Bu Yaz..

Derya Ablayla Alışveris

Biz kahvelerimizi bitirdiğimiz sırada babam yanımıza geldi. Oda eşyalarını toplamıştı. Bize kötü bira haberi olduğunu söyledi. Babamın erken gitmesi gerekiyormus. Bu gece eşyalarla birlikte İstanbul'a gideceğini söyledi. Bizde Pazartesi gecesi yola koyulacaktık. Pekde üzüldüğümüz söylenemezdi. Derya Abla bana göz kırptı ve

"Aklın bizde kalmasın. Ben Mira ile ilgileneceğim. Salı sabahı kahvaltıda beraberiz" dedi.

Sonra bana dönerek

''Ben burayı fazla gezememiştim. Beraber alışveris yapıp gezmeye ne dersin?" dedi.

Onu kırmak istemezdim ama biryere çıkmayı pekde istemiyordum. Yinede onu kıramayıp kabul ettim. Kıyafetlerim kolilerde olduğu için koyu lacivert pantolonum ve pantolonun içine koyduğum bordo ekose gömleğimle yola koyulduk. Derya Abla'nın arabası İstanbul'da olduğu için taksiyle gittik. Büyük AVM'nin önünde indik ve gezmeye basladık. Derya Abla yolculuk sırasında rahat edebilmem için bana bol bir Tişört / T-shir (biz Türküz hıhh) ve altına dizlerimi biraz gecen siyah bir tayt birde spor ayakkabı alıp "benden" dedi. Teşekkür edip devam ettim. Bir kez daha Deniz'i görürmüydüm acaba ? Belki yarım kalan konuşmasının devamını öğrenebilirdim. Biraz daha etrafı gezip birşeyler aldıktan sonra biyerlerde biseyler yedik. (Biseyler alıp biyerlerde biseyleri sadece bizler yer :D asqegsgq )

Babam bu gece gideceği için eve erken dönmemiz gerekti. Babam gitti ve bende yatmak icin odama gittim. Babamla beraber gidecek olan koli veya kutuların arasında benim Anı Kutum yoktu. Onu eski yerine koymustum. kucağıma alıp içine baktım. Birde Lise 1'de yaptığımız yılbaşı çekilişinde Deniz'in bana aldığı kolyeye baktım. O işaret ve semboller neyi çağrıştırıyo emin değilim ama kolyenin ucunca bir sonsuzluk işareti vardı. Bu işaret tıpkı bir çift göze benziyordu. Biraz daha dikkatle baktığımızda göz kırpan bi sonsuzluk işaretiydi bu. Kolyeye birkaç dakika bakıp yerine koydum. Kutuyuda yatağın altına. Ve sonra uyudum..