Duecentodiciasette

13 3 8
                                    

Üç kişi sonunda kahvaltı masasına oturabildiklerinde Han Aeri'nin kafası sorularla doluydu, hiç çekinmeden başladı.

"Gugu-yah, burada ne işin var?"

Min Yoongi sevimli lakaptan biraz irite olmuş olsa da istifini bozmadı. Hyunggu rahattı.

"Abim Wooseok'u benden daha çok sevdiği için beni hepsinden daha çok sevecek birinin yanına gelmek istedim."

Kang  Hyunggu arkadaşına göz kırptı, Min Yoongi chopsticklerini daha sıkı kavradı. Ortamdaki gerginliğin bütün yükü kendi omuzlarındaymış gibi hisseden Han Aeri ise onu chopstickleriyle çimdikledi. Hyunggu güldü.

"Tamam tamam, küçük bir işim vardı, kahvaltıyı beraber edelim dedim."

Min Yoongi konuşmak yerine kimchi yemekte karar kırdı, Han Aeri ise kaya parçası çiğner gibi turşulanmış lahana çiğneyen sevgilisine endişeyle baktı.

"Fena olmadı ha? Hyung ve ben epey konuştuk aslına bakarsan."

Bu hiçbir evrensel kanuna uymuyordu, Aeri kaşlarını çattı. Sonunda yemeğini yutan Yoongi başını salladı.

"Bana artık hyung diyor."

Sesindeki tatsızlık Aeri'nin bıyık altından gülmesine sebep olurken, Hyunggu Yoongi'ye de göz kırptı. Yoongi, büyük ihtimalle, ölmek istiyordu.

instagram↬allyoon²Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora