve muhafız koşarak sarayın içinde gözden kayboldu. Krala baktığımda, güneşin yüzüne vurması ile gözlerini kısmıştı ve bana bakıyordu. ''Yazık.'' Dedi ve delice güldü. Bayan Martinez koşarak kralın yanına geldi ve başını saygıyla eğmeden önce, bana temkinli bir bakış attı.

''Catelin'i gece için hazırlayın, en güzel elbiseyi giydirin ve saçlarını açık bırakın.'' Vücudumu süzerken kelimeler ağzından döküldü. Kalbim hızla çarparken, ona karşı gelmek için ağzımı açmıştım ki, bayan Martinez araya girdi. ''Kralım nasıl buyurursa.'' Dedi ve beni kolumdan sürükleyerek saraya doğru götürdü. Arkama baktığımda, kral bana umarsızca elini sallayıp güldü. 

''Bu kabul edilemez!'' Sesim sarayın duvarlarında yankılandı. Bayan Martinez kolumu bıraktı ve şiddetli bir tokadı yüzümle buluşturdu. Yanağımı tuttum ve dolu gözlerle ona baktım. ''Seni küçük sıçan, bilerek mi yapıyorsun ha!'' Anlamadığım bir şekilde bayan Martinez üzerime yürümeye başladı. ''En sonunda kralın dikkatini çektin ve yatağına girmeyi başardın.'' Gözlerimde ki yaşlar çoğalırken, bunların artık sadece öfkeden olduğunu anladım. ''Sen bana hakaret edemezsin.'' Dedim ve acıyla gözlerine baktım. ''İnan bana, değil sana hakaret etmek; seni öldürtebilirim bile.'' Zorlukla yutkundum. Yürümeye başlarken, korkak ve çekimser adımlarla onu takip ettim. ''Zena!'' Dedi ve Zena koşarak yanımıza geldi. ''Akşam için onu hazırlayın, vaktinde odaya götürün.'' Zena başını eğdi ve onu takip etmem için başıyla işaret etti. Onu takip ettim.

Sarayın ana banyosuna girdiğimizde, ağlamalarım hiç dinmedi. ''Bunu istemiyorum.'' Çocuk gibi söylendiğim de, Zena bana şefkatle baktı. ''Krala karşı gelemezsin, ayrıca korkma. İnan bana düşündüğün gibi biri değil.'' Eli omzumu sıktı ve kendine çekip sarıldı. ''Ona karşı gelme, ne derse sesini çıkarma. Eminim sana merhamet gösterecektir.'' Yaşlar gözlerimden düşerken, sıkıca sarılışına karşılık verdim. ''Korkuyorum.'' Dedim ve vücudum kışın ortasında kalmış ve üstümde hiç bir kıyafet yok gibi titremeye başladı. Zena iç çekti ve yüzümü tutup kendine bakmamı sağladı.

Competition/ zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin