Süper Kahramanlar Lisesi

Part 2

Gözlerimi açtığımda uçuşa geçiyorduk. Evet doğru okudunuz. Bu yaklaşık 5 dakika sonra orada olacağımızın kanıtıydı. Koltukta doğrulup sol tarafıma baktım. Turunçgil bir kız vardı. Sanırım uyuyordu. Otobüs tamamen dolmuştu.  Aslında tam otobüs demek doğru değil. Uçan otobüs demeliyiz. Bir süre bulutlara battıktan sonra orayı gördüm. Ait olduğum yer. Otobüs inişe geçtiğinde herkes ayaklanmıştı. Kapılar açıldığında herkes inmeye başladı. Turunçgil kıza baktığımda hâlâ uyuduğunu gördüm. Omzundan dürtükleyip "Hey. Geldik." dedim. Kız kahverengi gözlerini açtı ve "Ah. Teşekkürler. İlaç yüzünden uyuya kalmışım. Uçan otobüsler beni hep tutarda. Bu arada ben Bella, Bella Watson." diyerek laflarını sıraladı ve elini uzattı. Bende onun elini sıktım ve "Angel, Angel Roberts." dedim.

"Benim telekinetik güçlerim var. Yani eşyaları beyin gücümle hareket ettirebiliyorum. Senin gücün ne?"

"Benim 4 element gücüm var. Yani ateş, su, hava ve toprakla çoğu şeyi yapabilirim."

"Sen o özel kişilerden olmalısın. Çoğu kişinin tek bir gücü olur ama sende 4 güçte var."

"Nasıl yani özel kişiler" diye sordum valizlerimi alırken.

"Hiç bu okulla ilgili bilgi okumadın mı?" diyince kafamı olumsuz anlamda salladım. O ise bana karşılık gözlerini devirdi. Bu aynen 'Çok cahilsin keşke ölsen' der gibiydi.

"Burası Hogwarts gibi bir yer. 1 . sınıflar ilk girdiklerinde bir seçime giderler. Harry Potter'daki seçmen şapka gibi. Ama burda 3 grup var; Yardımcılar: güçleri önemsiz olanları seçerler ; Üstünzekalar: özel güçleri ileri zekaları olan kişileri seçerler ve Süper kahramanlar: senin seçileceğin yer yani gücü insanlık tarihi icin önemli olanlar." dedi ve sustu çünkü kalabalik durmamızı sağlamıştı tabi bu da susmamızı.  Daha doğrusu Bella'nın susmasını sağladı. Ileriyi görmek için parmak ucunda yükseldiğimde mavi gözlü, saçları hafif kırlaşmış ama hala formunu koruyan, yakışıklı denilebiecek bir adam gördüm.

''Hepiniz Süper Kahramanlar Lisesine hoşgeldiniz. Ben Müdür Johansson. Öncelikle-'' diye başlayan konuşmasının devamını dinlemedim. Süper güçleri olsada her müdür aynı sıkıcılıktadır. Ben böyle düşünürken yanımda sarı saçlı bir çocuk belirdi.

''Seninle aynı fikirdeyim'' dedi. Bende ona ''Ne?'' dercesine kaşlarımı kaldırdım.

''Senden izin almadan zihnine girdiğim için özür dilerim. Ben bir telepatım. Bu arada ben Luke.'' dedi ve gülümseyerek elini uzattı.

Bense hala şaşkındım. Şaşkın ifadeli yüzümle eline baktım ve kendimi toparladım ve elini aynı sevecenlikle sıktım. ''Angel. 4 element gücüm var.''

Birinin beni dürtüklemesiyle o kişiye döndüm. Bu Bella'ydı. ''Hadi gidiyoruz.''

''Nereye?'

''Seçmen şapka dedim ya ona gidiyoruz işte.''

Kalabalığı takip edince spor salonu gibi bir yere vardık. Bizi sarışın bir adam ve kadın karşıladı.

Luke kulağıma eğilip ''Bu Mr.Murray yanındakide Mss.Bush. Tanrım kadın çok seksi.'' diyince Bella'nın yaklaşık bana yarım saat öce yaptığı o göz devirme hareketimi ona yaptım ve önüme döndüm. Mr.Murray konuşmaya başladı.

''Dinleyin 1.sınıflar. şimdi hepinize test yapıcaz ve sizi 3 gruba ayıracağız. Yardımcılar, üstünzekalar ve süper kahramanlar. Hepiniz ilk önce yanıma gelip kendinizi tanıtacaksınız ve özel gücünüzü göstereceksiniz. Bizde buna göre puan vereceğiz ve sizi grubunuza yerleştireceğiz.''

Bella'ya eğildim ve ''Tanrım test mi? Testten bahsetmemiştin. Hani seçmen şapkaydı?''

''Cidden seçmen şapka olacağını mı düşündün? Kaçıncı yüzyıldayız biz bi etrafına bak istersen.''

''Ama ben gücümü gösteremem! Gücümü kontrol edemiyorum.''

''Kimse yapamıyo merak etme. Kimi düşünce okuyacağıma ikna edicem?'' diyerek Lukesöze daldı.

Herkes sıra olmuştu. Terleyen ellerimi kaç kez pantolonuma sildim hatırlamıyorum bile.Önümde Bella onun önünde ise 3 kişi vardı. Arkamda da Luke vardı. 

'' Adım Stacey ve buz gücüm var'' Mr.Murray elindeki kumandadan bir tuşa bastı ve manken gibi birşey geldi. 

''Bu mankeni buzla kaplamanı istiyorum.'' Stacey korkak adımlarla mankene yaklaştı dokundu ama sadece mankenin parmağını dondurabilmişti. O sırada Mss.Bush'ın sesi odayı doldurdu ''YARDIMCI!''  dedi ve kızın geçmesi için eliyle arkasını işaret etti.

''Adım Matt ve uçabiliyorum.'' dedi ama uçmaya kalktığında en fazla 30 cm havaya kalkabilmişti.

''YARDIMCI!''

''Mike. Bana bir kamyon göderin'' dedi. Mr.Murray kumandadan tuşa bastı ve tam yanına bir kamyon indi. Çocuk tek eliyle kamyonu havaya kaldırdı. ve güçlü bir ses yankılandı ''SÜPER KAHRAMAN!'' . Ego yığını.

''Adım Bella telekinetik güçlerim var.'' 

Mr.Murray ''Tamam Bella. bu bardağı camdan atmanı istiyorum.''dedi ve Bella'nın önüne birbardak koydu. Ama Bella sadece onu 1 metre havaya kaldırabilmişti ardından bardağın yerde parçalanma sesi geldi onun ardından ise Mss.Bush'ın ''YARDIMCI'' diyen sesi.

Sıra bana gelmişti. Her an kusacak gibi hissediyordum. En sonunda konuşmaya başladım.''Adım Angel ve 4 elemen gücüm var.'' Mr.Murray Stacey denen kız için indirdiği mankeni gösterdi ve ''Tamam Angel. Bu mankeni önce yakmanı istiyorum. Ardından şuradaki çiçeği büyütmeni sonra bu bardağı su doldurmanı ve en son olarak da burada rüzgar estirmeni istiyorum.'' Ne? Bu kadar şeyi nasıl yapmamı bekliyordu. Yinede denemeliydim. Arkamda duranlara baktım. Çoğu alay edercesine bakıyordu geri kalanı ise tırnaklarını yıyenler ve ellerini pantolonlarına silenler oluşturuyordu.  

Mankene elimi uzattım ve odaklanmaya çalıştım aklımdan yanmasını tekrar ediyordum. ''YAN.YAN.YAN.YAN.'' Ama hiçbir şey olmadı.Sadece hafif kıvılcım çıkartabildim. Odanın sessizliğini kıkırdamalar doldurdu. Çiçeğe yöneldim. Bunu yapabilirdim. Çünkü babama hep bahçe işlerinde yardım ediyorum bu gücümle. Bu sefer gözlerimi çiçeğe diktim ve içimden büyümesini söyledim. Çiçek neredeyse tavana değdi. Mutlulukla sırıttım. Su gücümü hiç yapamıyordum. Bardağa odaklandım ama elde ettiğim hiçbirşeydi. Sadece bardağın içinde 1 damlaydı. Onu da geçtim gözlerimi kapadım ve birden saçlarım savrulmaya tüylerim ürpermeye başladı. Ama birşey vardı. Bunu ben yapmamıştım. O sırada Mss.Bush'ın sesini duydum ve gözlerimi açtım. Rüzgar bitmişti. Hala olayın şaşkınlığındaydım. Neyse Mss.Bush'a dönelim bence. 

''Angel toprak ve hava gücün harikaydı ama su ve ateş gücün berbattı. %50 süperkahraman %50 yardımcısın. Bu durumda seni yardımcı yapmak zorundayım.''diyince bende Bella'nın bulunduğu yere ilerlemeye başladım. Luke'u izleyecektim.

''Ben Luke.Telepatım.Ama kanıtlayamam bu yüzden yardımcılığa gidiyorum.'' dedi ve bize doğru ilerlemeye başladı. Herkes şaşkınca Luke'a bakıyordu. Geri kalanları izlemeye koyulduk.Yaklaşık 2 dakika sonra bir çocuk dikkatimi çekti. Mavi gözlü sarı saçlıydı.

''Ben Bradley. Hava olaylarını değistirebilirim ve görünmez olabilirim.'' dedi ve hafif bir rüzgar estirdi ve elini yok etti. Ama sadece elini.

''YARDIMCI''

''Chloe.'' dedi ve gözleriyle mankeni yaktı. ''SÜPER KAHRAMAN''

Media ekleyeceğim. Bu sefer Bradley'i ekleyeceğim. Bir öncekinde Angel vardı. İyi okumalar :D