Part 3

801 19 8
                                    

Biliyorum biraz geç oldu . Bu yüzden neredeyse hiç olmayan okuyucularımdan özür diliyorum. Sizi seviyorum :*

Herkes bir bölüme yerleşmişti. Ve şuanda herkes odalarını arıyordu. Mss. Bush herkese oda numarasını söylüyordu. Tüm bölümlerin yurtları ayrıydı. Üstünzekalar en solda, biz yani Yardımcılar ortada ve Uzmanlar ise tahmin edeceğiniz üzere en sağda kalıyorduk. Mss.Bush' ın benim adımı soylemesiyle ona kulak verdim. "Angel Roberts ve Bella Watson. 153 numaralı oda." Bella'yla birbirimize baktık ve sırıttık. Anahtarları daha doğrusu kartları alıp odaya resmen ışıklandık.

Kapıdan içeri girer girmez ikimizde ayrı yatakları gösterip aynı anda "bu benim" diye böğürerek kendimizi işaret ettiğimiz yataklara attık. Ikimizide birden bire gülme krizi tutmuştu. Bavullarımız biz testteyken gelmişti. Küçük mavi bavulumu açtım ve içinden şampuan, duş jeli vs. çıkararak Bella'ya "Ben banyodayım" diye böğürdükten sonra odamızda tuvaletin kapısı olarak nitelendirdiğim kapıyı açarak kendimi içeri attım. 

20 dakikalık banyo sürecimden sonra odaya girip büyük bavulumdan birkaç parça kıyafet çıkardım. Bella'nın uykuya daldığınıgörünce bornozu bir kenara atıp iç çamaşırlarımı giydim. Siyah pantolonumu, siyah kazağımı ve siyah deri ceketimle siyah atkımı alıp giydim. Diğer bavulumdan bordo Dr.Martens botlarımı çıkarıp ayağıma geçirdim.  Saçlarımın suyunu havluyla biraz aldıktan sonra saçlarımı taramak için tarağımı ararken gözüm Bella'ya takıldı. Sorun şu ki gözleri açıktı.

"Sen beni mi izliyordun?!"

" Doğruyu söylemek gerekirse evet ve şunu da söylemeliyim ki vücudun gayet güzelmiş" dedi.

Ben ise sonunda bulduğum tarağı ona fırlatmaya yektenince tuvalete kaçtı.

"Biliyor musun? Şuan lezbiyen olduğunu düşünmeye başladım ve çok korkuyorum."

"Emin ol ki değilim. Ve kanıtlamak için sana belki sonra bir sır verebilirim." diye kapının diğer tarafından cevap verdi. Su sesini duyunca daha fazla kurcalamadım ve saçlarımı taramaya koyuldum. Bella banyodan çıktığında saçlarım kurumuştu ve ben yatakta yatmış iPhone umla oynuyodum. Gözlerimi telefondan ayırmayarak ona

"Merak etme ben lezbiyen değilim ve sana bakmak yerine oynamam gereken ciddi oyunlarım var."

"Ne oynuyosun? Candy Crush mı?" dedi alayla

"Ah hayır tabikide. Flappy varken ben onu oynar mıyım?"

"Candy Crush'ı bile zekanın almayacağını düşünmüştüm ama gerçek olduğuna inanamamıştım." dedi yine alayla.

"Beni sinir etme yoksa herkese lezbiyen olduğunu söylerim"

"Öyle bişey yok ama söyleyebilirsin. Eminim kızlar bile peşimde koşacak. "

"Ayaklı ego yığınının tekisin bunu biliyosun değil mi?"

"Her neyse dışarı çıkalım mı hem laflarız hem de dolaşırız. Ne dersin?"

"Sence ne için giyindim zeki? Seni üstünzekalılara koymalılardı."

"Iyi ayakkabımı giyiyim çıkalım. "

"Ok."

"Ben hazırım. " dediğinde ona baktım. Benim aksime rengarenkti. Buz mavisi kot, krem rengi kazak, kahverengi ceker ve aynı tonda çizme giymisti. Cebime telefonumu, kendime ait oda kartımı ve bir miktar parayı cebime tıkıştırdım. Çıkmadan once aynanın karşısına geçip ince eyeliner sürdüm.

Ben sadece eyeliner ımı sürene kadar Bella fondoten ruj eyeliner allık ve benim sürmeyi beceremediğim bir sürü şeyi daha sürmüştü. "Hadi çıkalım" diyince ikimizde odadan çıktık. Bella çantasından hiç görmediğim broşür gibi birşeyi çıkardı. O ne dercesine sol kaşımı kaldırdım. Çünkü sadece sol kaşımı kaldırabiliyorum. O da bana sağ kaşını ciddi misin dercesine kaldırdı. Bense kafamı evet anlamında salladım. Karşılığında yine kocaman bir göz devirme aldım.

Süper Kahramanlar LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin