17

2.5K 276 140
                                    

★Catelin Dorcey★

Enrique kollarımın arasında kıpırdandı ve bir şeyler sayıkladı. Zayn'ın yatağındaydık ve Zayn henüz gelmemişti. Enrique ise zayn gelmeden odadan çıkmayacağını söylemişti ve burada uyuya kalmıştı. Onu odasına götürmek istediğimde ise, uyanıyor ve uyumuyorum sadece gözlerimi dinlendiriyorum diyerek, beni odasına götürmemem konusunda ikaz etmiş oluyordu. Zayn gideli yaklaşık iki saati geçmişti ve Jenica'nın ahkam kesmeleri ve tehditlerinden sonra biraz olsun sakinleşmiştim. Onun gibi birisinin, burada ve Zayn ile nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Ya Zayn gerçekten kör olmuştu yada ona karşı bağlandığı ve vazgeçemediği için her yaptığını görmezden geliyordu. Eğer durum buysa oldukça vahimdi ve bir çok şeyin dönüşü bile yoktu.

Düşüncelerimle boğuşurken, kapı sertçe açıldı ve yüzü öfke ile dolmuş Zayn içeri girdi. Beni ve Enrique'yi yatağında görünce, yüzünde ki öfke bir anda uçuverdi ve huzurlu bir tebessüm yüzünü aydınlattı.

''Üzgünüm, burada olduğunuzu bilmiyordum.'' Dedi ve yanımıza yaklaşıp, yatağın ucuna oturdu. Bakışları kardeşimden bana kaydı ve uzanıp yanağıma hafif bir buse bıraktı.

''Neden bu kadar geciktin, bir sorun mu var?'' Sözlerimle birlikte, yüzü yine öfkeyle doldu ve ifadesinde ki acımasızlık bana yabancı geldi.

''Harry.'' Dedi ve durdu. Sanki söyleyeceği şey ona çok ağır geliyormuş ve kelimeler ağzından çıkmakta zorlanıyormuş gibiydi.

''Seni geri vermez isem, savaş ilan edeceğini ve topraklarıma baskın yapacağını yazmış.'' Dedi ve derin bir iç çekti. Yüzünde bin bir ifade gelip geçiyordu ve çoğunda da öfke ve nefret vardı.

''Sen ne yazdın peki?'' Korkuyla yüzüne bakarken sordum. Durdu ve gözlerimin içine baktı, bakışları bir şey anlatmak istiyor gibiydi ama bunları anlamakta uzman sayılmazdım.

''Savaş ilanını kabul ettiğimi yazdım.'' Dedi ve yerinden kalkıp, bir sağa ve bir sola yürümeye başladı.

''Bu delilik Zayn, konuşularak halledilebilir.'' Dediklerimin saçma olduğunun farkındaydım ve diğer topraklarının kralı Harry Styles'ın amacını açık ve net görebiliyordum. Zena'nın dediklerinden sonra, onun ne istediğini ve ne amaç uğruna ilerlediğini az çok anlamıştım. Jenica onu kullanıyordu, Harry bir kral olabilirdi ama kalbinde zavallı bir aşkın çaresizliği vardı. Beni öne sürerek, Zayn'dan intikam aldığı ortadaydı.

Enrique'yi yavaşça yatağa yatırdım ve ayağa kalkıp, yanına ilerledim. Elimi omzuna koydum ve sakinleşmesi için sıktım. ''Senden bir şey isteyeceğim, ama öfkelenmeden önce beni dinle ve daha sonra karar ver.'' Dedim ve bana bakmasını sağladım. Yüzü endişe ile dolarken, kaşlarını çattı ve dudaklarını keyifsizce büzdü.

''Dinliyorum.'' Dedi. Derin bir soluk aldım ve kendimce mantıklı olan planımı anlatmaya başladım. Bu plan ile Jenica'nın gerçek yüzünü ortaya serecek ve iki tarafında zarar almadan kurtulmasını sağlayacaktım. Tabi bunu başarabilirsem böyle olacaktı, çünkü önümde engel diyebileceğimden çok daha fazlası vardı ve benim bunları aşmam gerekiyordu.

''Bana izin ver, oraya gideyim ve onunla konuşayım Zayn.'' Daha cümleme mi bitirmemişken, öfkeyle soludu ve bana sırtını döndü. ''Hayır.'' Deyip kestirip attı. Gözlerimi sıkıca kapadım ve açtım. Arkadan ona sarılırken, gergin kaslarının bir anda gevşediğini hissettim.

''O zaman savaşta halkının yarısının ölmesine ve bir çoğun sefalet içinde kalmasına göz mü yumacaksın?'' Dedim ve bu onun biraz olsun düşünmesine neden oldu.

''Gidersen bir daha gelmezsin.'' Sesinin titremesine şaşırarak, sarılışı mı bıraktım ve önüne geçtim. Gözlerinin dolmasına mı, yoksa bu kadar aciz görünmesine mi şaşırsam bilemedim. Bir çocuktan farksızdı ve tek dayanağı da benmişim de gidersem yıkılacak ve kimse onu toparlayamacakmış gibiydi.

Competition/ zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin